“Kadromuz yeterli değil psikolojisi, tüm Beşiktaş camiasına hatta söylemlerine bakarsanız Sergen Yalçın’a bile hakim. Siyah beyazlıları geride bırakan; bu psikoloji ve kadro mühendisliği. Bütün bunlara rağmen şapkadan tavşan çıkarıyor Sergen Hoca!”
1- G.Saray, Kayseri önünde 27 şut-10 korner attı ama penaltı dışında gol bulamayınca 2 puan bıraktı. Oyunun tatmin ediciliği üzerinden mi okumalı G.Saray’ı, yoksa skorun hayal kırıklığından mı?
2- Çok sayıda eksiğine karşın Başakşehir karşısında müthiş bir 45 dakika oynayan Beşiktaş’ın ‘bir şampiyonluk yarışçısıyım’ mesajı verdiğini söyleyebilir miyiz?
3- Erol Bulut, Gençlerbirliği deplasmanında ilk 11’de 6 değişiklik yaptı ve iyi netice aldı. Fenerbahçe’de sonucu oyun mu, oyuncu kalitesi mi getiriyor sizce?
4- Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın son durumları ışığında bu haftaki derbi maçta nasıl bir oyun ve skor bekliyorsunuz? Derbinin kilit isimleri kimler olur?
5- Trabzonspor, Avcı ile ilk maçta Erzurumspor’u yendi ve kötü serisine son verdi. Siz bir teknik adam dokunuşu gördünüz mü? Neler değişmişti bordo mavililerde?
6- Bir başka önemli gündem maddesi, TFF’nin korona sebepli sahaya çıkamamalara karşı hükmen yenilgi tasarrufu idi. Siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
MEHMET ASLAN
FENERBAHÇE OLSA 7-8 GOLLE BİTERDİ
1- Oyunu tatmin edici falan değildi Galatasaray’ın. Kapatın gözlerinizi ve bu Galatasaray’ın yerine Fenerbahçe’yi koyun. 7-8 golle biterdi maç. Hatta bırakın Fenerbahçe’yi, Falcao ile Arda’yı koyun bu 11’e maç 5 ile biterdi. Bu kadronun kalitesi yok. O girilen pozisyonlar kaçmadı, atamadı G.Saray 11’i. O beceri ve o yetenekten, kaliteden yoksunlardı çünkü. Terim sonuna kadar denedi. Gençlerle denedi, oyuncu değişikleri ile denedi. Ama olmadı. Şimdi gelelim diğer konuya; Terim’in hakem ve süre ile ilgili sözlerine. G.Saray’ın temel sorunu bu kadar açıkken, bu mazerete sığınmak olmadı. G.Saray oyunu geliştirmeye çalışmalı, mazeret üretmeye değil.
ŞAMPiYONLUK iÇiN SEZONA YAYMALI
2- Şampiyonluk tek bir maçın ürünü değil, bütün bir sezona yayılan güçlü, kaliteli bir mücadeleyi zorunlu kılıyor. Bu anlamda Beşiktaş’ın ciddi eksikleri var. “Bizim kadromuz yeterli değil” psikolojisi tüm camiaya hatta söylemlerine bakarsanız, Sergen Yalçın’a bile hakim. Bu psikoloji ile de mücadele etmek zorunda Beşiktaş. Bu açıdan baktığınızda şampiyon olabilmek için her hafta kapasitesinin üstüne çıkmak zorunda. Bu mümkün mü? İmkânsız değil ama zor. Beşiktaş’ı geride bırakan bu psikoloji ve bu kadro mühendisliği. Bütün bunlara rağmen Sergen Hoca şapkadan tavşan çıkarıyor.
BU TAKIMDA HOCALIK YAPMAK KOLAY DEĞiL
3- İyi mi oynadı Fenerbahçe? Tam aksine sezonun en kötü futbolunu oynadı. Skor yanıltıyor herkesi. Fenerbahçe böyle oynamaya devam etsin; şampiyonluk şansını yitirir. Bu farklı skor kaliteli, usta, yetenekli oyuncuların eseridir. Kendisini kandırmasın Fenerbahçe. 2 haftadır S.O.S. veriyorlar. Önce Konya sonra, Gençlerbirliği maçı. Erol Bulut’un mükemmel bir kadrosu var. Bu, avantaj olduğu kadar, dezavantaj da. Bu takımda küskünlük yaratmadan hocalık yapmak kolay değil. Bulut bunu başarıyor. Mert Hakan’ı hazır tutabilmesi bile alkışa değer.
