AB Komisyonu sözcülerinden Peter Stano, günlük basın toplantısında, muhaliflerin gözaltına alınmasının siyasi çoğulculuğun hoş görülmediğine dair bir işaret olduğunu söyledi.
Ulusal güvenlik kanununun muhalifleri ezmek için kullanıldığını, halkın siyasi ve insani haklarını kullanmalarının engellendiğini vurgulayan Stano, bu hakların aslında uluslararası hukuk ve Hong Kong yasalarıyla güvence altında olduğunu belirtti.
“Bunlar Çin’i de bağlamaktadır.” diyen Stano, AB olarak gözaltında tutulan muhaliflerin derhal serbest bırakılması çağrısında bulunduklarını aktardı.
Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde polis, ulusal güvenlik kanununu ihlal ettikleri gerekçesiyle aralarında eski delegelerin de olduğu 53 muhalifi gözaltına almıştı.
Muhalifler, Eylül 2020’de yapılması planlanan Yasama Konseyi seçimine hazırlık için düzenlenen “birincil seçime” katılmış, seçim, hükümetin onayı olmadan düzenlenmişti.
Muhalif grupların kendi inisiyatifleriyle yürüttüğü seçime katılan 53 kişi, “hükümeti devirmeye teşebbüsle” suçlanıyor.
11-12 Temmuz 2020’de düzenlenen birincil seçimde 610 binden fazla kişi oy kullanmıştı.
Muhaliflerin, Eylül 2020’deki Yasama Konseyi seçimlerine hazırlık için yaptığı seçim, bölge hükümeti ve Çin’in tepkisini çekmişti.
HONG KONG’DA YÜRÜLÜĞE GİREN GÜVENLİK YASASI
Çin’in en üst düzey yasama organı Ulusal Halk Kongresi (UHK) Daimi Komitesinde 30 Haziran’da oy birliğiyle kabul edilen yasa, Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından da imzalanmıştı.
Devleti yıkmaya teşebbüs, vatana ihanet ve ulusal güvenliği tehlikeye atan eylemleri yasaklayan ilgili yasa, Çin hükümetinin onayı sonrasında Hong Kong yerel hükümetinin resmi gazetesinde yayımlanarak yürürlüğe girmişti.
Yasa, içeriği itibarıyla asıl olarak Haziran 2019’da suçluların Çin’e iadesini öngören yasa tasarısına karşı başlatılan ve yıl sonuna kadar yoğun kitle protestolarıyla sürdürülen hükümet karşıtı protesto hareketini hedef alıyor.
Yasa ile Çin medyası tarafından “Hong Kong’un vatan hainleri” olarak yansıtılan muhalif gazeteciler, iş adamları ve aktivistlerin ulusal güvenlik gerekçesiyle yargılanmalarının önü açılırken, bu kapsamda yasaklanan suçları işleyenlere 3 yıldan müebbete kadar hapis cezası verileceği belirtiliyor.