Ankara ile olumlu angajmanın savunucularından olan ve Türkiye’yi, ABD, Çin ve Rusya’yla birlikte önemli stratejik aktörler arasında gören AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, geçen haftaki zirveyle ilişkilerde yeni bir sayfa açıldığını belirtti. Blogunda, “AB-Türkiye ilişkileri: Köprüler kurma ihtiyacı” başlıklı yazı yayınlayan Borrell, işbirliğine ve karşılıklı çıkara dayalı ilişki geliştirilmesinin AB’nin stratejik çıkarına olduğunun altını çizdi.
DENGELEYİCİ UNSUR
Türkiye’nin önemli bir bölgesel güç olduğunu ve tarihi kaderinin AB bayrağı altında inşa edilmekte olan barış projesine katılmak olabileceğini belirten Borrell, “Dünyada stratejik kutuplaşmanın yeniden ortaya çıkmaya başladığı bir dönemde Türkiye’yi dahil eden bir Avrupa demokratik sütununun güçlendirilmesi önemli bir dengeleyici unsur olabilir. Bu kesin değil ama AB, olası bir köprü sundu” dedi. Net siyasi tercihler ve tüm tarafların bağlılığıyla bu köprünün kurulabileceğine inandığını söyleyen Borrell, “AB olarak gerekli çabayı göstermeye hazırız” dedi.
‘TÜRKİYE’NİN DE YARARINA’
AB’nin Türkiye’den gelen jestleri memnuniyetle karşılayıp elini uzatarak cevap verdiğini kaydeden Borrell, “Doğrusu, Türkiye’yle işbirliğine ve karşılıklı yarara dayalı bir ilişki geliştirmek AB’nin stratejik çıkarına. Bu aynı şekilde Türkiye için de geçerli” ifadelerini kullandı. AB’nin Türkiye’nin açık ara bir numaralı ithalat, ihracat, yatırım ortağı olduğunu ve 5.5 milyondan fazla Türk vatandaşının üye ülkelerde yaşadığına dikkat çeken Borrell, “Türkiye’nin Avrupa yolunu izlemek yerine gerçekçi bir şekilde daha iyi opsiyonlar öngörebileceğine inanmak güç” dedi.
ZOR BİR GÖREV
Sorunların üstesinden gelindiğini düşünmenin naif bir yaklaşım olacağını kaydeden Josep Borrell, “Önümüzdeki görev kolay olmaktan uzak. AB liderleri aşamalı, orantılı, geri döndürülebilir bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunun altını çizdiler. İlişkilerimizi kalıcı şekilde düzeltmek için cesaret ve kararlılık aynı zamanda esneklik ve anlayış gerekli” vurgusu yaptı.