Şeker hastalığının iki ana sistemi olumsuz etkileyerek sertleşme bozukluğuna neden olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hattat, “Öncelikle cinsel bölgeye kan taşıyan ve sertleşmeyi sağlayan damarlar etkileniyor. Sertleşme işlevinde görev alan sinirler de hasar görebiliyor. Böylece diyabeti olan erkeklerin yüzde 50-70’i sertleşme sorununa yatkın hale geliyor. Diyabetli erkeklerde sertleşme sorunu görülme riski diğerlerine göre 3 kat artıyor. Şeker hastalığı tanısı konulduktan yaklaşık 10 yıl sonra da hastaların yarısında sertleşme sorunu görülüyor. Şeker hastalığı, testosteron hormonunu da düşürebiliyor. Bu durumda cinsel isteksizliğe eşlik eden sertleşme problemi görülüyor” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Hattat, “Tüm bunların yanında orgazm hissinde azalma, haz alamama, mesaneye doğru geri boşalma veya gecikmiş boşalma problemleri de sıklaşıyor. Ayrıca idrar yolu enfeksiyonu riski arttığından, prostat enfeksiyonu riski de yükseliyor. Bunlar da idrar sorunlarına ve yine dolaylı olarak cinsel problemlere yol açıyor. Ayrıca, peniste eğrilme, bükülmeler, şekil bozuklukları, Peyroni hastalığı (penis eğriliği) ve ağrı da görülebiliyor” dedi.
Kalp rahatsızlıklarının oluşabileceğini hatta ölüm riskinin arttığını vurgulayan Prof. Dr. Halim Hattat, “Cinsel bölgede kan damarları ve sinirler çok küçük olduğundan, yüksek şekerin yarattığı tahribat büyük damar ve sinir sorunlarından önce bu bölgede ortaya çıkabiliyor. Bu da sağlık için önemli bir uyarı alarmı haline geliyor. Şeker hastası olup, sertleşme sorunu yaşayan erkeklerde kalp hastalıklarından ölüm oranı tam iki kat artıyor. Bu nedenle şu anda dünyada sertleşme sorunu yaşayan erkekler diyabet ve kalp hastalığı adayı sayılıyor” diye konuştu.
Şeker hastalığının etkilediği kişilere uygulanan tedavi yöntemlerini anlatan Prof. Dr. Hattat, “Şeker hastalığının hangi cinsel sorunlara yol açtığının anlaşılması tanı ve tedavide ilk adımı oluşturuyor. Tüm bunların sonucunda bir tedavi planı oluşturuluyor. Yaşam tarzı değişimleri ile diyabeti yüzde 40-50 oranında azaltmak veya geciktirmek mümkün oluyor. Kan şekeri kontrolü, kötü beslenme ve fiziksel hareketsizlik gibi risklerin azaltılması cinsel sağlık için de koruyucu kabul ediliyor. Daha sonra cinsel sorunun tipi ve nedenine göre bir tedavi uygulanıyor.”
”Sertleşme ilaçları, enjeksiyonlar, şok dalga tedavisi, hormon yerine koyma tedavileri kullanılabiliyor. Çok ileri ve diğer tedavilere yanıt alınamayan vakalarda penis protezler de uygulanabiliyor. Özel şok dalgaları ile cinsel bölge damarları ve sinirlerinin yapısı iyileştiriliyor. Özellikle damar sorunları olan, diyabet-yüksek tansiyonu bulunan, sigara içen erkekler için cinsel bölge damar yapısının bu şekilde korunması ve geliştirilmesi uzun yıllar boyunca etkili bir sonuç veriyor” ifadelerini kullandı.
Şeker hastalığının sadece erkekleri değil kadınları da olumsuz etkilediğini belirten Prof. Dr. Hattat, “Kadınlarda cinsel uyarılmada zorlanma veya gecikme, orgazm problemi, cinsellikten alınan keyifte azalma gibi şikayetlere neden olabiliyor. İlerleyen dönemde ağrı oluşabiliyor. Cinsellik keyif vermediği için istek azalabiliyor. Ayrıca diyabette vajinal enfeksiyonlar ve idrar yolu enfeksiyonları da sıklaşabiliyor. Hasta kendini yorgun ve halsiz hissediyorsa cinsellikten uzak durabiliyor.”
”Genelde cinsel sorunlar kadınlarda psikolojik zannedildiğinden bu sorunların diyabetten kaynaklanabileceği akla gelmiyor. Hem hasta hem de partneri cinsellikte meydana gelen bu değişimden etkileniyor, hatta ilişki sorunları yaşamaya başlıyor. Bu durumda mutlaka bir uzmana başvurulmasını öneriyoruz. Kadınlardaki şeker hastalığında da kilo kontrolü, kan şekeri dengesi, düzenli egzersiz gibi hayat tarzı düzenlemeleri yapılması büyük önem taşıyor. Cinsel uyarılmayı kolaylaştıracak egzersizler, cinsel bölgeye kan akışını arttıracak destekler, kas çalışmaları ve birliktelik teknikleri verilebiliyor” dedi.