F.BAHÇE-BEŞiKTAŞ MAÇI BERABERE BiTMEZ
4- İki haftadır kötü oynayan Fenerbahçe ve son maçta çok iyi oynayan Beşiktaş. Tipik beraberlik maçı gibi görünüyor. Ama berabere bitmez. Benim analiz ettiğim tabloya göre Fenerbahçe her tabloda galibiyete yakın görünüyor. Nedenlerini saymaya gerek yok. Kadro kalitesi bunun en başında geliyor. Ama Başakşehir maçındaki performansı ve Sergen Hoca’nın takıma ve camiaya aşıladığı özgüven Beşiktaş adına bir umut.
YETERLi ZAMAN VERiLMELi
5- Abdullah Avcı tüm takımlar için doğru ama Trabzonspor için yanlış tercih. Tek bir şartla doğru tercih olur. Eğer Trabzonspor camiası sabırlı olup hocaya destek verirse. Bu maçta Avcı’nın dokunuşunu hissettirecek bir hamle görmedim. Ben yeterli zaman verilirse, bambaşka bir Trabzonspor izleyeceğimizi düşünüyorum. Doğru bir hamle yaptılar. Doğru davranmaya devam etmeliler.
ÖNERiN VARSA KONUŞ
6- Türkiye’de, alınan her karara itiraz ediliyor. Hükmen yenilgi olmasın. Peki ne olsun? Hiçbir öneri yok. Sadece olmasıncılar. İşte Uğur Meleke çıktı ve önerisini getirdi. Beğenirsin, beğenmezsin. Ama bir öneri getirdi. Ben açık yazayım; bu konuda bir fikrim yok, onun için de sesimi çıkarmadan izliyorum.
UĞUR MELEKE
GALATASARAY’IN SORUNU SANTRFORDA
1- Galatasaray üç maçtır kazanıyordu, bu müsabakada da oyun olarak gerekeni yaptı bence. Özellikle ilk devrede net pozisyonları var ama Kayserispor kalecisi Lung’un müthiş performansını aşamadılar. Oyunu rakip yarı alana yığabilecek her türlü aksiyonu denediler. Bekleri hücumlara katıldı, stoperi Donk’un penaltı öncesi pası var. Ancak tabii ki madalyonun öbür yüzünü de unutmamak gerek: Bu kadar hücum varyasyonunun sonucunda akan oyunda gol bulunamamasının temelinde santrfor sıkıntısı var. Radamel Falcao’nun sağlık sorunları, Mbaye Diagne’nin mental problemleri, Ryan Babel’in son yıllardaki istikrarsızlığı göz önüne alınarak Adem Büyük de tutulmalıydı bence kadroda. Galatasaray’ın böyle günlerde Adem gibi bir forvet oyuncusuna kesinlikle ihtiyacı var.
SERGEN YALÇIN FUTBOLU
2- Bu sezonun da çok yarışçılı bir lige gebe olduğunu düşünüyorum. Üstelik herkesin 40 maç yapacağını, henüz 8-9 müsabakayı geride bıraktığımızı düşünürsek sadece Beşiktaş değil Trabzon da pekala şampiyonluk yarışının içinde. Ancak tabii Beşiktaş’ın bu kadar eksikle Başakşehir’e karşı oynadığı ilk devre takdire şayan. Bir Sergen Yalçın futbolu tanımı gelişti ve Beşiktaş bunu yine ilk 45’te gösterdi. Mesele, bu futbolu daha sık oynayabilmek ve sürekli hale getirebilmek.
ALTI DEĞiŞiKLiK VARDI AMA KiMSE HiSSETMEDi
3- Erol Bulut belki de ligin en şanslı teknik adamı. Bir önceki maça göre 6 değişiklik var ama hiç kimse bir eksiklik sezmiyor bile. Samatta’nın yerine Cisse, Thiam’ın yerine Perotti, Caner’in yerine Novak, Ozan’ın yerine Mert Hakan’ı koyabilmek büyük lüks. Ama F.Bahçe’nin geçen haftaların aksine kenar ortalarıyla değil, merkezden verkaçlarla hücum edebilmesi de oyun anlamında bir artı.
F.BAHÇE’DE OZAN BEŞiKTAŞ’TA ATIBA
4- Maç Kadıköy’de. Tabii ki korona döneminde mühim bir seyirci avantajı yok ama stat detayı, Fenerbahçe’yi muhtemelen daha dominant bir oyuna zorlayacak. Gökhan-Caner’li, topa daha fazla sahip olmak ve domine etmek isteyen bir Fenerbahçe bekleyebiliriz bu kez. Beşiktaş ise Başakşehir ilk 45 dakikasının aksine sanırım topu biraz daha fazla paylaşan, daha pragmatik bir futbola yönelebilir. Beşiktaş’ta Atiba yine en kilit adam. Erol Bulut bence bu maçta Ozan’ı ilk 11’de kullanır ve sarı lacivertlilerin anahtar adamı o olabilir.
