◊ Yeniden yuvanıza döndünüz. “Gelinim Mutfakta”nın üçüncü sezonuyla hem de. Bayrağı yeniden Onur Büyüktopçu’dan devralıyorsunuz. Halihazırda olan programların size emanet edilmesi söz konusu. Nasıl hissediyorsunuz? MediaCat verilerine göre “En güvenilir ünlü” seçilmeniz kanalların da bu seçiminde rol oynuyor mu?
– Yeniden yuvamdayım. Yıllarca Kanal D’nin yüzüydüm, yıllarca program yaptım, o yüzden tabii ki mutluyum. Programları bana emanet etme kısmı tecrübemle alakalı diye düşünüyorum.
26 yıllık televizyoncuyum, hatta gündüz kuşağının sabah programlarının öncüsüyüm. Mucidi benim bu işin.
En güvenilir ünlü seçilmemin bu durumda rol alıp almadığını bilemiyorum ama tabii ki program yaptığım süre içerisindeki samimiyetim en güvenilir ünlü olmamda rol alıyor olabilir. Çünkü her gün insanların evine konuk olmak, onlarla sohbet etmek belki de dediğin gibi doğrudur. Kanalların bu seçimlerinde rol oynuyor olabilir.
◊ Milli Piyango çekilişlerinden sonra ekranda daha çok zaman geçirmeyi özlediğinizi mi anladınız?
– Tabii ki insan televizyona 26 yılını verince özlüyor. Gerçi bu pandemi döneminde ben biraz uzak kalmak istedim ama şu an yine ekrandayım gördüğün gibi.
◊ Mutfakta hamarat olduğunuzu söylüyorsunuz. Gelinlere, kayınvalidelere yanlışlarını da söyleyecek misiniz?
– Hamaratım ama şimdi mutfağa çok giremiyorum. Gelinlere, kaynanalara format gereği yanlışlarını söylemiyorum. Tadım ve puanlama yaptığımda söze giriyorum. Gelin ve kaynana arasına girmeyi pek sevmiyorum, istemiyorum da zaten.
◊ Seda Sayan’a yemeğe gelsek menüde nelerle karşılaşırız?
– Ne sevdiğinizi biliyor olmam gerekir. Balık mı, et mi ona göre bir menü olur. Biraz anlarım bu işlerden, ona göre hazırlarım tabii.
ÇORAP KADINIYIM
◊ Yaz-kış çorap giymeye devam ediyor musunuz?
– Ben çorap kadınıyım, seviyorum. Bazen ince, ipek çorap giyiyorum. Bazen daha fit gösteren çoraplar var, onları tercih ediyorum. Çok özel, özenerek sahip olduklarım değil, her yerde bulunan çoraplar.
OĞLUMU KISKANMIYORUM
◊ Her anne oğluna düşkündür ama siz düşkün olduğunuzu her fırsatta söylüyorsunuz. Oğulcan ile ilişkinizi bugün nasıl tanımlarsınız?
– Bence ben de her anne kadar oğluma düşkünüm. Öyle vıcık vıcık bir ilişkimiz yok. Hep yoğun bir anne olduğum için Oğulcan bana çoğunlukla ayak uydurmaya çalışıyor. Ama çok güzel bir ilişkimiz var. Birbirimizi son derece iyi anlayan, birbirimizin fikirlerine saygı duyan, güzel anlaşan bir anne-oğuluz biz. İyiyiz ya…
◊ Oğlunuz Oğulcan, Ezgi Eyüboğlu ile onayladığınız bir ilişki yaşıyor. Bir röportajınızda “Tanıştığım kişiden önce TC kimlik numarası istiyorum” demiştiniz. Oğlunuza da “Al nüfus cüzdanını kızın” dediniz mi?
– Onun gerçekten onayladığım, çok tatlı bir kız arkadaşı var ama yok, öyle bir şey demedim (Gülüyor). Ama olursa da çok mutlu olurum. Onların fikri, ikisinin kararı. Ben sınırlarına girmemeliyim, girmiyorum da ama beğeniyorum. Çok yakışıyorlar birbirlerine.
◊ Babaanne olma fikri size nasıl geliyor?
– Günün birinde herkes nasıl anneanne, babaanne oluyorsa ben de bir gün olacağım Allah’ın izniyle. Güzel bir şey herhalde, olduğumda anlayacağım bunu.
◊ Önceki röportajlarınızda oğlunuzu kıskanacağınız, “tam bir kaynana” olacağınız şeklinde açıklamalarınız vardı. Ama böyle bir tavrınız yok şu anda. Bunu oğlunuzun aldığı kararlardan memnun olmanıza mı yoksa gelin adayınızı sevmenize mi borçlular?
– Bu zamanında verdiğim demeçlerden bir zaman sonra fikirlerimin değişmesiyle alakalı…
Ben oğlumu hiç kıskanmadım ya… Kendim de kimseyi kıskanmam, oğlumu da kıskanmıyorum. Oğlumun mutlu olması en önemlisi.
Dediğim gibi belki de zamanla değişti bu kıskanma fikri. Bunu kendi değişimimle alakalı olarak görüyorum. Oğlum kimi seviyorsa benim için baş tacı odur. Onlar çok mutlu olsun isterim çünkü oğlumu seviyorum.
EVLİLİK DEFTERİNİ KAPADIM
◊ Seda Sayan denince akla gelen ikinci şey ilişkileri ve evlilikleri olur muhtemelen. Sizin kalbinizi kazanmak zor mu artık? Partnerlerde güven arayışı mı ağır basıyor aşk arayışı mı? Ve tabii ki akıllardaki tek soru, yeniden evlenir misiniz?
