Dünyanın en büyük 200 şirketinin yönetim kurulunda 85 erkeğe karşılık, sadece 15 kadın var. Türkiye’de de şirketlerin yönetim kurullarındaki kadın oranı yüzde 17. 2020 verilerine göre, Türkiye’deki şirketlerin 37’sinin yönetim kurulu başkanı kadın. Bunların da 29’u aile üyesi. Bundan 8 yıl önce kurulan Yönetim Kurulunda Kadın Derneği daha fazla kadının yönetim kurullarında yer alması için çalışıyor. Derneğin Danışma Kurulu Başkanı olan Murat Özyeğin, kısa bir süre önce şirket yönetim kurullarının başkanlarına bir mektup göndererek cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekti ve kadın üye atanması önerisini gündeme getirdi.
EŞİTSİZLİK KALKSIN
“Mart ayında yönetim kurullarında atamalar olacak. Şirketler kadın adayımız yok diyemez. 200 iyi eğitimli, yetenekli kadın adayımız var” diyen Murat Özyeğin, BİST’e kayıtlı tüm şirketlere tavsiyede bulunarak eşitsizliğin ortadan kalkması yönünde adım atılmasını bekliyor. YKDD Danışma Kurulu Başkanı Murat Özyeğin ve YKKD Başkanı Hande Yaşargil ile çalışma hayatındaki kadın konusunu ve yönetim kurullarında daha fazla kadının yer alması konusunda yapılanları konuştuk.
BIST şirketleri yönetim kurullarında 2011’de yüzde 11.4 olan kadın üye oranı, 2019’da yüzde 15.9’a yükselmiş. 2020’de de yüzde 17 olmuş. Çok yavaş bir artış bu. En eğitimli kesimde bile böylesine bir ayrımcılık var. Bu ne düşündürüyor size?
Murat Özyeğin: Eşitlik konusunda çok gerideyiz. Bu her alanda böyle. Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ciddi bir sorun. Yetenekte, eğitimde eşitiz, hatta AÇEV’in bulgularına göre kız çocukları eğitimde daha başarılı, ancak kademeler yükseldikçe iş hayatında ilerledikçe kadın oranı düşüyor. Eşitlikte çok geriyiz. OECD verilerini takip ediyoruz. Ülkemizin bu kadar geri olmaması gerekiyor. İş hayatında daha çok kadın olmalı ve yönetici kadın sayısı da yönetim kurullarındaki kadın sayısı da artmalı.
Kaç olursa tamam bu iş bir yola girdi diyeceğiz?
M.Ö: Orta vadeli hedef olarak yüzde 30 diyoruz. Benim düşünceme göre, nüfusta yüzde 50 ise her kademede eşit olmalıyız. Duruma baktığımızda yüzde 30 ilk hedefimiz.
BEKLERSEK 50 YIL GEÇER
Hande Hanım kaç yıldır canla başla bu iş için çalışıyorsunuz. Toplumun her kesiminde olan bir ayrımcılığın iş dünyasının en tepe noktasında bu derecede güçlü olması size ne düşündürüyor?
H.Y: 2011 yılında yola çıktığımızda halka açık şirketlerde kadın oranı yüzde 11 idi. Bu yıl yüzde 17. 9 yılda bunca çabaya rağmen bu kadar ilerledik. Çok çalışıyoruz ama yetmiyor. Bu yüzden de daha çok çalışıyoruz. İş liderlerimiz bizim programlarımızda mentor oldular, bir başka şirketteki yönetici kadınlara bilgilerini transfer ettiler. İş dünyasındaki 100 lider bu işi destekledi. 200 üst düzey yönetici kadını yönetim kurulu üyesi olma fikriyle tanıştırdık.
DAHA İYİ İLETİŞİM
Neden kadın temsili şirketlerin tepe noktalarında önemli?
H.Y: Daha fazla ‘akıllı’ erkekle değil, asıl takımlara kadınları kattıkça kolektif IQ’muzun arttığını da biliyoruz. Bunu kanıtlayan pek çok araştırma var. Çünkü kadınların sosyal duyarlılıkları yüksek, başkalarının duygularını daha iyi okuyorlar, konuşmalarda daha fazla başkalarına fırsat veriyorlar, daha iyi iletişim kuruyorlar ve takımın birlikte daha iyi etkileşmesini sağlıyorlar.
ERKEK ÇITASI YÜZDE 70 OLSUN
Ezcümle bu dönemde erkek erkeğe yönetilen bir şirketin geleceği yok! diyelim mi?
H.Y: Biz şöyle diyoruz. Hayat ortak. Yüzde 30 kadın korası değil, yüzde 70 erkek çıtası diyelim. Özellikle de yönetim kurullarında erkek oranı yüzde 70’i geçmemeli. Şunu çok iyi biliyoruz, işini çok iyi bilen yetenekli, donanımlı çok kadın var.
DÖNEM BAŞKANI MURAT ÖZYEĞİN
Yönetim Kurulu’nda Kadın Derneği’nin 4. Dönem Danışma Kurulu Başkanı Murat Özyeğin oldu. Özyeğin bu görevi Suzan Sabancı Dinçer’den devraldı. Dernek ilk adımda yönetim kurullarında yüzde 30 oranında kadın temsilini hedeflerken, yönetim kurullarındaki erkek yöneticileri de bu konuda farkındalık yaratmaya davet ediyor. Derneğin mentorları arasında iş dünyasının önde gelen isimleri var. Dernek bu isimler arasında daha fazla kadına yer vermek için de çağrılarda bulunuyor.
EKONOMİ YÜZDE 20 BÜYÜR
Bu noktada bazı veriler de öngörüler de var değil mi?
M.Ö: Bu farkın kapanması demek dünya ekonomisine 12 ila 28 trilyon doları katkı ve yüzde 11 ile yüzde 26’lık bir büyüme demek. Bunlar ABD için bile yüzde 9’luk, Avrupa’da yüzde 13’lük ve Japonya’da yüzde 16’lık ekonomik büyümeler anlamına geliyor. Türkiye ise kadının iş gücüne katılımında OECD ortalamasına ulaşılırsa, ekonomimiz yüzde 20 büyüyebilir. Bu da 200-250 milyar dolar demek.
BULAMADIK DİYEMEZLER
Aslına bakarsanız, kadın adaylar birçok erkek CEO’nun almadığı eğitimleri alıyor…
M.Ö: Kadın sayısını arttırmak için yönetim kurullarında CEO’ları destekliyoruz. Ben kendi mentilerimi Hollanda’daki bankamızın yönetim kuruluna götürdüm. Birçok arkadaşımız bunun gibi işler yaptılar. Yönetim Kurulları’na hazırlanan kadınlar çok destekleyici eğitim aldılar. Atamalarda hiçbir şirket ‘kadın aday yoktu, bulamadık’ diyemez.