Karşılaşmanın ardından açıklamada bulunan Ağaoğlu, alınan sonucun kendilerini tatmin etmediğini belirti.
Yaklaşık 4 haftadır çok durağan bir futbol oynadıklarını dile getiren Ağaoğlu, “Ondan önceki 8 haftada yapmış olduğumuz çıkışı devam ettiremedik. 8 puan da kaybımız var. Şartlar ne olursa olsun biraz Trabzonspor gibi oynamamız lazım. Biraz daha coşkulu oynamamız lazım. Bu aradaki açığı iyi oynayarak, agresif olarak, galibiyeti daha fazla isteyerek kapatabiliriz diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
FIFA’ya yaptıkları başvuru
Ağaoğlu, “Türk futbolunda bağımsız ve tarafsız bir spor yargısı oluşturulması” talebiyle FIFA’ya yaptıkları başvuruyla ilgili olarak, bunun sadece Trabzonspor’un isteği olmadığını aktardı.
Konuyla ilgili tüm takımların başkan, yönetici ve hocası tarafından dile getirilen bir serzeniş olduğunu vurgulayan Ağaoğlu, “Örnek olarak Merkez Hakem Kurulunu (MHK) vermiştim. İki sene içinde 4 kez yönetimi değişti. Ancak hakem kararlarıyla alakalı tartışmalar bırakın azalmayı, artarak devam etti. Yani çok basit, kime sorarsanız size söyler. Dört tekerleği değiştirdikten sonra araç hala gitmiyorsa, demek ki sıkıntı motorda, yani sistemde. Biz bunu dile getirdik. En son çare olarak da Kulüpler Birliği Vakfının hemen hemen tamamına yakınının desteğiyle hazırlamış olduğumuz dosyayı FIFA’ya gönderdik.” açıklamasında bulundu.
Ağaoğlu, hazırladıkları dosyada kamuoyunun bilgisi dışında pek bir şey bulunmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Verilmiş olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı var. Verilmiş ama uygulanmayan… Kamu Denetleme Kurumu ombudsmanının 3 ay süren bir çalışması neticesinde hazırlamış olduğu 20 sayfalık rapor var. Bu raporda eksikler, sıkıntılar, yanlış uygulamalar detaylı olarak anlatılıyor. Bu aslında Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) önünde bir fırsattı. Hem AİHM hem de Kamu Denetleme Kurumunun kararlarını uygulayabilirlerdi. Ne düşündüklerini bilemeyeceğim ama tercih etmediler. Burada verilen mücadele Trabzonspor mücadelesi değil. Marka değeri sürekli olarak düşen, kan kaybeden, buna paralel ekonomik tartışmaların zirve yaptığı, herkesin şikayetçi olduğu bir sistemde, sizin marka değerinizi zirvede tutmanız veya yükseltmeniz biraz fazla iyimserlik olur. Türk futbolunun marka değeri açısından, selameti açısından yapılmış olan bir başvuruydu. Dosya FIFA’nın Disiplin Kuruluna gönderildi. Benim tahminim, Disiplin Kurulu da bunu UEFA’ya gönderecek. UEFA değerlendirmeyi artık kendisi yapacak.”