TAKIM BÜTÜNLÜĞÜ ANLAMINDA GELiŞME VAR
5- Erzurum’un şutlarda 21’e 11, kornerlerde 10’a 4 üstün olduğu, iki topunun çizgiden çıktığı bir maçtı bu. Ancak Trabzon’un da takım bütünlüğü anlamında gelişme kaydettiği ve 1-0’ı oynamayı becerebildiğini söylemek gerek. Newton döneminde mutsuz gözüken Nwakaeme dönüyor. Ekuban yükselişte. Hugo-Edgar ikilisi birkaç hata da yapsalar maçın bütününe damga vurdular.
HÜKMEN MAĞLUBiYET SON ÇARE OLMALI
6- Bu takvim sıkışıklığı içinde kulüplerin keyfi olarak maça çıkmaması ihtimalinin önünü kapatmak istiyor TFF. Ancak ortada da korona diye bir gerçek var ve hükmen yenilgiye sıra gelene kadar tüm alternatifleri değerlendirmelisiniz. Şubatta 2, mart ve nisanda 1’rer hafta içi boş. Birinci seçenek bu. İkinci seçenek de ‘puan ortalaması’ çözümü. Eksik maçları (zirveyi ve küme düşmemeyi etkilemiyorsa) puan ortalamalarıyla tamamlama çıkışı.
GÜNTEKİN ONAY
HAYAL KIRIKLIĞININ SEBEPLERİ SORGULANMALI
1- Galatasaray, Kayserispor karşısında özellikle ilk yarıda tek kale oynadı ve çok sayıda gol pozisyonu buldu ancak kaleci Lung’u bir türlü aşamadı. Mbaye Diagne’nin son derece yetersiz olan santrfor performansı, Galatasaray’ın etkili oyununa rağmen galibiyet için gereken skoru bulmasına engel oldu. 10 kişi kalan Kayserispor karşısında kazanamamak ciddi bir hayal kırıklığı. Galatasaray farklı kazanması gereken bir maçı, eksik rakibi karşısında berabere bitirdiyse bu durumu sorgulamalı.
SON YARIM SAATE DiKKAT
2- Beşiktaş, son şampiyon Başakşehir karşısında gerçekten mükemmel bir ilk yarı oynadı. Güçlü rakibini bu bölümde kendi kalesine bir kez dahi yaklaştırmadı. Ancak yapılan oyuncu değişiklikleri sonrası, 10 kişilik Başakşehir karşısında baskı yedi ve kalesinde 2 gol gördü. Sergen Yalçın Hoca buna benzer bir durumu Denizlispor deplasmanında da yaşadı ve 3-0 önde iken 2 gol yedi. 60 dakika müthiş oynayan Beşiktaş, iyi oyununa devam etmek zorunda. Son yarım saate dikkat diyorum.
F.BAHÇE FARKLI KAZANDI AMA…
3- Fenerbahçe, Gençlerbirliği deplasmanında farklı bir galibiyet aldı ancak oyun anlamında skora paralel görkemli bir futbol oynamadı. Tamamen Diego Perotti’nin bireysel becerisi ve rakibin zaaflarıyla sonuca kolay gitti. Samatta ve Thiam’ın yerine tercih edilen Cisse ve Perotti doğru isimler. Pelkas da Enner Valencia’ya oranla daha çalışkan bir futbolcu. Erol Bulut ofans hattında daha doğru bir 3’lüyü nihayet buldu.
SAVUNMALAR GÜVEN VERMiYOR
4- Derbi maçın sonucunu tahmin etmek çok zor. Fenerbahçe önde baskı yaparsa avantajlı. Ancak Beşiktaş da skora kolay gidecek bir 3’lüye sahip. Şu bir gerçek; gerek Fenerbahçe’nin gerekse Beşiktaş’ın savunması güven vermiyor. Fenerbahçe bir adım önde gözükse de derbinin kazananını kestirmek çok güç.
ABDULLAH AVCI’NIN iŞi KOLAY DEĞiL
5- İlk 30 dakika Abdullah Avcı dokunuşu gördük ancak özellikle ikinci yarı Erzurumspor oyunu tek kaleye çevirdi. Abdullah Avcı’nın zamana ihtiyacı var ve işi kolay değil. Ona gereken sabır gösterilmeli.
iKi TAKIM DA 13+1’i BULAMAZSA NE OLACAK?
6- Bu konuyla ilgili çok soru işareti var… Öncelikle 21 kulüp imzalı onay vermeli. Ardından söz konusu virüsten mağdur iki kulüp de sahaya çıkacak 13+1 çoğunluk sağlayamazsa hükmen yenilgi olacak mı? Olursa iki takımın da yeterli sayıyı bulamaması durumunda ne olacak? Ya da takımlardan birinin A listesindeki 3 kaleci birden Covid-19’a yakalanırsa ne olacak?