“Ziya Hoca bu bir memleket ödevidir diyor. Eğitim toplumsal mutabakat işidir. Ailelerin, sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin, kamu kurumlarının yani herkesin çocuklarla ilgili kaygıları var. Bu çocuklar hepimizin. Bir toplumda çocuk olduğu müddetçe öğretmenler her zaman önemli insanlar olacak” diyen Adnan Boyacı şöyle konuştu:
‘DÜNYANIN EN BÜYÜK SERTİFİKA PROGRAMI’
1 Ocak 2020’den 31 Aralık 2020’ye kadar 1 milyon 917 bin eğitim açtık. Bu dünyanın tek merkezden uluslararası akredite en büyük sertifika programı oldu. Eğitim paketlerimizde bilişim, kültür, bireysel gelişim paketimiz var. 73 tane eğitim programımız var. Öğretmenin kendisiyle ilgili temel bilgi, beceri ve görgüleri artırması, yeni deneyimler kazanması, öğretmenin çocuklara bir şeyi gösterirken o deneyimi yaşatırken yeni bir yol oluyor. Öğretmen neyi biliyorsa nasıl bir deneyim sahibiyse öğretmenliği o deneyim üzerine inşa ederek gidiyor. Bu eğitimlerin sonuçları gelmeye başladı. Ocak ayından itibaren öğretmenlere şunu söyleyeceğiz. ‘Üretime dönük eğitim’ dediğimiz yeni bir süreci başlatacağız.
BİZDEN AMA BİZDEN FARKLI ÖĞRETMENLER
Kendimize şunu soruyoruz; nasıl bir öğrenci yetiştirmek için nasıl bir öğretmen yetiştirmeliyiz? Bizden ama bizden farklı diyoruz. Bizden, çünkü bizimle aynı değerlere sahip olsun, aynı gemide olduğumuzun farkında olsun. Cenazede duayı düğünde vefayı bilsin. Öte yandan bizden daha atik düşünsün, problem çözsün, yaratıcı olsun. Bizim öğretmenleri desteklememizdeki temel prensip bu oldu. Türkiye’nin çok iyi öğretmenleri ve okul yöneticileri var. Bundan sonraki süreçte bu eğitimi alan öğretmenleri nasıl çocuklarla birlikte üretime yönlendirebiliriz, projelere yönlendirebiliriz diye çalışacağız. Bunlarla ilgili 2021 yılında başlayacak projelerimiz var. Ziya hocanın vizyonu çok önemli. Bizi her alanda her yerde bizi destekledi. Onun rüzgarıyla yaptık bunları.
KAHRAMAN ÖĞRETMENLERE İHTİYACIMIZ VAR
Eğitim girdisi süreçleri çıktısı insan olan tek sistem. İstediğiniz teknolojiyi getirin, en iyi ders kitabını yazın, muhteşem binalarda çocuğu okutun her şey öğretmenin bilgisi, algısı ve adanmışlığı kadar çocuklara yansır. Hepimizin kahramanı olan öğretmenleri vardır. Kahraman öğretmen sayısını artırmamız lazım. Türkiye’nin genç öğretmen ordusu çok şeyi değiştirebilir. Öğretmenin gücü, yetki gücü değil etki gücüdür. Bizim lider öğretmenlere ihtiyacımız var. Bu ülkenin ilim irfan muallimlik diye bir medeniyet iddiası vardır ve bu öğretmenlik üzerinden yürüdü şimdiye kadar. Aynı iddiayı modern anlamda yeniden tesis etmek gerektiğini düşünüyoruz.
Eğitim de eğitimin yönetimi de anlamını içinde bulunduğu zamandan alır. Yeni bir profil var, yeni bir nesil var. Bunlara paralel olarak da yeni öğretmenler var. Mevlana diyor ki aynı fikir de değil aynı duyguyu paylaşanalar iyi anlaşır. Biz çocuk konusunda mutabıkız. Öğretmenlere eğer mesleki yönden desteklerseniz, onlara sistem içerisinde yeni fırsatlar yeni roller verirseniz, onları görünür kılarsanız bu öğretmenler Türkiye’yi 21 değil 22. yüz yıla da taşır.
EĞİTİMİN SORUNLARI VAR AMA…
Bizim bu sorunlarla yüzleşmemiz lazım. Türkiye dünyanın ilk 20 ekonomisi içerisinde yer alıyor. Bunları Türkiye’de yetişen çocuklar yaptı. Bizim geçmişimiz başarı öyküleriyle dolu. O zaman bu başarı öykülerini modern anlamda çağın gerekliliklerinde yeniden inşa etmek lazım. Bunun için de öğretmen ve okul yöneticisinin yanında durmak lazım. Herkesin de söz söyleme hakkı var. Öğretmen ve çocuklar sadece teknik bir konu değil. Bu ülkenin medeniyet iddiası ve geleceğiyle ilgili bir konu. Herkes de iyi olsun diyor. O zaman herkesi bu işin içine katmak gerekiyor. Bu konu siyasetin de ötesinde devlet olarak da var olmakla ilgili bir konu.
BİR ÖĞRETMEN KANUNU OLMALI
1 milyonu aşkın bir öğretmen kitlesi var. Bu kitlenin kendine ait bir kanunu olsun çok isterim. Biz bununla ilgili gerekli çalışmaları yapmaya gayret gösterdik. Meslek kanunu meselesini çok önemsiyorum. Öğretmenlerin bir kanuna ihtiyacı var. Çünkü hukuki yapı bir şeyi çerçeveler. Bunun içinde pek çok şeyi daha derli toplu yapabilme imkanınız oluyor. Bu olabilirse bu dönem için en önemli getirilerden biri olur diye düşünüyorum. O zaman hep birlikte ve daha hızlı gidebileceğimiz bir yol olur diye düşünüyorum.
OKULÖNCESİNE TEŞEKKÜR
Okulöncesi eğitimi çok önemsiyorum. Çocuğun okulla tanıştığı eğitimin öğretimin ilk başladığı yer. Okul öncesi tüm yeni nesil için ceketin ilk iliklendiği düğme. Doğru iliklenirse doğru gider. O yüzden çok önemli. Benim oğlum mesela sen bilmezsin ben öğretmenime soracağım diyorsa bu etkiyi görebilirsiniz. O yüzden bu zor koşullarda her şeye ve herkese rağmen yaptıkları adına teşekkürlerimi sunuyorum.
1 milyon 150 bine yakın öğretmenimiz var
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi ve özel okullardaki 17 milyonu aşkın öğrencinin eğitimi için toplam 1 milyon 148 bin 514 öğretmen görev yapıyor. Öğretmenlerin 974 bin 837’si resmi okullarda, 173 bin 677’si özel okullarda çalışıyor. 40 yaş ve altındaki öğretmen sayısı, toplam öğretmen sayısının yüzde 62’sine karşılık geliyor. Bakanlığa bağlı resmi kurumlarda, 118 bin 558 sözleşmeli öğretmen var. Okullarda 31 bin 765 müdür, 1339 müdür başyardımcısı, 54 bin 637 müdür yardımcısı olmak üzere 87 bin 741 yönetici bulunuyor. Görevdeki engelli öğretmen sayısı da 8 bin 766.