Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, birkaç gün önce başlattıkları “Temiz Siyaset” hareketi kapsamında tüm il başkanlarıyla birlikte TBMM bahçesinde basın açıklaması yapmak istedi. Ancak Davutoğlu polis engeliyle karşılaştı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, birkaç gün önce başlattıkları “Temiz Siyaset” hareketi kapsamında, tüm il başkanlarıyla birlikte TBMM bahçesinde basın açıklaması yapmak istedi. Ancak kolluk kuvvetleri Meclis kapısında barikat kurarak Davutoğlu ve beraberindeki heyete engel oldu. Davutoğlu açıklamasını barikatların önünde yapmak zorunda kaldı. Partililer, engellemeyi alkışlarla protesto etti. Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarının ardından oluşan gündeme ilişkin konuşan Davutoğlu şunları söyledi:
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde, istiklal savaşımızı yürütmüş ve Cumhuriyeti kurmuş bir Meclistir. Yine hain bir çete tarafından ülkemizin bağımsızlığına yönelik alçakça bir saldırı olduğunda da 15 Temmuz’da da Gazilik unvanını göstermiş bir meclistir. TBMM, milletimizin vicdanı, milletimizin iradesinin makamıdır. Son günlerde yapılan tartışmalar bağlamında, biz Gelecek Partisi olarak burada düşüncelerimizi ifade etmek üzere geldik. Ben TBMM’ye milletvekili olarak, bakan olarak, başbakan olarak geldim. Milletimizin, iradesinin tecelli makamı olan TBMM’ye bu kez Gelecek Partisi yetkililerinde oluşan heyetle gelirken karşılaştığımız tavır ve tutum, açıkçası milletimizin meclisinin itibarına yakışmamıştır. Şunu ifade etmek isteriz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve devlet kavramının kendisi, hiç kimsenin, hiçbir şahsın, hiçbir siyasi grubun tekelinde değildir.”
“Şaibeyi gidermek yerine artırmıştır”
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in bazı devlet yetkililerine suçlamalarda bulunduğuna değinen Davutoğlu, “Şimdi buradan Sayın İçişleri Bakanı’nın bu açıklamaları sonrasında Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Bahçeli ve Perinçek’in ifadelerine dayanarak, bugün sayın İçişleri Bakanı’nı sahiplenme cihetine gitmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı, eğer İçişleri Bakanı’nın suçsuz olduğuna inanıyorsa bunu ilk günde ifade etmeliydi. İlk günde olaylar açıklığa kavuşturulmalıydı. 25 gün sükut ettikten sonra, bugün bu şekilde bir sahiplenme, devlet üzerindeki oluşmuş şaibeyi gidermek yerine artırmıştır” dedi.
“Başta İçişleri Bakanı olmak üzere, iddialara muhatap olan yetkililer derhal istifa etmelidir”
“Bugün buradan aziz milletimize, Sayın Cumhurbaşkanı’na, bütün yetkililere ve bütün siyasi liderlere çağrıda bulunuyoruz.” diyen Davutoğlu, “Gün, millet vicdanını harekete geçirme günüdür. Gün devlet itibarını yeniden kazandırma günüdür. Gün demokrasiyi ayakları üstünde yeniden inşa etme günüdür. Bunun için geçtiğimiz hafta, ilan ettiğimiz şu 7 acil eylem adımı mutlaka atılmalıdır” açıklamasında bulundu. Davutoğlu şu maddeleri sıraladı:
-
Bütün bu iddialar ve ithamlar karşısında milletin nihai nihai iradesinin tecelligahı olan TBMM’de araştırma ve soruşturma komisyonları oluşturulmalıdır.
-
Hakim teminatıyla desteklenmiş Cumhuriyet Başsavcıları derhal harekete geçerek, devletin itibarına yönelik bu açık saldırılar karşısında, bütün iddialar konusunda derhal soruşturma başlatmalıdır.
-
Bu soruşturmanın selameti açısından başta İçişleri Bakanı olmak üzere, iddialara muhatap olan yetkililer derhal istifa etmelidir. Etmezlerse Cumhurbaşkanı tarafından azledilmelidirler.
-
Bütün devlet yapılarına çöreklenmiş, paralel ve illegal yapıların hangi ad ve kimlikte olursa olsun meşruiyetini milletten almamış olan her türlü yapının devletten temizlenmesi ve bütün mafya ve illegal yapı örgütlerinin bağlantılarının yok edilmesi için bir temiz eller operasyonu başlatılmalıdır.
-
Bu çalışmalar sürerken, daha önce devlet görevinde bulunmuş ve yetkinliğiyle kendini ispat etmiş şahıslardan oluşan bir inceleme heyeti oluşturulmalı ve devlet yapısına dönük kapsamlı bir inceleme gerçekleştirilmelidir.
-
Bütün bu süreçte başta, Yalıkavak Marinası olmak üzere, şu veya bu gerekçeyle el konmuş ve birtakım örgütler tarafından kullanıldığı ayan beyan belli olan, bütün süreçlerde ekonomik ve hukuki işlemler olmamış adledilerek yürürlükten kaldırılmalı ve bütün bu yapılan Türk milletinin malı olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hazinesine devredilmelidir.
-
Bizim pazartesi gününden itibaren başlattığımız temiz siyaset hareketinin bir devamı olarak ve bu hareketin ayrılmaz unsuru olarak bir temiz siyaset devriminin gerektirdiği bütün adımlar atılmalıdır. Siyasi ahlak yasası çıkarılmalıdır. İmar yasası çıkarılmalıdır. Siyasetin finansmanı yasası çıkarılmalıdır. İhale yasası tümüyle gözden geçirilmelidir ve Milletvekillerinin, siyasilerin bütün davranışlarının ekonomik bir rant elde etme amacına dönük olmaması için gerekli teminatlar sağlanmalıdır.