Adana’nın Kozan ilçesinde doğup büyüyen ve 2008 yılında Hüseyin Sarı ile evlenen Aslı Mercan Sarı(34), yaklaşık 10 yıl önce sindirim kanalını tutan iltihabi bir hastalık Crohn ile tanıştı. Çocuk sahibi olmak isteyen ve 3 kez düşük yaptıktan sonra ishalle birlikte çeşitli sıkıntılar yaşamaya başlayan Sarı’nın hastalığının teşhisi, uzun süre konulamadı. Midesi hiçbir besini kabul etmeyen, sürekli su kaybeden ve hızlı kilo kaybı nedeniyle mutsuz bir ruh haline bürünen Sarı, çölyak hastalığı şüphesi üzerine gluten diyetine başladı.
Diyete başladıktan sonra hamile kaldığını anlatan Sarı, “9 ay çok iyi bir hamilelik dönemi geçirdim. Kızımı kucağıma aldım. 1 ay sonra aynı sorunlar başladı. İshal, bulantı ve kusma sorunları yaşıyordum. Doktorum hala çölyak olduğumu iddia ediyordu. Bir gün tamamen tesadüfen bir poşetin üzerinde ‘Siz iltihabi bağırsak hastası olabilir misiniz ‘ yazısını gördüm ve bununla ilgili tetkiklerin yapılmasını istedim. Tetkiklerin ardından ülseratif kolit olduğum söylendi. İlaç tedavisine başlandı. Ama vücut bu tedaviye yanıt vermedi. Yaklaşık 5 yıl bu ilaçları kullandım. Ama hala normale dönememiştim. 75 kilodan 38 kiloya kadar düştüm. Sırtımda yatak yaraları oluşmuştu. Sandalyeye bile oturamaz haldeydim. Beni kucakta taşıyorlardı. Çok zor günlerdi” dedi.
‘BU HASTALIKTA PSİKOLOJİ ÇOK ÖNEMLİ’
Bir dönem psikolojik destek aldığını ve hastalığını kabullenemediğini ifade eden Sarı, bir kızı olduğunu ancak ilk 3 yıl çocuğuyla yeterince ilgilenemediğini söyledi. Özel hastanelere yüklü miktarda tedavi parası ödediğini anlatan Sarı, şöyle devam etti:
“Ağrılı, sancılı günlerdi ve günden güne eriyordum. Vücudumun her yeri ağrımaya başlamıştı. Bir gün kalbim, bir gün böbreğim ağrıyordu, ağzımda tek diş dahi kalmamıştı. Bir gün internet üzerinden İltihabi Bağırsak Hastalıkları Derneği ile iletişime geçip ‘Ne olur beni kurtarın, ölüyorum’ diye mesaj bıraktım. Derneğin tavsiyesi üzerine başka bir doktorla görüştüm. Doktorum, ‘Bana güven, toplanacaksın’ dedi. Bu hastalıkta psikoloji çok önemli. Ben özel hastaneye milyarlar döktüm. Doktorum iyileşeceğimi söyledi. Bir günde akşama kadar yaklaşık 40 ilaç kullanıyordum. Ağır depresif ilaçlarım vardı. Onları kestim ve günde iki ilaca düştüm. Psikolojik olarak düzeliyordum. Kendi kendime iyileşeceğimi konuşup toparlanmaya başladım. Kızıma sarıldım. İçtiğim su bile tat vermeye başladı. Hızlı bir iyileşme sürecine geçtim. Kitap yazmaya karar verdim. Kimsesiz çocuklara destek olmaya, gazetede köşe yazmaya başladım. Aile hayatım düzene giriyordu. Bunu gördükçe mutlu oluyordum.”
‘HASTALIĞIMI KABULLENDİĞİM İÇİN AYAĞA KALKABİLDİM’
Hayata bakış açısını değiştirdiğini ve Adana’dan gelip İzmir’e yerleştiğini belirten Aslı Mercan Sarı, hala Crohn hastası olduğunu ancak mutlu olmayı öğrendiğini söyledi. 1.69 boyunda 74 kilo olarak yaşamına devam ettiğini kaydeden Sarı, şunları anlattı:
“Benim 11 yaşında bir kızım, eşim ve güzel bir hayatım var. İyileşmem gerekiyordu. İzmir’de ulusal bir derginin genel yayın yönetmeni oldum. Beslenmeme dikkat ediyorum. Aynı zamanda İltihabi Bağırsak Hastalıkları Derneği’nin basın sözcülüğünü yapıyorum. Yıllık tetkiklerim devam ediyor. Engelli raporum var. Ben hastalığımı kabullendiğim için ayağa kalkabildim. Depresyon ilaçlarını bıraktım. Pes etmemek çok önemli. Hayat güzel, ucundan tutmak, bırakmamak gerekiyor. Ben başardım. İleri derecede bu sorunu yaşıyorum. Ama insan yeter ki istesin başarabilir.”