İzmir’de üvey babası tarafından cinsel tacize uğradığı iddia edilen 13 yaşındaki kız çocuğunun tuttuğu günlük, yaşadığı travmayı gözler önüne serdi. Günlükte, “Biliyor musun? Çok mutluyum. Çünkü o adam cezasını çekecek. Ama bir de korkuyorum, çünkü anneme bir şey yapmalarından korkuyorum” yazdığı, yaşadıklarını aklından atamadığını anlattığı görüldü.
İzmir’de üvey babası tarafından cinsel tacize uğradığı iddiasında 14 yaşındaki kız çocuğunun günlüğüne yazdıkları ortaya çıktı.
Olay, geçen yıl şubat ayında İ.T’nin annesi A.S’nin eline tutuşturduğu mektupla ortaya çıktı. İ.T’nin, 2016’dan bu yana üvey babası Bülent S’nin fiziksel ve sözlü tacizlerine maruz kaldığını anlattığı mektubu okuyan annesi A.S, savcılığa giderek şikayetçi oldu.
48 saatte iki farklı rapor
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmada 4 yıldır çocuğa istismarda bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Bülent S. sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Karşıyaka 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında suçlamaları reddeden Bülent S, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
İ.T. duruşmada yaşadıklarını anlatırken, psikolog O.T’nin hazırladığı 21 sayfalık bilirkişi raporunda, çocukların iyi ve kötü sevmeyi anlayabilecek düzeyde oldukları, başlarına gelenleri düzgün şekilde ifade edebildikleri ve ruhsal durumlarının yaşadıkları şeylere kılavuzluk edici bir yapıda bulunduğu vurguladı.
O.T. tarafından ilk raporun ertesi günü hazırlanan ek raporda ise tam tersi ifadelere yer verilerek çocukların annelerinin yönlendirmelerine açık olduğu, zaman kavramlarının bulunmadığı yönünde görüşlere yer verdi.
İ.T’nin avukatları bilirkişi raporunun asla kabul edilebilir olmadığını belirterek, yeni rapor talep etti. Mahkeme bu talepleri reddederken, mütalasını veren savcı da sanık Bülent S’nin beraatini istedi.
“Keşke annem yanımda olsaydı”
Avukatlarının dava dosyasına delil olarak girmesini talep ettiği İ.T’nin günlüğü ise başvurunun dava açıldıktan sonra, mahkemeye geç sunulması nedeniyle kabul edilmedi. Mahkemenin, delil listesine almadığı İ.T’nin günlüğü, küçük kızın yaşadığı travmayı gözler önüne serdi.
Ablasıyla birlikte anneannesinde kalan İ.T, anne özlemini ve birlikte yaşama isteğini günlüğüne şu ifadelerle kaydetti:
“Eğer bir dilek dileyince gerçek olsaydı kesin, İnşallah annemle yaşarım derdim. Annemi gerçekten özledim”, “Şimdi uyuyacağım keşke annem yanımda olsaydı. Cuma günü belki giderim anneme!”, “Yarın dolgu yapacaklar ve dolgu acıtıyor! Annemi istiyorum!… Anne gel artık, yanına al beni!… Seni istiyorum, iyi geceler seni çok seviyorum…”
“Korkuyorum”
Evde karşılaştığı tacize de günlüğünde yer veren İ.T’nin, yaşadıklarının gece rüyalarına girdiğini, okuldayken dahi aklından atamadığını da satırlara aktardı. İ.T. şu ifadeleri kullandı:
“Biliyor musun? Çok mutluyum. Çünkü o adam cezasını çekecek. Ama bir de korkuyorum çünkü anneme bir şey yapmalarından korkuyorum. Ama her şey çok güzel olacak eminim”, “Bunlar sürekli rüyalarıma ve karşıma çıkıyor, onun cezaevinden çıkmasından korkuyorum. Lütfen çıkmasın günlük, her zamanki mutsuz İ.”, “Sana daha önce ne yaşadığımı anlatmıştım. Geceleri rüyalarımda görüyorum. Okulda dersteyken bile aniden aklıma geliyor”, “Anneme geldik burada kalacağız. Dün rüyamda sana anlattıklarımı gördüm. Her gece görüyorum. Korkuyorum!”
Önemli bir delil
İ.T.’nin avukatlarından Zeynep İrem Durmaz, insanı derinden etkileyen günlüğü, duruşmada sundukları dilekçeyle delil olarak mahkemeye sunduklarını belirtti.
Durmaz, “Ancak yargılamanın başında sunulmadığı gerekçesiyle maalesef bu günlük dosyaya delil olarak eklenemedi. Oysa bu günlük çocuğumuz başına gelenleri çok açık ve net bir şekilde dile getirmiş, yaşadığımız istismar vakaları ayrıntılarına kadar günlükte yazılmış. Biz bu aşamada da bunun önemli delil olduğunu düşünüyoruz” dedi.