Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 1 milyon üretici aile tarafından yapılan çay tarımında hasat sezonu dün başladı. Hazırlıklarını tamamlayan üreticiler olgunlaşan çay filizlerini toplamak için bahçelere girdi. Her yıl çay tarımında çalışan yaklaşık 40 bin Gürcü ve Azeri işçi, bu yıl da koronavirüs tedbirleri kapsamında Sarp Sınır Kapısı’nın yaya geçişlerine kapatılması nedeniyle ülkeye giremedi. Türkiye’de çalışma izni olan az sayıda Senegal uyruklu işçi bölgeye gelebildi. Üreticilerin kendi hasadına başladığı çay tarımında, her yıl yurtdışına giden 100 milyon işçi bedeli bu yıl da bölgeye kalacak.
ÇAY KALİTESİ ARTTI
Rize Valisi Kemal Çeber, geçen yıl seyahat uygulamaları ve karantinalarla çay sezonunu rahat atlattıklarını, vatandaşların özenli ve dikkatli davrandıklarını belirterek, şunları söyledi: “Gelişmeleri, günlük, rakamları, olabilecek ihtimalleri günlük takip ediyoruz, ihtiyaç olursa da kararlar alınacak. Çay tarlada kalmayacak, müstahsillerimiz gelecek, çayımız toplanacak. Geçen yıl Gürcü işçiler gelmeyince Rizeliler bahçelerine girdi. Toplanan çayda da çok ciddi bir kalite artışı oldu. Fabrikalarda yaş çayın kokusu bile değişti. 100 milyon dolar bölgemizde kaldı. Bu yıl da aynısının olacağını değerlendiriyoruz. İlimize yeni girişler devam ediyor. Gelenlere resmi bir kararımız olmamasına rağmen, kendilerini evleri ve çay bahçeleri arasında izole etmelerini istiyoruz. İnşallah yine sorunsuz sıkıntısız bir çay sezonun geçireceğimizi umut ediyoruz” dedi.
‘AİLECE BAHÇEYE GİRDİK’
Çay üreticisi Zehra Yıldız, “Biz zaten yabancı işçi almıyoruz birbirimize yardım ederek çayımızın hasadını gerçekleştiriyoruz. Zaten pandemi dolayısıyla geçen yıl da Gürcü işçiler gelmeyince üreticiler hasatlarını kendileri yapmaya başladı. Bu yılda yine aynı şekilde devam edecektir” dedi. Hamdiye Kopuz ise “Çayımız az olduğu için bir işçi problemi yaşamıyoruz. Kendi çayımızın üstesinden geliyoruz. Komşularımıza da yardım ediyoruz. Bugüne kadar çay dalında kalmadı bundan sonra da kalmaz” diye konuştu.
İlyas Meral ise “Bugün çaya başladık, kendi çayımızı yabancı işçiye ihtiyaç duymadan kendimiz topluyoruz. Ailemizle beraber bahçeye girdik. Hasadımızı yapıyoruz” dedi.