Beşinci nesil mobil standart, aynı zamanda sağlık, otonom araçlarla ulaşım, günlük hayatı iyileştiren ve yeni kullanım alanları sunan akıllı şehirler gibi sektörleri de iyileştirmenin önünü açıyor. 5G öte yandan bağlantılı cihazların sayısını büyük derecede artırarak siber saldırganlara yeni ve kârlı bir alan açıyor. Bu yüzden mobil ağ operatörlerinin ve kurumların merkez mobil ağdan sınıra kadar tüm altyapıyı koruyabilecek güçlü bir siber güvenlik stratejisine sahip olması gerekiyor.
Öne Çıkan Bir İş Fırsatı
Cevaplayanların yaklaşık yüzde 90’ı, yaptıkları yatırımla Kullanıcı Başına Düşen Ortalama Gelir’in (ARPU) artacağını düşünüyor. Bu artışın genel ve özel 5G ağları arasında eşit olarak bölünmesi bekleniyor. Öte yandan özel ağların en az yarısının da operatörler tarafından kurulacağı ve yöneteceği öngörülüyor. Bu operatörler, aynı zamanda tüm 5G işlerinin yüzde 75’ini oluşturma potansiyeline de sahip.
Cevaplayanların yüzde 64’ü, bu avantajları elde etmek için mimarinin ve operasyonların mevcut güvenliğini iyileştirmek gerektiğini belirtiyor. Cevaplayanların dörtte üçü de özellikle ulaşım, lojistik, otomasyon, üretim ve sağlık gibi sektörlerde belirli kullanım alanları için özelleştirilmiş çözümlerin kritik veya çok önemli olduğunu söylüyor.
Bu durum, farklılaştırılmamış mobil bağlantı hizmetleri sağlayan eski iş modellerinin, ihtiyaçları karşılayamayacağını gösteriyor. Başarılı olmak için birçok şirketin diğer sağlayıcılarla ve kurumsal müşterileriyle sorumlulukları paylaştığı iş ortaklıkları kurması gerekiyor.
Anketi cevaplayanların yüzde 44’lük bir kesim bulut sağlayıcıları iş ortağı veya ana iş ortağı olarak görürken, yüzde 11’lik kesimin sadece rakip olarak değerlendirmesi, rakip olsa bile diğer ekosistem sağlayıcılarıyla işbirliği kurma ihtiyacını öne çıkarıyor.
Bu bulgular, bulut sağlayıcıları ile kurumsal müşterileri arasındaki altyapının bakım ve güvenliğinin sağlayıcıya düştüğünü, kurumların ise kendi verilerini ve uygulamalarını güvence altına almak zorunda kaldığını gösteriyor. Bu tablo aynı zamanda mevcut sorumluluk paylaşımıyla da iyi bir şekilde eşleşiyor.
Güçlü Güvenlik Sunmanın Önemi
Siber güvenlik, göz önünde bulundurulan ilk alan olarak yer alıyor. Anketi cevaplayanların yüzde 80’i, 5G Üçüncü Nesil İş Ortaklıkları Projesi’nin (3GPP) yapılandırmalarındaki dahili güvenlik özelliklerinin 5G pazarının temelinde yer alması gerektiğini söylüyor. Cevaplayanların yüzde 62’si bazı veya birçok 5G kullanım alanlarının ek güvenlik özelliklerine ihtiyaç duyacağının altını çiziyor.
Bununla birlikte, cevaplayanların yüzde 61′ i; şirketlerin kendilerini 5G’nin sadece bağlantı katma değeriyle sınırlarsa, ARPU’da herhangi bir artış kaydedemeyebileceklerini öngörüyor. Cevaplayanların yüzde 90’ı ise 5G’nin ve kullanım alanlarının artan güvenlik ihtiyaçlarının yeteri kadar karşılanmasının ve bu artırılmış güvenlik ihtiyacının kritik veya çok önemli olduğunu düşünüyor.
Fortinet Çözümler Pazarlama Direktörü Ronen Shpirer, konuyla ilgili şunları söyledi: “Altyapı tarafından baktığımızda günümüzün mobil ağlarının özellikle de bağımsız uygulamaların 5G’ye geçiş yapması, 3GPP tarafından tanımlanan dahili 5G kapasitelerinden daha fazlasını kapsayan yeni güvenlik ihtiyacı yaratıyor. 5G çekirdeğinin sanallaştırılmış, dağıtılmış ve dinamik doğası, büyük derecede artan ölçeklenebilirlikle, Çoklu Erişim Sınır Bilişim’in (MEC) daha fazla kullanılmasıyla ve kritik kullanım alanlarıyla birleşmesi için altta yatan altyapıda ve kurumsal kullanım alanlarında güçlü bir güvenlik gerekiyor. Bu noktada Fortinet’in 4G ve 5G ‘carrier-grade’ kullanıcı ve ‘control plane’ görünürlük ve koruma, ölçeklenebilirlik ve fiyat performans sunma alanındaki ispatlanmış başarısı, 5G’nin yeni fırsatlarından kâr elde etmek isteyenler için görünür bir avantaj sunacağını gösteriyor.”
Fortinet’in bakış açısına göre 5G’nin kullanılmaya başlaması ve siber tehdit zemininin büyümesi, mobil ağların ve kurumların bu gelişen ortamla başa çıkabilmesi için bütüncül bir güvenlik yaklaşımı benimsenmesine neden olacak.