Sıralamanın 7’ncisi, kâbus gibi bir sezon geçirmekte olan Real Madrid’e konuk olan 3’üncü Anadolu Efes, topun değerini bilerek, az kayıpla 100 üzerinde atma geleneğini sürdürdü. Euroleague’in topa en iyi yön veren dış oyuncularına sahip temsilcimiz, koç Laso’nun bütün akıl karıştırıcı taktiklerini boşa çıkartmayı başardı. Sıcak eliyle yanan Simon şefliğindeki başlangıç resitalimize rağmen nakavt yapamayınca Real geniş rotasyonla toparlandı. Üçlükte biz kuraklık yaşarken ev sahibi yağmur oldu yağdı ama ilk yarıda geri adım atmayınca maç elimizden kaçmadı. Üstelik Larkin ‘0’ sayıda kalmasına rağmen. İkinci yarıda ‘koş, koş, at’ temposuna dönüp pota altından top kullanma sayısını artırma jokerini çekti Ergin Ataman. Efes, attığını da sokmaya başlayınca skoru ele aldı.
NAFiLE ÇABALAR
LASO, Ataman’dan rol çalarak aşırı itirazdan oyundan atıldı. Tüm gayretine rağmen Real bir daha oyunu yakalayamazken Larkin de kendine gelip kontak açınca 25 farklı galibiyetle play-off’u garantiledik. Evinin efendisi, İtalyan koçlu Alman panzeri Bayern, karar maçında Fenerbahçe’yi sertlikle yıldırıp De Colo’yu bezdirerek sarı lacivertli takımı normal temposunun dışına itelemek istedi ama NAFİLE!…
Uzun, fiziksel ve sert beşle başladı Trinchieri. Biz dış isabetlerle, onlar olağan atıcılarıyla topu paylaştırarak, pota altına kullanmadan, çeper hücumlarıyla ‘kim sokarsa kora koruna’ girdi oyun. Bu tarzda Vesely çok yönlü pivot farkını sahaya yansıtmaya başlayarak ibreyi bize çevirdi. ‘Atamazsak attırmayız’ mantığıyla savunmaya yoğunlaşma seçimimiz son derece akılcıydı. Guduric’in de skora katılımıyla gerilimli geçen son çeyrekte de üstünlüğü elden bırakmayan Fenerbahçe, hem galibiyeti hem de ikili averajı aldı.