Artık “dünyaya yeni bir gözle baktıklarını” ifade eden Blinken, zorluklarla mücadelede en iyi yöntemin diplomasi olduğunu kaydetti ancak “Etkili diplomatlar olma imkanımız önemli ölçüde ordumuzun gücüne bağlı” diye de ekledi.
‘İŞLERİ FARKLI YAPACAĞIZ’
Küresel çapta demokrasilerin güçlendirilmesinin Amerikan çıkarları ve sürdürülebilir ortaklıklar kurmak için önemli olduğunu kaydeden Blinken şöyle konuştu:
“Soru şu: Dünya genelinde demokrasileri destekleyeceksek bunu nasıl yapacağız? Diğerlerini reformlar yapmaları, kötü yasalardan geri dönmeleri ve yolsuzlukla mücadele etmeleri için cesaretlendireceğiz. Fakat demokrasi adına maliyetli askeri müdahalelerde bulunmayacağız, ya da otoriter rejimleri güç kullanarak devirmeye çalışmayacağız. Geçmişte bu yöntemleri denedik. İyi niyetli olsalar da işe yaramadılar. Bunlar Amerikan halkının güvenini kaybetmemize neden oldu. Şimdi işleri farklı yapacağız”
UCM’NİN FİLİSTİN KARARINA TEPKİ
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Blinken, UCM’nin dün açtığını duyurduğu soruşturmaya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı ve kararı kabul etmediklerini bildirdi.
Blinken, açıklamasında, “ABD bu karara kesinlikle karşıdır ve karardan dolayı derin hayal kırıklığı içindedir. UCM’nin bu konu üzerinde hiçbir yargı yetkisi yoktur. İsrail UCM’nin tarafı değildir ve mahkemenin yargı yetkisine razı değildir.” ifadelerini kullandı.
Filistin’in egemen bir devlet olma vasıflarına haiz olmadığını ve dolayısıyla UCM üyeliği hakkına da sahip olmadığını savunan Blinken, mahkeme kararının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Başsavcı Fatou Bensouda, işgal altındaki Doğu Kudüs ile Batı Şeria’nın yanı sıra abluka altındaki Gazze Şeridi’nde işlendiği öne sürülen savaş suçlarıyla ilgili dün soruşturma başlatıldığını duyurmuştu.