3D yazıcılar bugün hangi alanlarda kullanılıyor?
3 boyutlu (3D) baskı, çağımızın en yıkıcı teknolojilerinden biri. İlk çıktığı süreçte mimarlık alanında ve prototip üretiminde kullanılan 3D yazıcılar, ilerleyen süreçte farklı amaçlarla da kullanılmaya başlandı.
3D yazıcılar artık evlerde, seri ürün üretiminde, eğitim sektöründe, kalıpsız imalat sanayinde, prototip ve mimari geliştirmede yoğun olarak kullanılıyor. 3D yazıcıların dünyada ayrıca otomotiv, medikal, askeriye hatta gıda dahil olmak üzere çok çeşitli sektörlerde de kullanıldığını görüyoruz.
3 boyutlu yazıcı sektörü, COVID-19 sürecinde önce İtalya’da maske aparatı basımıyla mart ayındaysa tüm dünyada siperlik basımıyla ciddi bir bilinirlik elde etti. Dünyada 3 boyutlu yazıcılar uzun süredir prototip ve maket üretiminin yanında kalıpsız imalat ve son ürün konusunda aktif olarak kullanılmaya başlanmıştı. Türkiye’de de pandemi sürecinde 3 boyutlu baskı makinelerine ve kullanım alanlarına yönelik ciddi bir farkındalık oluştu. 3 boyutlu yazıcılara olan talep giderek artıyor ve hem ev hem ofis kullanıcıları ilgi göstermeye devam ediyor.
Statista verilerine göre dünya çapında 3D baskı ürünleri ve hizmetleri pazarının 2024 yılına kadar 40 milyar ABD dolarını aşması bekleniyor. Sektörün 2020 ile 2024 arasında yıllık bileşik büyüme oranının yüzde 26,4 olacağı tahmin ediliyor. 2025 yılında 50 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğünden bahsedeceğiz. Türkiye’de ise bu pazar sadece birkaç milyon dolar civarındadır.
Bu teknolojinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Kullanım alanını başka nerelerde göreceğiz?
3D yazıcılar icat edildiği 1980’lerden bu yana oldukça büyük mesafe kat etti. Bu hızlı yükseliş önümüzdeki yıllarda da devam edecek. 3D teknolojisi giderek gelişiyor ve aynı anda hızla, ulaşılabilir fiyatlara üretilebiliyor. Dünyada artık kalıpsız ve seri imalat gibi yoğun kullanım aşamalarına geçilmiş durumda. Uzun vadede mevcut ABS filamentine ek olarak yeni başlayan karbon ve metal filament baskı kullanımıyla fabrikaların aktif seri üretim de yapacağı ve aynı şekilde ulaşılabilir fiyatlarıyla da artık her eve bir 3D yazıcı gireceğini göreceğimiz zamanların ilk günlerini yaşıyoruz.
Son tüketiciler için üretilen 3D yazıcı teknolojileri de artık optimum hız ve baskı kalitesi noktasına ulaştı. Ulaşılabilir fiyat noktasına gelmeleriyle de artık pek çok ev ve ofiste 3D yazıcılar yerini alıyor. Önümüzdeki dönemde oyuncak, yedek parça gibi son tüketici ürünlerinin 3 boyutlu yazıcılarda kolayca üretilebilmesiyle pek çok global şirket basılabilir ürün modellerini online platformlarda ücretli ya da ücretsiz olarak paylaşmaya başlayacaklar. Hayal edilen her şeyin üretilmesine imkan sağlayan 3D yazıcılar, öğrencilerin eğitim sürecine de önemli katkı sağlıyor.
Metal 3D baskı teknolojisi nispeten genç ancak her yıl birçok büyük gelişme yaşanıyor. Daha fazla işletme kendi yazıcılarına sahip olmaya başladıkça, baskı yazılımı baskı hizmetlerinden daha hızlı büyüyecek . Plastikler ve polimerler, 3D baskı ve üretimde en çok kullanılan malzemeler arasında yer alıyor ama metaller hatta insan dokusu gibi farklı malzemeler, organ üretiminde kullanılabilir.
