Akan oyun üretiminin kısıtlı olması halinde de şüphesiz ki duran toplar hayati önem kazanacak… Gaziantep, kornerlerde şaşkın bir alan savunması yapan Galatasaray’ı zor durumlara düşürmüştü. Ankaragücü ve Hatayspor da Fenerbahçe kalecisi Altay Bayındır’ın önünü perdeleyerek gole yaklaşmıştı kornerlerde. Bir duran topun, bir duran toptan fazlası olabileceği bir derbi izleyebiliriz Kadıköy’de.
FENERBAHÇE
Üstünlük: Kaliteli kulübe
Fenerbahçe’nin gerçekten kaliteli, derin ve çok yönlü bir kadrosu var. Ama tek yönlü bir teknik adam tarafından yönetiliyor. Aziz Yıldırım, Anelka-Alex-Appiah’lı kadronun başına Daum’u getirince, “Ferrari’sine LPG taktıran bilge” diye eleştirmiştim onu. Bugün de Ali Koç için benzer bir tanımlama yapabilirim. Ancak Fenerbahçe’nin tek yönlü teknik adamı Erol Bulut’un da 0-0’ı oynama konusunda bir uzmanlığı ve gerçekten güçlü bir kulübesi var. Eğer maçın ilk bir saatini 0-0’lık skorla geçerse, gerek o maç kazandıracak tek bir golün hayallerini kuran pragmatik mantalitesi, gerekse Mesut Özil’le daha da zenginleşen kulübesiyle Bulut’un dakikaları gelebilir.
Zayıflık: Gustavo’nun alternatifsizliği
Hatayspor, Fenerbahçe’ye karşı ikinci 45’te şutlarda 15’e 2, rakip ceza sahasında topla buluşmada 28’e 3 gibi inanılmaz bir üstünlük kurdu. Ve maçın iki devresi arasında bu denli fark oluşmasında şüphesiz Erol Bulut’un taktiksel hataları kadar Luiz Gustavo’nun sakatlığının da önemli rolü vardı. Gustavo’nun sakatlandığı karşılaşmadan 2 gün önce Tolga Ciğerci’nin Başakşehir’e gönderilmiş olması da kaderin garip bir cilvesi. Orası, geniş Fenerbahçe kadrosunun belki de alternatifsiz tek yeri çünkü.
Fırsat: Alan savunması
Galatasaray’ın önceki hafta sonu çok enteresan bir defosu ortaya çıktı: Duran toplara iyi çalışmış Gaziantep’e karşı birkaç kez çok çaresiz kaldılar. Sarı kırmızılılar çoğunlukla alan savunması yaptı, Gaziantepliler de ya kornerleri savunulan alanın dışına (mesela ceza alanı yan çizgisine) kullandılar. Ya da geriden daha güçlü ve yüksek momentumla gelen oyuncu, duran savunmacıya üstünlük kurdu. Başakşehir ise Aykut Kocaman’ın garip ikili korner stratejisi sebebiyle bu defoyu açığa çıkaramadı.
Tehdit: Erol Bulut’un sanrısı
Sadece bu maça özgü olarak değil, sezonun geri kalanı için bence Fenerbahçe için en büyük tehdit; Erol Bulut’un işlerin yolunda gittiğine inanması. Özellikle Alanya ve Hatay maçlarında takımını bir Atletico Madrid havasında yönettiğini ve stratejik galibiyetler aldığını zannetmesi. Evet, Atletico da topu rakibe verebilir, geçiş hücumu hedefleyebilir. Ama Hatay’ın Fenerbahçe’ye karşı bulduğu pozisyon sayısı, Altay’ın kahramanlaşması, Caner’in dahi 3 kritik pozisyon kesmesi, Atletico’nun stratejisine hiç benzemiyor bence!
GALATASARAY
Üstünlük: Onyekuru ekosistemi
Onyekuru gerçekten enteresan bir adam. Doğru iklimi, yeterli suyu ve sevgiyi bulduğu saksıda açıyor; istediği ekosistem oluşmazsa soluyor. O aradığı ekosistemi de hep İstanbul’da buluyor. Belli ki Monaco’da iyi antrenman yapıyor zira Galatasaray’a her seferinde çok hazır gelip skora direkt tesir ediyor. Hafta içi gazetelerde Gökhan Gönül’ün hazır olduğunu ve derbide 11’de başlama ihtimali olduğunu okudum. Eğer gerçekten teknik direktör Erol Bulut böyle bir tercih yaparsa, Onyekuru’nun ekmeğine yağ sürer bence.
Zayıflık: Merkez ikilisi
Galatasaray, Başakşehir maçına Taylan’ın önünde Etebo-Arda ikilisiyle başladı. Ki bunun bir derbi provası olduğunu da düşünmüştüm ben. Ancak Arda çok etkisiz kalınca, Etebo da hep zaten çok kolay çıkarılabilen adam olunca ikinci devre başında o ikili tamamen değişti. İkinci 45’i Belhanda-Emre Kılınç oynadı. Muhtemelen Terim, Gedson’un derbiye kadar hazır olmasını çok isterdi zira bence takımında netleştiremediği tek bölge burası. Feghouli iyileştiğinde bence onu ve yeni transfer Gedson’u merkezde kullanması olası Terim’in.
Fırsat: Altay çift yumruk
Altay, Süper Lig’in en iyi kalecilerinden. Genç yaşta devraldığı büyük takım kalesinde o da yavaş yavaş büyüdü ve şu anda bence Euro 2020’ye gitmeye de aday. Ancak Altay’ın kornerlere hep çift yumrukla çıkma gibi bir sorunu vardı, Ankaragücü takımı farklı bir stratejiyle o problemi biraz daha derinleştirdi. Hatta Hatayspor da uyguladı aynı stratejiyi: Altay’ın önünü kalabalıkla kapatıyorlar ve korneri kaleye direkt şut olarak kullanıyorlar. Fenerbahçe teknik ekibinin bu konuda bir çalışması var mı merak ediyorum doğrusu.
Tehdit: Sol stopere baskı
Galatasaray-Başakşehir maçının ilk yarı sonunda ortalama pozisyonlarını görünce gözlerime inanamadım. Tam 6 Başakşehirli oyuncunun pozisyonu birbirine çok yakın bir şekilde sağ açıkta çıkmıştı zira. Aykut Kocaman’ın maksadı hem oraya yüksek top oynamak hem de sol stoper Marcao’ya özel bir pres yaparak onun oyun kurmasını engellemekti. Gerçi Marcao’nun partnerliğine Ryan Donk geldiğinden beri Galatasaray sağdan da oyun kurabiliyor ama sarı kırmızılı takımın hemen her rakibinin Marcao’ya pres yapmasının da Brezilyalı futbolcu üzerinde bir baskı oluşturması son derece doğal.