Kuzeyinde Karadeniz, güneyinde Marmara denizi bulunan; en yüksek tepesi Kartepe olan Samanlı Dağları’na ev sahipliği yapan Kocaeli’nin doğası da tarihi de ilgi çekici.
Kocaeli adı nereden geliyor?
İlk çağlarda Bithynia olarak adlandırılan bölge sonra tarih boyunca Astakos, Nikomedia, İzmid, Kocaeli gibi farklı isimlerle adlandırılmış. 1337 yılında Osmanlı’nın uç beylerinden Akça Koca Bey tarafından Osmanlı himayesine katılan bölge İzmid adını alıyor. Kente verilen Kocaeli ismi de Akça Koca’nın vefatından asırlar sonra, onun da adını yaşatmak adına verilen bir isim olmuş.
Orhan Cami (Gazi Süleyman Paşa Cami)
Gazi Süleyman Paşa tarafından babası Orhan Gazi adına yaptırıldığı için iki farklı isimle anılıyor. Şehrin en eski Türk yapılarından olan caminin bir diğer özelliği ise bir fetih cami olmamasına rağmen, yani fetihle elde edilmiş bir yerde bulunmamasına rağmen bir fetih geleneği olarak hutbesine kılıçla çıkılan bir cami olmasıdır. Yaklaşık 120 sene önce artan dış baskılara bir tepki olarak başlayan gelenek günümüzde halen devam etmektedir. Deprem bölgesinde olduğu için birçok kez onarımdan geçen cami son halini 2015 yılında almış.
Camiyi ziyaret etmeniz aynı zamanda Kocaeli’ye panoramik bakış atmanız için de iyi olacak. Avludan görebileceğiniz Derince, Gölcük, Kartepe, İzmit’in tarihi dış surları ve körfez size nerede olduğunuzu kolayca anlatacak.
Servetiye Köyü
Kocaeli’nin güneyinde, Başiskele’de olan bu köy milli mücadele döneminde düşman işgaline karşı direnişin başladığı ilk köylerden birisi olanak biliniyor. Karadeniz’den aldığı iç göçle nüfusun büyük bir çoğunluğunu günümüzde Karadenizliler oluşturuyor.
Köy muhtarlık binasının içinde mütevazi bir müzesi bulunuyor. Köyün enfes bir doğası var, ayrıca burada başlayan (veya biten) şekilde bir yürüyüş parkuru da var. Aytepe – Servetiye arasında 4 saatlik yürüyüş rotasının çok kısa bir kısmını ben de yürüdüm. Kocaeli’de buna benzer birçok farklı yürüyüş parkuru bulunuyor.
Karaaslan Kamping
Servite Köyü’nde aracımızı doğanın içinden yürüyerek Karaaslan tesislerine doğru gittik. Çok keyifli bir restoranı var, restorana ek olarak konaklama ve birçok doğa aktivitesinin bulunduğu eğlence seçenekleri de mevut.
Kasrı Hümayün, Müze Saray
İstanbul’da sayısız eser bırakarak şehri güzelleştiren Balyan Ailesi bir de İzmit’e güzel bir yapı bırakmış. Dışarıdan bakıldığında Beylerbeyi Sarayı’nı bana andıran bu yapının misafirlerinden biri de ulu önder Mustafa Kemal Atatürk olmuş. Dolayısıyla sarayın bir odası Ata’ya ayrılmış. Benim en çok ilgimi çeken yerlerinden biri de sedefli odası oldu.
Selim Sırrı Paşa Konağı
1888 yılında İzmit Mutasarrıflığına atanan ve 1890 yılında bu köşkü yaptıran Selim Sırrı Paşa ağaç sevgisiyle de bilinen bir devlet adamı. Planını kendi çizdiği ve kalem işleriyle bezeli dört katlı ve haremlik – selamlık olmak üzere iki farklı yapıdan oluşan konağı mutlaka ziyaret etmelisiniz. Giriş ücretsiz, Pazartesi günleri konak kapalı.
İzmit Saat Kulesi
1. Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. Yıl kutlamalarında açılan saat kulesi kuşkusuz İzmit’in en estetik yapılarından biri. İlk defa II. Abdülhamit döneminde karşımıza çıkan tahta çıkma yıl dönümleri kutlamalarından biri de yine 25.yılda açılan Haydarpaşa Dalgakıranı. Kadıköy – Beşiktaş vapuruna bindiğinizde Haydarpaşa’da yanınızda kalacak dalgakıran ve üstündeki anıt da aynı İzmit Saat Kulesi gibi 25. Yıl dönümünde açıldı.
Ayrı Gezegen Cam Teras
İşte insanı gerçekten Karadeniz’de hissettiren manzaralardan birisi burada. Bölgedeki diğer birçok tesis gibi zipline aktivitesine ek olarak göl ve orman manzaralı cam terası da gezginler için müthiş bir dolu dolu iki gün geçirdiğim Kocaeli’de gitmeye fırsatım olmayan Sekapark’a ve Kandıra bölgesine mutlaka ilk fırsatta gideceğim.