Bozkır, bu yıl yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sanal ortamda düzenlenen BM 75. Genel Kurul görüşmelerinin kapanışında yaptığı konuşmada, bu yıl dünya liderlerinin BM tarihinde ilk defa fiziken Genel Kurul salonunda bulunamadığını ancak bu durumun çok taraflı diplomasinin en üst düzeyde hayata geçirilmesine engel olmadığını söyledi.
Uluslararası düzeyde başka hiçbir platformun Birleşmiş Milletler’in sahip olduğu bu birleştirme gücüne sahip olmadığına ve yine hiçbir örgütün bu kadar çok sayıda lideri bir araya getiremediğine dikkati çeken Bozkır, “Başka hiçbir örgüt, küresel sorunlara çözüm getirme konusunda Birleşmiş Milletler’ in sahip olduğu güçle yarışamaz.” dedi.
Tek taraflı eylemlerin salgının yayılmasını önlemede başarısız olduğunu belirten Bozkır, salgın ve insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük tehdit olan “iklim değişikliği” gibi küresel sorunların dayanışma ve çok taraflı bir sistemle çözülebileceği mesajı verdi.
Dünya liderlerinin birçoğunun da çok taraflılığa ve Birleşmiş Milletler’e olan bağlılıklarını bu yılki zirvede ortaya koyduğunu vurgulayan Bozkır, liderlerin salgın ve iklim değişikliği gibi küresel meselelerin çözümünde, en etkin yöntemin çok taraflılık olduğunu belirttiğini söyledi.
Bozkır, “BM’nin 75. yıldönümü vesilesiyle yapılan istişareler, dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insanın da bu anlayışla hareket edilmesini istediğini ortaya koydu. Hedefimiz, ‘Daha fazla dayanışma. Daha güçlü uluslararası işbirliği ve eşgüdüm. Daha da fazla ‘birleşmiş milletler’ olacaktır.” dedi.
Salgından kaynaklı çeşitli zorluklarla karşı karşıya bulunduğu ve küresel sınırları tanımayan bu hastalığa karşı, herkese fayda sağlayacak bir çözüm gerektiğinin açıkça ortaya konulduğunu ifade edeb Bozkır, “Tek taraflı eylemler, salgının yayılmasını durduramamıştır. Bu salgınla mücadele etmek ve gelecekte ortaya çıkabilecek, beklenmedik sağlık krizlerine karşı da hazırlıklı olmak için önemli bir çaba sarfedilmesi gerekiyor.” açıklamasını yaptı.
Üye ülkelerin, yüksek düzeyli haftada üç hususa vurgu yaptığına dikkati çeken Bozkır, bu hususları şöyle sıraladı:
“Birincisi, başka bir hastalığın ortaya çıkmasını önlemeyi sağlayacak erken uyarı sistemi, ikincisi, krizle mücadele etmeye yönelik yaklaşımlarda kapsayıcı bir anlayışın hayata geçirilmesi, üçüncüsü ise aşılara erişimde adil hareket edilmesi. Önümüzdeki dönemde Kovid-19’la ilgili gerçekleştirilecek olan BM Genel Kurulu Özel Oturumu’nda, bu üç hususa yönelik siyasi çözüm yollarının yanı sıra, işbirliğini güçlendirmeyi ve dünyanın Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmasını sağlayacak kulvara yeniden girmesini sağlayacak fikirler ortaya koymanız yönünde sizlere çağrıda bulunmak istiyorum.”
Bozkır, Kovid-19 aşısının adil biçimde dağıtılmasına ilişkin çağrıyı, sadece uygulama anlamında değil, aynı zamanda ahlaki açıdan da tüm kalbimle desteklediğini söyledi.
İklim değişikliği ile ilgili değerlendirmede de bulunan Bozkır, şunları söyledi:
“Salgın hastalık, kaynaklarımızı ve dikkatimizi başka bir alana kanalize etti. Ancak, iklim değişikliği halen insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük tehdit. Orman yangınları devam ettikçe, deniz seviyesi yükseldikçe ve biyolojik çeşitlilik kayboldukça, iklim hedeflerimizi gerçekleştirmek için daha fazla çalışmamız ve bunları salgın sonrası yeniden inşa hedefleriyle entegre etmemiz gerekiyor. Sizlerle birlikte, COP26’yı iklim değişikliğiyle mücadelede bir dönüm noktası yapma doğrultusunda çalışacağım.”