Brüksel’de başlayan iki günlük Avrupa Birliği zirvesinde Türkiye konusu dün akşam ele alındı. AB liderleri arasında, Ankara’ya karşı takınılması gereken tavır konusunda uzun ve yoğun tartışma yaşandı. Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne ilk sözün verildiği oturuma, bir saat on dakikalık tartışmanın ardından yarım saatliğine ara verildi. Ancak bu ara, derin görüş ayrılıklarının aşılamaması nedeniyle planlanandan uzun sürdü.
Liderler, ekimdeki zirvede pozitif gündem imkânı sunulmasına rağmen Türkiye’nin tek taraflı eylemlerini sürdürdüğü tezinin işlendiği ve 2019’da Kıbrıs açıklarındaki sondaj çalışmaları nedeniyle hazırlanan hedef odaklı yaptırım listesinin genişletilmesi vurgusu içeren taslak temelinde tartıştı. Bu listede Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’ndan üst düzey iki kişi yer alıyor. Liderlerin dün ele aldığı taslakta, “Türkiye’nin AB ve üyeleriyle gerçek bir ortaklık ilişkisi kurmak ve farklılıkları diyalog ve uluslararası hukuk çerçevesinde çözmek istemesi halinde ekimde sunulan pozitif gündemin masada olduğu” vurgusu yer aldı. Yeni ABD yönetimiyle koordine olma arzusunu da gizlemeyen AB, en geç Mart 2021’de ele alınacak şekilde, Türkiye konusunda nasıl hareket edileceğine ilişkin opsiyonlar hazırlanmasına yönelik bir yaklaşım içinde.
MACRON, MERKEL’E KARŞI
AB’nin iki önemli ülkesi Almanya ve Fransa, ekimdeki zirvede olduğu gibi, karşı kamplarda yer aldı. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye konusundaki aşırı talepleri frenleme ve ilişkilerde olası bir felaketi engelleme çabasını sürdürdü. Merkel’e İtalya ve İspanya destek verdi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise sert yaptırım taraftarı olan ülkelerin sözcülüğüne soyundu. Macron, ekimde alınan kararlarla uyumlu hareket edilmesini savunmaya devam edeceklerini belirterek, “AB ülkelerinin egemenliğini ve özellikle Doğu Akdeniz’de istikrarı savunmayı sürdürmeliyiz” dedi. İki lider zirve öncesi ikili bir görüşme gerçekleştirdi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel zirvede AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve İtalya Başbakanı Guiseppe Conte ile ayak üstü konuştu.
YUNANİSTAN’A FREN
Zirveye oldukça uzun bir yaptırım listesiyle gelen ancak girişimleri Almanya, İtalya ve İspanya bloğuna takılan Yunanistan, silah ambargosunun da aralarında yer aldığı isteklerini sonuç bildirisine yansıtabilmek için yoğun çaba harcadı. Ahde vefa ilkesine uyulmasını ve Türkiye’nin eylemlerinin sonuçları olması gerektiğini savunan Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, AB’nin kredibilitesinin söz konusu olduğu tezini öne çıkardı. Fransa da Türkiye’ye sektörel yaptırım uygulanmasını talep ediyordu, ancak bu yaklaşım, “aynı zamanda NATO üyesi bir aday ülkeyi, AB’ye hasım olarak görülen Rusya ile aynı kefeye koymak anlamına geleceği” tartışmasına neden oldu.
NATO’DAN AB’YE ‘OLUMLU YAKLAŞMA’ TAVSİYESİ
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, AB zirvesi öncesinde Türkiye’nin NATO’nun ve Batı ailesinin parçası olarak öneminin altını çizdi. Basına açıklamalarda bulunan Stoltenberg, “Farklılıklar ve anlaşmazlıklar var. Bunları ele almalıyız. Aynı zamanda Türkiye’nin NATO’nun ve Batı ailesinin parçası olarak öneminin farkında olduğumuzdan emin olmalıyız” dedi. Stoltenberg, müttefiklerin, Irak ve Suriye ile sınırdaş olması, DEAŞ ile mücadelede kilit önemde olması ve dört milyon mülteciye ev sahipliği yapması nedeniyle Türkiye’nin önemli bir NATO müttefiki olduğunun farkında olduklarını düşündüğünü söyledi. Doğu Akdeniz’deki durumu zor olarak niteleyen Stoltenberg, “Farklılıkları ele alırken hepimizin olumlu yaklaşım ve yollara bakması gerekiyor” dedi. Stoltenberg, NATO’da Türkiye ile Yunanistan arasında ayrıştırma usulleri mekanizmasını güçlendirmek için çalıştığını da söyledi.
BÜTÇEDE UZLAŞILDI
AB liderleri, 1.8 trilyon Euro’luk bütçe ve koronavirüsün etkilerine karşı hazırlanan kurtarma paketinde uzlaştı. Macaristan ve Polonya’nın fonların dağılımının “hukukun üstünlüğü” ilkesine bağlanması nedeniyle uyguladığı veto, teknik bir formülle aşıldı.
BREXIT’TE KRİTİK PAZAR
İngiltere’nin AB’den ayrılmasının ardından başlayan geçiş döneminin sona ermesine az bir süre kala, taraflar ilişkilerin geleceğini şekillendirecek anlaşma konusunda uzlaşabilmiş değil. Tıkanıklığın aşılması için atılan adımların sonuçsuz kalması üzerine Londra ve Brüksel, müstakbel ilişkinin kaderine karar verilmesi için birbirlerine pazara kadar süre tanıdı. Pazar gününe kadar müzakerelere Brüksel’de devam edilecek olsa da İngiltere Başbakanı Boris Johnson dün, anlaşmasız ayrılığın “güçlü ihtimal” olduğunu söyledi.