Afyonkarahisar’daki bir et entegre tesisinin tehditle Köfteci Yusuf’un sahibine satılmaya çalışıldığı iddiasıyla ilgili 18 sanıklı davada dosyası ayrılan organize suç örgütü lideri Sedat Peker hakkında da iddianame hazırlandı.
‘Suç örgütü kurma ve yönetme’
Tutuklamaya yönelik yakalama kararı ve birleştirme talebiyle Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, Sedat Peker’in “Suç örgütü kurma ve yönetme, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak yağmaya teşebbüsten” yargılanması istendi.
Afyonkarahisar’da Mehmet S’ye ait, 2017 yılında satışa çıkarılan et entegre tesisinin, aracılar vasıtasıyla Bursa merkezli restoran zinciri sahibine 20 milyon liraya satılması için görüşmeler yapıldığı iddia edilmişti. Restoran zinciri sahibinin, satış sürecinin uzaması nedeniyle tehdit edildiği iddiasıyla şikayette bulunması üzerine soruşturma başlatılmıştı. Suç örgütü kurdukları iddia edilen ve 6 Temmuz 2020’de gözaltına alınan 18 şüpheliden 9’u tutuklanmış, dava sürecinde tutuklu sanıklar tahliye edilmişti. Sanıkların Sedat Peker ile bağlantılı oldukları iddia edilmişti.
Peker pazar günü yayımladığı 7. videoda şunları söylemişti:
Bir de Köfteci Yusuf. Devletin İçişleri makamında bir deli oturuyor, bu adam hasta, manyak. Köfteci Yusuf konusu nedir anlatayım. Köfte yemedim Süleyman. Köfte Süleyman. Bizim atalarımızın sürgünüyle ilgili Bursa’nın Gürsu ilçesinde bir anma etkinliği yapıldı. Ben oraya geldim, duyuru yapıldı. 15 bin kişi parkın içinde, internet görüntülerine bakabilirsiniz, 15 bin kişi de yukarıda konuşma yapacağım yerde bekliyor. Yer gök insan.”Köfteni bile yemedim”
Ben oraya gitmeden önce, gidenler aradılar. Köfteci Yusuf var senin hayranın tanışmak ister misin diye sordular. Ayıp olmasın nezaketen tanıştık. Kapattık. Başka ne hayatımda Köfteci Yusuf gördüm, ne köfte yedim ne bir şey yaptım. Sonra bu 4 arkadaş kim biliyor musunuz? Bir tanesi Afyon’un en zengin ailesi. Bilmem kaç bin tane daireleri, et kesim fabrikaları vardır, öbürü gazeteciler bilmem neyin yetkilisi ismi aklıma gelmiyor, öbür bir tanesi de diş malzemeleri ihraççısı. Bunlar hayatta sabıkaları olmayan, varlıklı arkadaşlar. Bu arkadaşlar demişler Köfteci Yusuf’a ‘Bizim et kesim yerimiz var, onu alır mısın? Değeri bu kadar, eksper değeri, biz sana daha ucuza verelim’ Bu da bunlar benim yakın diye çekinmiş birine demiş, emniyete gitmiş. Benim ne adım var, ne sanım var, ne de haberim var. Bu arkadaşları polis gözaltına almış şimdi hepsi serbest. Araştırıyoruz sonradan bu dosyanın içine bu şahıs bir daha gidiyor, ’Ben diyor Sedat Peker’den de davacıyım’ Telefonda tanıştık, köfteni bile yemedim. Farz edelim ki ben demiş olsam git yerini buna sat, eksper değerinden daha düşük, suç yok. Ama böyle de bir şey yok.
Bir tane yeni savcı, üzerinde zan bırakmak için demiyorum ama bu kadar tesadüf kafa karıştırıcı. Avukatlıktan savcı olup aynı anda da özel yetkili, örgütlü suçlara bakan, benim dosya bir anda bu beyefendinin önünde. Vallahi zan altında bırakmak istemiyorum. Belki gerçek meslek adabı olan bir insandır bilmiyorum. Çünkü halen daha bu dosyayla ilgili aranmam yok. Yalancı bir adam yönetiyor İçişleri Bakanlığı’nı. Ben Köfteci Yusuf’un köftesini ne yapayım? 30 bin kişi Gürsu’da var. 10 tane köfte tezgâhı kurarım 30 bin kişiye satsam, Köfteci Yusuf’un bütün hasılatından daha çok param olur.”