‘Her eve 3D yazıcı girecek’ konseptini savunuyorsunuz. Bunu açar mısınız?
3D yazıcılar eskiden fiyat açısından pahalı ve kullanımı kolay olmayan cihazlardı. Ve daha da önemlisi herhangi bir baskı için kullanıcıların 3 boyutlu tasarım yapmaları gerekiyordu. Bugün ise durum değişti. Artık ev tipi kaliteli ve garantili 3D yazıcıların fiyatları, kaliteli akıllı telefon fiyatlarından daha ucuza satılabiliyor. Diğer önemli etken ise artık dünyada milyonlarca baskıya hazır 3D tasarım, pek çok web sitesinde ücretsiz olarak kullanıcılara sunuluyor. Aynı şekilde internette pek çok ücretsiz 3D baskı tasarımı programı artık online olarak kullanılabiliyor.
Bugün pek çok mobilya, otomobil, telefon aksesuarı, oyuncak, yedek parça vb. gibi yüz binlerce ürünün 3D tasarımını bu sitelerden bulup indirmek ve 3 adımda basmak çok kolay.
Türkiye’de 3D yazıcılara bakış nasıl? Bilinirliği ne düzeyde?
Türkiye’de 3D yazıcılara her yıl giderek artan bir ilgi var. Bu artan ilginin ülkemizdeki en büyük sebebi, Milli Eğitim Bakanlığımızın destekleriyle yıllardır okullarımızda robotik kodlama dersleri verilmesi ve okullardaki atölyelerde 3D baskı makinelerinin kullanımı. Ayrıca üniversitelerdeki pek çok projede de 3D yazıcılar aktif rol oynuyor.
Zaxe olarak Türkiye’de 5 yıldır 400’den fazla eğitim kurumunda 3D baskı makinelerimizle yer alıyoruz. Her okulda, her gün yüzlerce öğrenci eğitim süreçlerinde hem 3D tasarım hem Zaxe 3D yazıcıları ile tanıştı ve tanışmaya da üretmeye de devam ediyor. Bu özverili dönem sayesinde 3D baskı hakkında önemli bir bilinirlik oluştu. Bu bilinirlik ve deneyim her geçen gün artıyor. Geçmiş dönemin öğrencileri bugün ev ya da iş yerlerinde 3D baskı makinelerini kullanıyor. Bugünün öğrencileriyse gelecekte hem ev hem iş yerlerinde 3D yazıcı sahipleri olacaklar.
Bu bilinirliğe eğitim kurumları dışındaki en büyük katkıysa Mart ayında başlayan COVID-19 pandemisi sürecinde gerçekleşti. Sağlık çalışanları için hepimizin bildiği siperlikler ve bazı hastanelerde acil gerekliliği olan solunum cihazlarının yedek parçaları ilk günden itibaren yoğun bir şekilde 3D yazıcılarla üretildi.
Türkiye’de 81 ilde koordine olan 3D yazıcı sahipleri harika bir şekilde her gün kendi ev veya işlerinde toplamda 200.000 adedi aşkın adette ürettikleri siperlikleri bulundukları ya da acil ihtiyacı olan başka şehirlerdeki sağlık kuruluşlarına ilettiler.
3D baskı makineleri, siperlik için ilk kalıp üretiminin başladığı 3’üncü aydan bugüne kadar hem bulaş hızının yavaşlamasında hem can kayıplarının azaltılmasında çok önemli rol oynadı. Bu teknolojinin hemen her gün düzenli olarak medyada yer alması dünyada zaten olan farkındalığı Türkiye’de de epey artırdı. 3D yazıcıları, stratejik olarak öncü rolünü bu dönemde ispatlamış oldu. Biz de pandemi sürecinde 3D yazıcılara artan taleple birlikte çok yoğun çalışmaya devam ediyoruz.
