Tasarı mevcut haliyle yasalaşırsa teknoloji devleri, yazışmalar veya paylaşımlarda otomatik bir şekilde çocuk istismarı görüntülerine dair inceleme yapamayacak.
Yazışmaların bu şekilde bir denetime tabi tutulması için makul şüphe gerekecek.
Şirketlerin bu uygulamaya devam edebilmesini isteyenler ise bunun mahremiyete bir müdahale olmadığını, bunu yapan algoritmaların yazışmaları “anlamadığını”, yalnızca otomatik olarak denetlediğini söylüyor.
Teknoloji devlerine bu açıdan bir istisna tanınması için müzakereler devam ediyor. Bugün Avrupa Parlamentosu, AB Komisyonu ve üye ülkelerden temsilciler Brüksel’de bir araya gelerek konuyu görüşecek.
Çocuk güvenliği uzmanları bir çözüm bulunamamasının çocuk istismarcılarına yarayacağını belirtiyor.
‘Küresel suçlara verilen küresel yanıtlar sekteye uğrayabilir’
Sektörün son 10 yılda geliştirdiği uygulamalar bir istismarcının hedef aldığı kişiyle yazışmalarını otomatik olarak tespit edip uyarı verebiliyor. Yeni istismar görüntüleri sisteme yüklendiğinde de bunun için bir kayıt açabiliyor.
Bulgular yazılımlar tarafından kolluk kuvvetleriyle paylaşılıyor. Uzmanlar yasanın bu otomatik raporlamayı yüzde 70 oranında azaltabileceği uyarısında bulunuyor.
ABD Merkezli Kayıp ve İstismara Uğramış Çocuklar için Ulusal Merkez 2019’da internet şirketlerinden 17 milyon bildirim aldı. Bunlar arasında Avrupa çapındaki potansiyel istismarcılar ve mağdurlara dair bildirimler de bulunuyordu.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan ABD Adalet Bakanı William Barr, AB’nin küresel suçlara karşı verilen küresel yanıtlara zarar verebileceği uyarısında bulundu.
Avrupa Parlamentosu Çocuk Güvenliği Grubu Eş Başkanı, Avrupa Parlamenteri David Lega mahremiyet yasasının çevrimiçi istismarla mücadeleyi on yıl geriye taşıyabileceğini söyledi:
“Teknoloji devleri ve kolluk kuvvetleri arasındaki işbirliği AB ve dünyada çocukları cinsel istismardan kurtarmakta önemli bir rol oynadı.
“Yeni mahremiyet yasasıyla şirketlerin bu teknolojileri kullanmasının önüne geçeceğiz.”