Süper Lig’in 18. haftasında Hatayspor ile Beşiktaş kozlarını paylaştı. Antakya Atatürk Stadyumu’nda oynanan mücadele 2-2 eşitlikle sona erdi.
Beşiktaş, 6. dakikada Aboubakar ile öne geçerken yanıt 7. dakikada Boupendza’dan geldi. Dakikalar 23’ü gösterdiğinde sahneye bir kez daha Boupendza çıktı ve takımını öne geçirdi. İlk yarıda son sözü 41. dakikada Larin söyledi ve devreye 2-2’lik skorla girildi. Karşılaşmanın ikinci devresinden gol sesi çıkmadı ve Beşiktaş, Hatayspor ile 2-2 berabere kaldı.
Bu sonuçla birlikte 5 maçlık galibiyet serisi sona eren Beşiktaş 35 puanda kaldı. Hatayspor’un puanı ise 28’e yükseldi.
SPOR YAZARLARI NE DEDİ?
Başta Hürriyet Gazetesi Yazarları Uğur Meleke ve Güntekin Onay olmak üzere spor yazarları, Beşiktaş’ın deplasmanda Hatayspor ile 2-2 berabere kaldığı mücadeleyi değerlendirdi.
UĞUR MELEKE
Türkiye’de oynanan futbolla ilgili hiçbir fikri olmayan bir yabancı, size Süper Lig’in nasıl bir turnuva olduğunu sorarsa örnek olarak dün Hatay’da oynanan maçı gösterebilirsiniz. Süper Lig’in ete kemiğe bürünmüş hali vardı adeta sahada: Tam bir çarpışma futbolu. Baştan sona temaslı bir oyun. Göğüs göğse, kemik kemiğe bir maç. Sergen Yalçın da belli ki maç öncesinde böyle bir savaş olacağını öngörüyordu ki iki tutucu tercih yaptı 11’inde: Birincisi, Akintola tehdidi de düşünülerek yapılan N’sakala tercihi. Evet, sol bekte N’sakala oynadığında savunma daha sertleşiyor. N’sakala adeta bir üçüncü stoper gibi. Ancak dün 60 dakika boyunca hücum tek taraflıya döndü bu tercihle. Ghezzal’in sırtına bindi bütün geçiş yükü. Sergen Hoca’nın ikinci tercihi de orta sahayı sert bir üçlüyle kurmaktı. Bu da Boupendza’lı geçişleri azaltmada bir miktar rol oynamıştır. Ancak Beşiktaş’ın ikinci bölgedeki pas kalitesinin de net biçimde düştüğünü söylemeliyiz bu tercihle. Sergen Yalçın son yarım saatte yaptığı değişikliklerle oyunun ritmini değiştirmek istedi ama onların da çok faydalı olduğunu söyleyemeyiz bence.
BASiT BiR ÇARE VAR
Süper Lig’in genel karakterinden bahsetmişken, sadece düne özgü olmayan, hemen her maçta hayıflandığımız bir başka kanayan yaranın da altını çizmek gerek: Süper Lig, dünyada en fazla hakem atışı yapılan turnuva bence. Çünkü yere yatan kalkmıyor. Hakemler de akan oyunu sürekli durduruyorlar. Ve tempo düşüyor, akışkanlık sağlanamıyor. Bu büyük sorunumuzun basit bir çaresi var: Yere yatıp kenara giden futbolcu, oyun tekrar durana kadar oyuna girmeyecek. Bu kadar basit! Eğer bu kaideyi hayata geçirirsek, kimse dinlenmek için, tempoyu düşürmek için yere yatamayacak. Zira bilecek ki, yere yatmak demek, oyun tekrar durana kadar kenarda beklemek demek.
GÜNTEKİN ONAY
Beşiktaş, maça orta alanın merkezinde necip-Josef-atiba 3’lüsüyle başladı. Defansif görünen bu 3’lüye rağmen siyah beyazlılar, hem orta alanın kontrolünü eline geçiremedi hem de ikinci topları Hatay’a kaptırıp savunmada sorunlar yaşadı.
Aboubakar’ın müthiş golüyle 1-0’lık üstünlüğü yakalasa da Hatayspor’un 1 dakika sonra gelen beraberliği ev sahibi ekibe bir ivme kazandırdı. Orta alanın kontrolünü eline geçiren Hatayspor, topu iyi dolaştırdı ve Beşiktaş’ı Boubendza ve akintola ile tehdit etmeye devam etti.