– Benim kalbimi kazanmak zor değil de zaman mı yok diyelim ne diyelim? Öyle bir şey de istemiyorum gibi artık. İhtiyaç da duymuyorum sanki. Biri çıkar gelir bir gün mü diyeyim, yani öyle bir dönemdeyim. İşim gücüm, kolonyalarım, böyle mutlu mutlu gidiyorum. Yeniden evlenir miyim? Yok, o defteri kapattım. Artık evlenmem. Olmadı, olduramadım evliliği, çok başarısızım. Yürütemiyorum da zaten. Aman evlenmeyeyim, ne gerek var? 6 kere evlendim de ne oldu?
İNSAN GENÇ GÖRÜNÜNCE HAYATA TUTUNUYOR
◊ Yaptırdığınız estetik operasyonlar kadar bunları paylaşmanız da çok konuşuluyor. Aralarında yaptırdığınıza pişman olduğunuz operasyonlar var mı?
– Çıkıp anlatıyorum çünkü yeni yeni uygulamalar çıktı, insanlar da bilsinler. Herkes bir yerine bir şeyler yaptırıyor ama bunu söylemekten imtina ediyorlar. Ben bunu çıkıp söylüyorum çünkü yaptırdığım şeyden memnunsam, belki de bunu araştıran insanlar benim memnun olduğumu öğrenip, en azından fikir sahibi olurlar. En son yaptırdığım neştersiz bir uygulamaydı, beş sene geri götürüyor seni. Kim istemez ki…
◊ Genç görünmek, genç hissetmek sizin için ne ifade ediyor?
– Herkes güzel görünmek ister. Benim yaptığım işime ve kendime saygım. Ben seviyorum. Başkaları sever, sevmez. Estetik yaptırır, söylemez, tercih meselesi. Ben paylaşmayı tercih ediyorum. İnsanın genç görünmek istemesi ve genç hissetmesi o kadar çok şey ifade ediyor ki. Bir kere hayata tutunuyor, kendinizi daha iyi hissediyorsunuz. Her şeye bakışınız değişiyor. Ben öyleyim.
EKRANDA DA DIŞARIDA AYNI KADINIM
◊ Yıllardır en güvenilir isimlerden bir tanesi olarak görülüyorsunuz. Sizce bu fikrin temeli neye dayanıyor? Özü sözü bir olmanıza mı yoksa ekranda da ekran dışında da aynı Seda Sayan’la karşılaşılmasına mı?
– Ne güzel dedin! Özü sözü bir olmak öyle önemli ki. Ekranda da ekran dışında da aynı insan olmak. Her zaman aynıydım. Değişmiyorum, değişmeyeceğim de. Böyle doğdum böyle de gideceğim. Ekranda da dışarıda da aynı kadınım. Belki de en güvenilir isim olmamın tek nedeni budur.
◊ Boş durmadınız, karantina döneminde Muğla’da tatil yaparken kolonya işine girdiniz. İlhamınızı nereden aldınız?
– Karantina döneminde uzun bir süre Muğla’da kaldım. Çünkü orada eniştemin bir restoranı var, ablam da orada yaşıyor. Ben de onlarlaydım. Bana iyi geldi o süreci orada geçirmek. 5 ayrı çeşit kolonya çıkardım.
Çıkar çıkmaz bitti. Şimdi halkla daha kolay buluşturmak için önemli bir market zinciriyle anlaşma yapmak üzereyim. E-ticaretle alan aldı ama halkla çok kolay buluşamadı.
Şimdi sevenlerimin daha çok ulaşabileceği platformlarda olmak istiyorum. Kolonya ilhamımı ise 26 yıl boyunca ekrandan “sizi kokulu kokulu öpüyorum” diyerek vedalaşmamdan aldım. Bazen insanlar saçma buluyordu. Hani kokulu kokulu öpmek mis gibi öpmektir ya, aklıma ilk gelen kolonya oldu. Ama bununla kalmayacağım, bunu da ilk sana söylüyorum. Kozmetik alanında Seda Sayan Kozmetik felaket geliyor (Gülüyor).
◊ Pandemi sürecinde girdiğiniz ortamlarda en çok nelere dikkat ediyorsunuz?
– Benim astımım olduğu için her şeye çok dikkat ediyorum. Program seçimlerimi de ona göre yaptım. Bunu da ilk kez açıklıyorum. Fatih Ürek “Gelinim Mutfakta”yı bıraktığında ilk teklif bana geldi. O zaman daha Onurcuğum yoktu. İlk benimle konuşuldu. O zaman da Muğla’daydım. O dönem pandemi koşulları buna izin vermedi. Sonra Onurcuğum başladı. Bu sefer tekrar teklif edildiğinde her şeye çok dikkat edileceğini, beni çok iyi koruyacaklarını söyleyince kabul ettim. Hijyene çok dikkat ediliyor. İyi ki de kabul etmişim.
◊ Erol Köse’yle bir dönem kavga ettiniz ve kavganın ardından yaptığınız konuşma büyük ses getirmişti. Olayın üzerinden 9 yıl geçti ve barıştınız… Bu nasıl oldu?
– Erol Köse ile 9 yıl sonra barıştık. Çok gereksiz uzadı zaten. Erol’un samimi bir adım atması ile barıştık. Ben inandım onun samimiyetine, çünkü programında “Seda Sayan’la barışayım artık, ona güzel bir şarkı bulayım” dedi. Bana çok samimi geldiği için telefonla yayına bağlandım “Evet doğru. Barışalım artık. Ama şarkıyı istiyorum” dedim. İnşallah şarkıyı hazırlayacak. Ben sözümde durdum, barıştım, o da şarkıyı getirsin (Gülüyor).