Son 10 yılda 15 MHK… Her sene bitmek tükenmek bilmeyen klasik kulüp isyanları… Şampiyonlukların hakemlere rağmen kazanıldığı ya da hakemlerin çevirdiği oyunlarla kaybedildiği demeç literatürü… Süper Lig’de yer alan 21 takımdan en az 16’sının ‘üzerimize oyun oynanıyor’, ‘önlerini kesmeye çalışıyorlar’, ‘hakemler art niyetli’, ‘kimin şampiyon yapılmak istendiği aşikar’ açıklamaları… Maç sonlarında futbolun hazinliğinden değil, önce hakem eleştirisinden dem vurmalar… 3 puan için sahada sahtekarlığa başvuran oyuncuların, maç sonunda utanmadan “Hakem emeğimizi çaldı” açıklamaları… Detaylandırmaya satırlar yetmez…
BAŞAKŞEHİR’DEN ÖZÜR DİLEYEN ÇIKTI MI?
Çok uzağa gitmeyelim, basit bir örnek 2018-19 sezonu… Başakşehir’in puan farkını açıp, önde gittiği haftalar… Türkiye’de herkes siyasetin ve hakemlerin Başakşehir’i şampiyon yapacağına inanmış şekilde saldırıyordu. Ne oldu peki? Başakşehir’in son bölümde üst üste kayıpları ve hâlâ konuşulan Rize’deki hakem hatasının birleşmesiyle G.Saray ipi göğüsledi. Sezon boyunca Başakşehir üzerinden hakemleri töhmet altında bırakanlardan özür dileyen çıktı mı? Elbette hayır. Çünkü her kim şampiyon olursa olsun mutlaka bir senaryo mevcut. Geçen sezon Başakşehir şampiyon olduğunda en büyük rakibi Trabzonspor kanadından; Beşiktaş üst üste zirvede bitirdiğinde de üç büyüklerin diğer temsilcilerinden… Kısır döngü genetiği…
BİZDE SENARYO, ONLARDA VAR STANDARTSIZLIĞI…
VAR dünyamıza girdikten sonra sanıldı ki tartışmalar bitecek. Hakemin esamesinin okunmadığı Premier Lig, Bundesliga, La Liga gibi liglerde bile tartışmalar başladı lakin önemli bir farkla: Bizde yine senaryo; onlarda ise VAR’ın standartsızlığı ve uygulama hataları. Kimse “Andre Marriner kimin kuklası olduğu için müdahale etmiyor!” demedi… “Bu VAR çizgiyi yanlış mı çizdiriyor, bizim maçlara kasıtlı mı veriyorlar” istatistiği paylaşmadı… Mikrofon uzatılınca naralar atan kategorilere hiç girilmedi…
AVRUPA’DA FEDERASYON OTORİTESİ TEKRARLANAN ELEŞTİRİYE BİLE İZİN VERMEZ
Avrupa ülkelerinde hakemler üzerinden senaryo dillendirebilir misiniz? Her hafta farklı ithamlarla konuşabilir misiniz? Federasyon otoritesi buna katiyetle izin vermez. Bırakın senaryolaştırmayı, basit düzeyli de olsa tekrarlanan eleştirilerde bile cezalar ağır. Zaten kulüp yöneticisi bazında göremezsiniz. Teknik adamlar üzerinden yapılır ki bu köşede Arsene Wenger’den Nuno Esprito Santo’ya; Lopetegui’den Valverde’ye kadar sert örnekler paylaşmıştım… Hakaret ve iftira içermediği halde önce uyarı ve para cezası, devamında en az 3 maç tribüne seyahat…
PEKİ ÇÖZÜM VAR MI, NE YAPMALI?
Kansere çözüm var mı? Yok… 29 hafta sonunda 26. kez teknik adam değişimine gidilen ligimizdeki kulüp profili aşikar. Benzer şekilde, sezon sonunda kulüpler hakem infaz listesi hazırlar (artık VAR operatörü de eklenecek). Bu liste TFF tarafından MHK’ya tebliğ edilir. Uygulayan MHK yoluna devam eder, kabul etmeyen de Zekeriya Alp gibi istifa eder. Bu talepler karşısında hakemin arkasında duracak bir TFF-MHK ikilisi olamayacağına hemfikirsek yeni yöntemler şart…
VAR’I ANLAMAYANLAR VE ‘AMAN BAŞIM AĞRIMASIN’ DİYEN HAKEMLER
Hakemlerimiz de melek değil elbette. Çok iyiler var, tecrübe kazanacak gençler var. Yıllardır bir gıdım ilerlemeyen ve vedalaşılması gerekenler var. VAR’ın kapsamını hala anlayamayanlar, ‘aman başım ağrımasın, çağırayım’ diyenler, IFAB’ın doğru tarzında uygulamaya gayret edenler var. Her birinin yeteneği, eğitim seviyesi, analitik zekası, psikolojileri farklı. Bunlar da özellikle penaltı, bariz gol şansı, ceza alanındaki itme-çekme dozajları, hava topundaki dirsek temasları gibi konularda farklı kararlar çıkmasına neden oluyor. Açık ve bariz kapsamını dünya hakemliği henüz tam öğrenemedi. Premier Lig hele çıldıracak iyice.
KULÜPLERE VE TFF’YE ÇAĞRI
İşte tam bu noktada ofsayt konusu tüm bu yorumların dışında! VAR odasında ofsaytın nasıl belirlendiğini detaylı paylaşmıştık. VAR, topa temas anını, savunma ve hücumcuların sınır noktalarını gösterir. Operatör işaretler ve VAR’dan nihai onayı alır. Sonra da basit tabirle ‘enter’a basar. Çizgiler yazılım vasıtasıyla çekilir. Hawk-Eye operatörünün VAR ve AVAR’ın denetiminde başka bir işlemi yok. Yani hatanın neredeyse sıfıra yakın olduğu alan ofsaytlar. Çünkü kameraların teknolojik olarak temas anını gösterdiği ilk frame tespitinde VAR’ın hata yapması imkansız. TFF’ye sesleniyorum. VAR’daki santimetrelik ofsayt kararlarından gereksiz yangın yaratan kulüp yetkililerini ertesi günü lütfen VAR odasına davet edin. VAR hakeminin yaptığı ofsayt işaretlemelerini, aynı kamera görüntülerinden sayın kulüp yöneticilerimiz yapsın. Otursun koltuğa, kendi maçındaki topun temas anını ve oyuncuların işaretlenecek noktalarını lütfen operatöre söylesin. Operatörün yaptığı işlemi de gözüyle görsün. Onayı versin ve çizgi çekilsin. Eğer ofsaytta hata çıksın, özür dileyeceğim. Hata çıkmazsa yöneticiler de kameraların karşısında hakemlerden özür dileyecekler. Fantastik veya imkansız bir şey istediğimin farkındayım. Bu önerim Türkiye’deki kanserleşmiş hakem bakışını elbette değiştirmeyecek. Ama en azından hastanın ağrılarını azaltacak.