YERLERiNi YADIRGADILAR
Siyah beyazlılarda orta alanda Josef ve necip saha dağılımı konusunda sıkışıklık yaşayıp yerlerini yadırgadı. Beşiktaş ilk yarıda kendi pas isabet oranının altında bir yüzdeyle oynadı. Sergen Yalçın, necip-oğuzhan değişikliği için 62 dakika beklerken oğuzhan’ın girmesi ve Josef’in orijinal pozisyonuna geçmesiyle maçta belli bir süre üstünlüğü eline geçirdi. Ancak 2 asist ile oynayan Ghezzal’ın çıkması ve oğuzhan’ın beklenen etkiyi yapmaması Hatayspor’u oyuna ortak etti. Ghezzal sahada kalsa en azından duran topları daha etkili kullanabilirdi.
MAÇIN HAKKI BERABERLiKTi
Son 7 günde 3 maç oynanan takvim yorgunlukları da son bölümde iyice hissettirdi. Ancak Beşiktaş’ın dünkü puan kaybının nedeni maça başlangıçtaki orta saha kurgusuydu. Siyah beyazlılar 5 maçlık galibiyet serisinden sonra iyi futbol oynamadan 2 puan kaybetti. Maçın hakkı beraberlikti ve ortaya adil bir sonuç çıktı.
ALİ GÜLTİKEN
Dün gece santrforların bireysel performansı iki takım adına da genel performansların önüne geçti. Bu maçı onlar üzerinden okumak daha isabetli bir karar olacak. Maça bakıyoruz; iki takım adına pozisyon zenginliği çok fazla değil. Ama Beşiktaş’ta Aboubakar ve Larin, Hatayspor’da Boupendza kişisel becerileri ile maçı çevirmeye çalışan isimler oldular. İlk yarıda daha kafa kafaya bir oyun vardı. Beşiktaş’ın genel oyun düzenine çok fazla müsaade etmeyen, topa daha fazla sahip olan, ileriye çıkıp baskı yapan Hatayspor oyununu ikinci 45 dakikaya taşıyamadı.
İkinci devrenin başından itibaren Beşiktaş’ın oyuna daha fazla hükmettiği, rakip yarı alanda daha çok oynadığı bir mücadele oldu. Burada Beşiktaş özellikle kanat oyuncularını, Ghezzal ve Larin’i biraz daha fazla kullanmaya çalıştı, bazen de Rosier’i… Orta alanın içerisinden arzu ettiği oyun zenginliğini bulamadı Beşiktaş. Bu bölgede Atiba ve Necip, Hatay’ın orta alan oyuncuları Aabid ve Ribeiro’nun markajından çok fazla çıkamadılar. Oğuzhan değişikliği doğru bir hamleydi.
Hatayspor gibi kontratağı çok etkili yapan ve bire birde Boupendza ile Akintola gibi çabuk oyunculara sahip bir takıma karşı oynamak kolay değil. Öne doğru çıktığınızda bir yandan hücum zenginliğinizi yaratmaya çalışıyorsunuz, diğer yandan da o oyunculardan kontratakta pozisyon yememeyi düşünüyorsunuz. Oyunun her dakikasında dikkatli olmak lazım. Beşiktaş ikinci yarı bunu iyi başardı. Rakip yarı alanda oyunu tutarak dönen toplarda da çok fazla pozisyon vermedi.
Kazanma isteği var, tempo var, üst seviyede mücadele var fakat iki takım da ikinci yarıda sonucu değiştirecek gollere ulaşamadı. Hatayspor Boupendza, Beşiktaş ise Aboubakar ve Larin dışında oyunu etkileyecek bir diğer ismi işin içine sokamadı. Taraflar memnun olmasalar da bu sonuca razı oldular.
