Yerdeniz serisiyle, romanlarıyla, çocuk kitaplarıya bilim kurgu ve fantezi edebiyatının tanrıçasıdır Ursula K. Le Guin. Hugo ve Nebula başta olmak üzere dünyada oldukça saygın ödülün sahibi olan yazar bizi kendi kurduğu katmanlı diyarlarda maceralara çıkarır. Yeryüzü veya yeraltında, aklımıza gelebilecek her konuya dair öğretecekleri vardır bize Le Guin’in. Aramızdan ayrılışının 3. yılında Ursula K. Le Guin’i bize bıraktığı muhteşem eserleriyle analım.
1. Le Guin hep yolda olmayı, hep yola çıkılabileceğini öğretir!
2. Bizi rüyalara, masallara ve nihayetinde sihire inandırır.
Sihirli bir dille konuşur bizimle Le Guin. Kadınların, çocukların, rüyaların hikâyelerini anlatır. Edebiyatı kimseyle tamamen paylaşılamayacak eşsiz, olağanüstü; belki çok korkunç belki de hayrete düşürücü rüyaları bir nebze de olsa bizimle paylaşma çabasıdır. Kelimeleriyle, cümleleriyle, kadim diliyle ve elbette bu çabayla bizi rüyalara, masallara ve nihayetinde sihre inandırır.
3. Ataerkil düzenin yıkılması gerektiğinin defalarca farkına vardırır!
Ursula K. Le Guin feministtir. Aynı zamanda anarşisttir de. Erkek egemenliğin olduğu bir dünya tahayyülüne müsaade etmez; her şeyi ben bilirimci erkek söylemine kızar.
4. Ergenlikten yaşlılığa; deneyimlerle dolu her yaşı sevmeyi öğretir!
Le Guin bizi çıkardığı yolcuklardan biri de “ergenlikten olgunluğa” olan süreçtir. Büyümek her zaman yıllar alır, deneyimlerle doludur. Bu sürecin tam olarak ne zaman biteceği belli değildir. Kendisinin de büyüme sürecini “otuzbir yaşında tamamladığını” söyleyen yazar eserlerinde her yaşın farklı bir macera demek olduğuyla bize bu yaşları sevdirir.
5. Le Guin bizi çok korktuğumuz ölüm gerçeğiyle yüzleştirir.
Bunun en büyük kanıtı Yerdeniz serisinin üçüncü kitabı En Uzak Sahil’dir. Bu kitap ölüm hakkındadır. Ve Le Guin bunun üzerine şöyle söyler: “En Uzak Sahil ölüm hakkında. Onun diğerlerinden daha zayıf kurgulu, daha tutarsız ve eksik olması da bu yüzden. İlk iki kitap yaşadığım ve atlattığım şeyler hakkındaydı. En Uzak Sahil‘de konu edinilen şeyi ise yaşayıp atlatamazsınız. Bu bana genç okurlar için çok uygun bir konu gibi gelmişti, çünkü çocuk yalnızca ölümün varolduğunu değil -çocuklar ölümün yoğun biçimde farkındadırlar- kendisinin de ölümlü olduğunu, öleceğini anladığı anda, çocukluk biter ve yeni hayat başlar. Bu da büyümedir, ama daha geniş bir bağlamda.“
6. “Öteki” olanı gözetmenin inceliklerini sunar!
Egemen sınıfa karşı bir sestir Le Guin edebiyatı. Kendini bütün üst söylemlerden kurtarır; eserlerinde “öteki” olanı gözeten bir tavır sergiler. Bize öğrettiği en önemli şeyden biri hem “öteki” hem de “başkasını” hiç incitmeden nasıl bir ilişki yürütüleceğidir.
7. Doğayı, hayvanları ve insanüstü varlıkları daha iyi anlamayı öğretir.
Le Guin eserlerinde dünyaya bizden farklı şekilde dokunur. Bitkilerin, ağaçların ve doğanın dilini bilir. Hayvanlarla, ejderhalarla, büyücülerle, insanüstü varlıklarla önyargıları bir kenara bırakıp iletişim kurar ve bunun nasıl yapılacağına dair ipuçları verir.
8. Le Guin bize kendi hikâyemizi anlatmayı öğretir!
“Seyyahlar / kendi yolculuklarını anlatırlar, sizinkini değil” der Le Guin, Everest adlı şiirinde. Bizi çıkardığı tüm yolculuklarda aslında anlattığı hep, biraz kendi hikâyesidir. Kendi yazdığı, yönünü kendi belirlediği fakat kimi zaman da kendini rüzgârlara bıraktığı hikâyesi. Tüm bu hikâyeler bize kendi hikâyemizi anlatmak için cesaret verir.
9. Yapılan işin en iyi şekilde yapılması gerektiğini hatırlatır.
Le Guin’den gelen sıkı hayat derslerinden biri bu olsa gerek: Hangi işi yaptığın fark etmeksizin elinden gelenin en iyisini yapmak. Yazar olmak istiyorsan en iyisini yap! Koşmak mı istiyorsun en disiplinli şekilde çalış! Gerçek başarıya ancak bu şekilde ulaşabilirsin.
10. Her şeyin önce hayal etmekle başlayacağını hatırlatır.
“Adaleti hayal edemezsek içinde yaşadığımız adaletsizliği göremeyiz. Özgürlüğü hayal etmezsek özgür olamayız. Adalet ve özgürlüğü erişilebilir şeyler olarak hayal etme şansı hiç olmamış insanlardan adalet ve özgürlüğe ulaşma çabası bekleyemeyiz” der Le Guin, her şeyin önce farkındalık ve hayal etme gücüyle başlayacağını; bu hayalin bir çabaya dönüşerek hayatımızda farklılıklar yaratması umuduyla.
Işıklar içinde uyu bilge kadın, bize çok şey öğrettin!