Almanya Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, hükümet, 2020 bütçesini, Kovid-19 salgını nedeniyle 2. Dünya Savaşı sonrası en yüksek yıllık borçlanma seviyesi olan 130,5 milyar euroluk net yeni borçla tamamladı.
Geçen yıl planlanandan yüzde 40 ile 87,3 milyar euro daha az borçlanan hükümet, 130,5 milyar euroluk yeni net borç ile 2010’daki 44 milyar euroluk rekoru da aştı.
Kovid-19 krizinde Almanya’nın anayasadaki borç freni askıya alınarak federal hükümete, ekonomide kurtarma ve toparlanma önlemlerini finanse etmek üzere 218 milyar euroya kadar net yeni borç alma izni verilmişti.
Maliye Bakanlığı, borç limitinin yüzde 40 daha az kullanılmasının nedenlerinin “kamu yatırımları için ayrılan fonun beklendiği kadar hızlı bir şekilde projelere aktarılamaması”, “hükümet tarafından Kovid-19’un olumsuz etkisini hafifletmek için sağlanan yardımların beklendiği kadar çok şirket tarafından kullanılmaması” ve “salgın nedeniyle vergi gelirlerinde düşüşün tahmin edilenden az kalması” olduğunu belirtti.
FEDERAL HÜKÜMETİN HARCAMALARI BEKLENTİLERİN ALTINDA KALDI
Federal hükümetin harcamaları, geçen yıl planlanan 508,5 milyar euronun altında kalarak 443,3 milyar euro olarak gerçekleşti.
Maliye Bakanlığı, Almanya’nın uluslararası düzeyde övülen ve diğer ülkeler tarafından örnek alınan Kısa Süreli Çalışma Programı’nın bütçeye geçen yıl 22 milyar euroluk yük getirdiğini duyurdu.
Maliye Bakanı Olaf Scholz, konuya ilişkin değerlendirmesinde, salgına rağmen kamu maliyesinin kontrolleri altında olduğunu belirterek, “Koronavirüsün etkisine büyük tedbirlerle karşı koymaya devam edecek gücümüz var ve biz de tam olarak bunu yapıyoruz.” ifadesini kullandı.
Scholz, hükümet tarafından alınan tedbirlerin Alman ekonomisinin geçen yıl yüzde 5 ile beklentilerin altında küçülmesini sağladığını aktararak, şirketlere verilen mali teşviklerle gibi tedbirlerin, Kovid-19’un iş gücü piyasasına, sosyal güvenlik sistemine ve genel kamu maliyesine yönelik olumsuz etkisinin azaltılmasına yardımcı olduğunu kaydetti.
Bu arada, Almanya’da bu yılın bütçesinde harcamaların üçte birinden fazlasının (yaklaşık 180 milyar) yeni borçla finanse edilmesi planlanıyor.