Halil Bekar öyle bir Türkiye videosu çekti ki sosyal medyada milyonlara ulaştı. Erzurum Palandöken’den Muğla Kelebekler Vadisi’ne kadar Türkiye’nin dört bir köşesinin en güzel görüntüleriyle kurguladığı videoyu sadece Instagram’da 11 milyondan fazla kişi izledi. ‘What is Ukrain’ ya da ‘What is Germany?’ gibi benzerlerine rastlamış olabileceğiniz bu tür işler, aslında bir sosyal medya akımı.
Dünyanın farklı yerlerinden içerik üreticilerinin ‘Somebody to Love – Sevecek Biri’ şarkısı eşliğinde kendi ülkelerinin kültürel ve coğrafi güzelliklerini gösteren Reels videoları paylaşmasıyla başladı. Ardından da sosyal medya akımına dönüştü. Halil Bekar da bu akıma kayıtsız kalmadı ve milyonlarca kez izlenen harika bir video çıktı ortaya. ‘What is Turkey’ onun ilk videosu değil. ‘Bana Türkiye’yi Göster’ ve ‘Türkiye’nin Semaları’ serileri başta olmak üzere YouTube’da çok sayıda videosu var. Türkiye’nin bilinmeyen güzelliklerini tanıtıp insanlara ‘Burası Türkiye mi?’ dedirtmeyi hedefleyen 28 yaşındaki gezgin videographer Halil Bekar sorularımızı yanıtladı.
Bizim demenin gururu…
‘What is Turkey?’ videosunun böylesine bir başarı yakalayacağını tahmin ediyor muydun?
Açıkçası etmiyordum. Her zamanki gibi işimi yapıp Türkiye’yi hak ettiği şekilde dünyaya göstermeye çalışıyorum. Aylarca, yıllarca uğraştığım videoların yanında çok fazla vaktimi almayan bir çalışmaydı ve o kadar etki yaratacağını düşünmüyordum. Sonra binler, yüz binler derken milyonları geçince çok mutlu oldum. İzleyenlerin ülkemizin güzelliklerine sahip çıkması çok hoşuma gitti. Bizim demenin gururunu biraz da olsa yaşatabildiysem ne âlâ.
öyle bir video derlemeye nasıl karar verdin? Daha önce çektiğin görüntülerden mi oluşuyor?
Son dört yılda çektiğim videolardan bir derleme. Asıl içimi kıpır kıpır eden şey, o kadar yer koydum videoya ama koyamadıklarımdan böyle 100 tane daha video çıkar. Bu da bizim zenginliğimizi gösteriyor. Takipçilerim ‘böyle bir trend var’ diye mesajlar gönderdi. Ben de “Türkiye mi tanıtılacak, çekilin!” deyip (gülüyor) bir gazla bu videoyu yapmaya koyuldum. İyi ki de yaptım.
Bu trendin diğer videoları da çok izlenmiş miydi?
Ukrayna videosu yapılmıştı, 3 milyon izlenmişti. Ben paylaştığımda bu rakamlar çok uç gözüküyordu ama anladım ki ülkemizde yaşayanların onun olanı sahiplenme duygusunu göz ardı etmişim. Çünkü video sadece benim YouTube kanalımda 6 milyondan fazla izlendi…
Video çekme tutkun nasıl başladı peki?
Çok küçükken babamın marangoz atölyesinde başladı aslında. Üretmeye olan tutkum küçük tahtalardan büyük şeyler yapabildiğimi fark ettiğimde alevlendi. Marangozhanede oyalanırken bir yandan çizimler yapardım. 14 yaşında ilk kez bilgisayarım olunca basit bir web kamerasıyla videolar çektim. Üniversite dönemi gelince New York Film Akademisi’nde okuma hayalleri kurarken Dokuz Eylül’de İngilizce-Almanca tercümanlık bölümüne girdim. İçimdeki üretme sevgisi üniversitede de durmadı. İlk bir yıl yemedim içmedim ve bursumla para biriktirip ilk kameramı aldım. Mahallede eş dost, çoluk çocuk herkesi toplayıp videolar çekiyordum. Erasmus’a hak kazanınca ilk gerçek gezi serüvenim başladı.
Böyle videolar çekmek için bir eğitim aldın mı?
Tamamen deneme yanılmayla öğrendim. İşteyken bile eğitim videoları açıp izliyordum. Çünkü kendimi geliştirmezsem tüm bu heyecanın bir anlamı yoktu. Gittiğim yerlerde kamp yapıp fotoğraf ve videolar çektim. Zamanla kendimi geliştirip işten istifa ettim ve bu yöne gittim. “Ülkemi seviyorum, dil biliyorum, doğaya âşığım” deyip elimdekilerin toplamından kendime bir hedef belirledim. Türkiye’nin güzelliklerini dünyaya göstermek, böylelikle topluma fayda sağlamak istedim. Çünkü bir patronu değil, yaşadığım ülkeyi ve insanlarını zengin etmeye çalışmanın daha güzel bir amaç olduğuna inanıyorum. Bu amaç uğruna ilk işim ‘Show Me Turkey-Bana Türkiye’yi Göster’ projeme başladım.