Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, 2021 yılına ilişkin beklentilerini ve tahminlerini anlattı. Dünyanın aşıyla birlikte pandemi sonrası artacak talebi karşılama yarışına girdiğini buna paralel hammadde fiyatlarında son 6 ayda büyük artışlar yaşandığını belirten Gülle, kereste fiyatının yüzde 70, demirin yüzde 56, doğalgazın yüzde 50, bakırın yüzde 44, şekerin yüzde 34, pamuğun yüzde 33 arttığını söyledi. Bir grup gazeteciyle Ankara’da yaptığı sohbet toplantısında konuşan Gülle, “Geçen yıl ‘pandemi nedeniyle talep olmayacak’ diye stoklardan yedik. Ama artık tüm dünya gelecekteki talebin artacağı beklentisine karşın mal çekmeye çalışıyor. Herkes bunu yapınca fiyatlar arttı” dedi. Fiyatının 2 bin dolardan 8 bin dolara çıkmasına rağmen konteyner bulamadıklarını anlatan Gülle, yılbaşı ve pandemi etkisiyle gidenlerin gelmemesi, gelenlerin gidememesi, nedeniyle konteyner bulamadıklarını belirtti. Gülle, “Bulsak aralık ihracatı 18 milyar doları aşardı. Yıllıkta da 170 milyar dolar olurduk. Görüyorsunuz bir konteyner nelere kadir” diye konuştu.
YERLİ ÜRETİM ŞART
Hammaddede, ara malında Türkiye’nin yerli üretiminin önemine dikkat çeken Gülle, pandemi sürecinde hammaddede ara malında fiyatların olağanüstü artmasına karşın mala ulaşamadıklarını söyledi. “Örneğin tekstilciyiz, 3 aydır 1 kilo viskon alamıyoruz” diyen Gülle “30 yıllık müşterileri olmamıza rağmen 30 kilo mal alamadık. Çünkü hijyen sektörü çekti, maske, önlük, kolonyalı mendilin de hammaddesi. Oysa bunu kendimiz üretebiliriz. Yine kumaşa esneklik veren hammadde de bulamadığımız için üretimimiz durdu” dedi.
MAL TESLİM EDEMEDİK
Türkiye’nin büyükelçilik açtığı ülkelere ihracatını ortalama yüzde 27 oranında artırdığını belirten Gülle, önümüzdeki süreçte bu açılışların devam etmesini istediklerini söyledi. Aradan geçen 5-6 yılda ticaret merkezlerinin yaygınlaştırılamaması nedeniyle lojistik merkezlerin de açılamadığını belirten Gülle, sözlerini şöyle sürdürdü: “İhracatçılarımız ‘malımızın şovunu yapıyoruz ama teslim edemiyoruz’ diye yakındılar hep. Ticaret merkezleriyle ilgili istenen başarı sağlanamadı. ‘Avrupa’ya, oraya buraya yakınız’ söylemi bitti artık. İstanbul’dan tren 12 günde Çin’e ulaştıysa, oradan da bize dolarak gelecek demektir. Sektör talepleri doğrultusunda New York’ta 20-25 bin metrekare bir alanda mobilya lojistik merkezi kuracağız. Halı ve ev tekstilini de içine koyacağız. Halı ihracatçıları 6 aylık siparişlerinin dolu olduğunu söylüyorlar, Amerika’dan halı ve mobilyaya talep çok. Bir de Afrika’da, Gana’da çelik lojistik merkezi açacağız.”
8 BİN DOLAR YERİNE 3 BİN DOLAR
Konteyner ticaretinin birkaç yabancı firmanın tekelinde olduğuna dikkat çeken İsmail Gülle, “Bir konteynere ödenen rakam 2 bin dolardan 8 bin dolara çıktı, yine de bulamaz olduk. Oysa lojistik merkezler 3-5 bin dolar avantaj sağlayabilir ihracatçıya. Uluslararası ticaret tecrübemiz dolayısıyla lojistik merkez koordinasyon görevi verilen kurumlardan biri olduk. En hızlı şekilde bunları yapacağız. Dışarıda ne kadar güçlü olursak, o kadar avantajlıyız. Çin’in ticaretteki agresif büyümesinde lojistik merkezlerin etkisi çok büyük. Malları anında pazara boca ederek, büyük avantaj sağlıyorlar, bunu borç vererek, borçlandırarak yapıyorlar ki bizim de hem e-ticaret hem de geleneksel ticaret için malı merkezde bulundurup, sevke hazır tutmamız gerekiyor” diye konuştu.