ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, dün İstanbul’da bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada, S-400 krizini ‘odadaki fil’ diye tanımlayarak Türkiye’nin Rusya’dan olası yeni silah alımının ek ve daha ciddi yaptırımları tetikleyebileceği uyarısında bulundu.
KONGRE’NİN ŞARTI VAR
Türkiye’yi ‘stratejik müttefik, NATO partneri, bölgesinde önemli bir ülke ve daha fazlası’ diye tanımlayan Büyükelçi, S-400 meselesinde, ABD Kongresi’nden geçen 2021 Savunma Bütçesi Yasasının Türkiye’nin bu silahları elinde bulundurmaması şartı getirdiğini söyledi. ABD Yönetimi’nin Kongre’ye karşı yasal sorumluluğu bulunduğuna işaret eden Büyükelçi, “ABD Kongresi’ne ‘Türkiye’nin elinde S-400 yok’ diyebilmeliyiz’” dedi. Büyükelçi, “Eğer Rusya’dan batarya, S-400 ya da tamamen farklı bir sistem olabilir, yeni askeri alımlar olursa bunlar daha ciddi yaptırımları tetikleyecektir” ifadesini kullandı.
AB İLE DİYALOĞA DESTEK
ABD Büyükelçisi David Satterfield, Türkiye ile Avrupa ve Avrupa Birliği arasında mümkün olan en kuvvetli ilişkiyi desteklemek için her türlü gayreti gösterdiklerini söyledi. Ekonomik, ticari ve güvenlik anlamında AB ile yakın ilişkilerin önemli olduğunu belirten Satterfield “Demokratik kurum ve sivil toplum değerlerinin teşvik edilmesi, şekillenmesi, ileri götürülmesi tüm paydaşların yararına olacaktır” diye konuştu.
DOĞU AKDENİZ MEMNUNİYETİ
Büyükelçi Satterfield, Yunanistan ile istikşafi görüşmelerin sürmesinden ve Doğu Akdeniz’de tansiyonun düşmesinden çok memnun olduklarını kaydetti. Amerikalı elçi, Türkiye’de son dönemde LGBTİ’ye yönelik açıklamalar, AİHM kararlarına uyulmaması, HDP’li vekiller ve HDP’nin kapatılmasına yönelik girişimlere işaret ederek bunların ABD, AB başkentleri, Brüksel ve diğer yerlerde olumsuz yankılandığını, temel özgürlüklere karşı siyasi saiklerle hareket edildiği endişesi yarattığını belirtti.
TÜRK EKONOMİSİNE DESTEK
Türk hükümetinin kasım ayından itibaren ekonominin karşı karşıya olduğu kritik problemlere karşı atmış olduğu adımları memnuniyetle karşıladıklarını söyleyen Büyükelçi, “Para politikalarında şeffaflık, güvenilirlik, öngörülebilirlik ABD ve uluslararası piyasaları cesaretlendiriyor. Ancak bunların sürdürülebilir olması lazım” dedi. Ekonominin öngörülebilir ve şeffaf bir şekilde yönetilmesi halinde ‘Büyüme motoru ve refah anlamında Türk ekonomisinin son derece güçlü olduğuna dair en üst iyimserliğe sahip olduklarını’ ifade etti. Büyükelçi, Türkiye’ye yönelik yatırımları da teşvik ettiklerini söyledi.