Şirketin felsefesini ve hedeflerini açıklayan Rudolf Duraner Genel Müdürü Rasim Çağan, baharat ticareti ile başlayan aile serüveninin, Türkiye’de tekstil sanayinin gelişmesiyle bir kimya şirketine dönüştüğünü anlattı. Çağan, ‘Sadece üründe değil hizmette de liderlik’ felsefesiyle kurulan Rudolf Duraner’in yanı sıra Duraner Boya AŞ, Duraner Aktariye AŞ, Burboya AŞ ve Kluthe Duraner AŞ ile tekstil sanayisine 40 yıldır hizmet verdiklerini söyledi. Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde toplam 15 bin metrekare alan üzerinde 235 çalışan ile hizmet verdiklerini kaydeden Çağan, gelecek 5 yıl içerisinde TEKNOSAB’da 40 bin metrekarelik üretim ve depolama alanı yatırımı planladıklarını dile getirdi.
DOĞAYA SAYGI VURGUSU
Bir şirketin sadece sahiplerine değil, çalışanlarına, kentine, ülkesine ve müşterilerine de değer üretmesi gerektiğine dikkati çeken Çağan, şöyle devam etti: “Son yıllarda kapitalizmin getirdiği kontrol edilemez tüketim alışkanlıkları sonucu oluşturduğumuz atıklar ile dünyanın düzenini maalesef hızla bozuyoruz. Ekosistemleri bozuyoruz ve virüslerin doğal ev sahiplerini öldürünce onlar da yeni ev sahipleri buluyor. Bugün yaşadığımız pandemi de bunun bir sonucu. İşte bu noktada, tüketimin önüne geçemiyorsak, bu kaynakları daha verimli ve doğaya daha saygılı kullanmak zorundayız. Sanayiciler olarak her zamankinden daha hassas davranmalı, çevre kirliliğine neden olmamalı, içme suyu arıtma tesislerinin daha verimli çalıştırılmasını sağlamayız. Özetle, temiz hava, temiz su, temiz gıda, temiz toprak şu anda hepimizin en çok ihtiyacı.”
LABORATUVAR KURDU
Hem artan maliyetler hem de düşük işçilik maliyetlerine sahip yeni üretici ülkelerin devreye girmesiyle günümüzde hatasız üretimin öneminin daha da arttığına işaret eden Çağan, şunları söyledi: “Ayakta kalmanın bu derece zor olduğu bir dönemde, bir ürünü ikinci kez işleme almanın yarattığı maliyeti telafi edebilmek artık çok zor. Bu bilinçle TÜRKAK’tan akredite bir tekstil laboratuvarı oluşturduk. Günümüzde üretim hatalarını en aza indirgemek çok önemli hale gelmiştir. Müşteri şikâyetleri ve geri dönüşlerin önlenmesi açısından bu zorunludur. Ancak tabiri caizse tekstilde de cinayet işleniyor, yani hatalar oluyor. Bunun da sebep-sonuç ilişkisini kumaş üzerinde kanıtlarla bulabiliyorsunuz. Tıpkı kan lekesinden DNA örneklerine ulaşılabildiği gibi biz de laboratuvar analizlerimizle lekelerin detayına inerek müşterilerimizin nerede ve nasıl üretim hatası yaptığına ulaşıyoruz. Bu da bir Adli Tıp işi aslında, yani tekstilin Adli Tıp’ıyız.”
Türkiye’nin geleceğine inandıklarını belirten Çağan, “Karşımızda yaşlanan, işçisi, çalışanı olmayan, parası olan, zengin bir Avrupa var. Yine çok büyük nüfuslu, çok zengin bir Rusya var. Az çalışmayı isteyen bir Ortadoğu var. Türkiye tam bunların ortasında ve Türkiye’nin şansı çok büyük. Buralardaki işler Türkiye’ye gelecek ve burada üretilecek” dedi.