ERMAN TOROĞLU
Heyecanı yüksek, kalitesi düşük, seyri iyi bir maçtı. Güzel hareketler oldu, çok acemi hareketler de oldu. Sergen Yalçın bir orta saha çıkardı, ilk yarıyı kaybetti. Orta sahaya bakalım; Atiba, Josef, Necip. Hangisi oyunu pişirecek, forvet de gol yapacak. Bu üç isim ortada mücadele ediyorlar ama top yapamıyorlar. O zaman ne oluyor? Gol atacak adamlar Aboubakar’la Larin, orta sahaya gelip top alıp, hücuma kalkmaya çalışıyor. Yani sen hücumcularını orta sahada yoruyorsun. Bir de Hatayspor maça öyle bir başlıyor ki inanılmaz top yapıyorlar, bire birde adam geçiyorlar, verkaç yapıyorlar, golleri de kaçırıyorlar. Beşiktaş’ın yediği ilk golde kalecinin büyük hatası var. Larin’in attığı golde de Hatayspor kalecisinin büyük hatası var. Tamam hatalarla gol olur kabul ediyorum ama bu kadar göstere göstere hatalar, ligin ‘Süper’ adına yakışmıyor. Aslında ligimiz süper değil ama adını süper koymuşlar. Hani bir laf var ya, ‘yersen’.
İkinci yarı siyah-beyazlılar biraz kımıldadılar. Hatayspor defansı iyi kurdu. İlk yarıda Hataylı oyunculardan bazıları gereksiz yere itirazdan sarı kart gördüler. İkinci yarı bu sefer ‘kart görmeyelim’ diye bazı pozisyonlara gidemediler. Onun için de Hatayspor’un etkisi azaldı.
Beşiktaş gol pozisyonu yakalıyor ama defansında da büyük açıklar veriyor. Geçen hafta 6-0 kazandıkları Rizespor maçında bile 60 ve 70. dakikalar arası 3-3 olabilirdi. Özellikle şampiyonluğa gidecek takımın, takım defansı iyi olmalı. Allah var; Aboubakar da Larin de hücum defansı iyi yapan oyuncular. Onlar hücum defansı iyi yapıyorlar ama Beşiktaş’taki defanslar defansı iyi yapamıyorlar. Yani birileri vazifeden ayrı artı yaparken, diğerleri vazifelerini yapmıyorlar.
Hakem maça tesir edecek büyük hata yapmadı. Topla çarpışması ona yakışmadı. Ama bence şu anda Türkiye’nin en iyisi.
AHMET ÇAKAR
Önce şunu söyleyeyim, Beşiktaş’ın birkaç oyuncusu hariç hepsi inanılmaz kötüydü. Özellikle defansta oynayan dörtlü, hele hele Welinton ve Vida Beşiktaş’taki en kötü maçlarını oynadılar. Başta garip şeyler oldu. Welinton topu rakibe veriyor, rakip gol pozisyonu yakalıyor, kaçıyor, ‘pardon’ diyor… 10 dakika sonra bu kez Vida rakibe bırakıyor topu, Hataylı oyuncu kaleci ile karşı karşıya kalıyor, bu sefer de Vida arkadaşlarına ‘pardon’ diyor.
Beşiktaşlı oyuncular defansif olarak çok kötüydü. İlk yarıda Aboubakar ile mükemmel bir gol bulmuş olsalar da hemen ardından iki tane gol yediler. Welinton hatalı, Vida hatalı, N’Sakala hatalı, kaleci Ersin hatalı… Allah’tan devrenin sonlarına doğru Larin çıktı da kafayla beraberliği yakaladı.
İkinci yarı Beşiktaş baskılı görünse de aslında fazla etkili olamadı. Hatay, tüm oyun planını kontratağa ve Beşiktaş defansının arkasına atacağı toplara bağlamış. Bunda da ilk yarı çok başarılı oldular, hatta ikinci yarı baskı altında kaldıklarında bu tür ataklarla pozisyon dahi buldular.
Aslında Beşiktaş için dünkü oyuna ve takım savunması zafiyetine bakarsak 1 puan kötü değil. Ama hep söylüyorum, Türk hakemlerine asla güvenmiyorum. Geçen hafta son dakikada Kayseri’de N’Sakala topa vurduktan sonra rakibin darbesiyle penaltı kazandı. Dün gece ise Kamara son dakikada topa vururken inanılmaz kontrolsüz bir faul ile yerde kaldı. Hakemler tınlamadı bile. Oysa ki açık penaltıydı. Ali Palabıyık bu cinlikle giderse spor kamuoyunda bir kuruşluk itibarı kalmayacak.