Pandemi hayatımızı önemli ölçüde değiştirdi. Tüketiciler hem çalışma hem özel hayatlarında yaşadıkları bu dramatik değişime bağlı olarak evde uzun vakit geçirmek zorunda kaldı. Bu evde kalma süreci tüketim alışkanlıklarını da etkiledi. Bilgi toplumunun bireyleri olarak dünyada ve ülkemizde gerçekleşen ekonomik, sosyal, kültürel olaylardan, değişimlerden etkilenmemiz eskisinden çok daha hızlı ve derinden oluyor. Değişen fikirler, değerler, alışkanlıklar yeni yaşam stilleri oluşturmamıza katkı sağlıyor. Pandemide önce hepimiz gıda ve hijyen ürünlerini stokladık, sonra evde çalışma ve çocuklarımız için eğitim ortamı yaratmak için ofis malzemeleri, teknoloji ürünleri almaya yöneldik. Evde daha kaliteli ve iyi vakit geçirmek için kimimiz kutu oyunu ya da spor malzemesi alırken kimimiz 3D yazıcıları keşfettik. Pandemide 3D yazıcılar hayat kurtarırken bu zamana kadar konudan haberdar olan ama odağına alma fırsatı bulamayan tüketiciler için de 3D yazıcı keşfi dönemi oldu.
3D yazıcı henüz yaygınlaşmayan ve pahalı bulunan bir teknoloji. Evlere nasıl girecek?
3D yazıcılar dünyada büyük bir hızla yaygınlaşıyor. Bazı aylarda talep o kadar artıyor ki üretim yetişmiyor ve sıralar oluşuyor. Türkiye ise 3D baskı alanında dünyayı 1-2 yıl geriden takip ediyor. Oysa bugün 3D yazıcıların fiyatları ile akıllı telefon fiyatları paralel hatta kaliteli ve pahalı akıllı telefonların fiyatlarıyla kıyaslandığında 3D yazıcılar çok daha ulaşılabilir durumda. Türkiye’de ucuz, Uzak Doğu yapımı 3D yazıcılar, 1.500 TL seviyesinden başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Çin menşeli olmayan çok kaliteli yazıcılar ise artık 3.500 -4.000 TL’den başlayan fiyatlarla tüketiciyle buluşabiliyor. Şu aşamada ekonomik yerel satın alma gücü, 3D yazıcılara olan talepte en büyük etken.
Avrupa’da Çin üretimi olmayan başlangıç seviyesindeki kaliteli ev tipi yazıcıların fiyatlar 400 Euro ile 1.000 Euro arasında değişiyor. Amerika ve diğer Batı ülkelerinde satın alma gücü yüksek olduğu için tüketiciler hiç düşünmeden evlerine ve diğer yaşam alanlarına bu teknolojiyi dahil etti. Batılı tüketici 3D yazıcılara giderek daha da büyük ilgi gösteriyor. Aynı şekilde bu ülkelerdeki global şirketler de daha fazla baskıya hazır 3D modellerini tüketicilere sunmaya başladılar.
Çin’den gelen cihazlar nispeten daha ucuz olarak biliniyor. Bu noktada kullanıcı nelere dikkat etmeli?
Çin’den gelen ucuz ürünlere olan talebin asıl nedeni düşük alım gücü. 3D yazıcıları birbirinden ayıran ana etken dayanıklı olmaları ve uzun yıllar aynı kalitede baskı verebilmeleri. Çin kaynaklı ürünler, ucuz ama garanti süreleri sınırlı, teknik servis destekleri de neredeyse yok.
Ucuz olduğu için tercih edilen Çin ürünleri kullanıma başlandıktan kısa süre sonra her sektörde olduğu gibi 3D yazıcılarda da özellikle anakart ya da baskı kafalarında ciddi sorunlar yaratabiliyor. Bu yıl içinde maalesef Çin menşeili yazıcıların kalitesiz parça kullanımı nedeniyle yangına sebebiyet verecek kadar sorun yarattığına dünyada şahit olduk.