Bir asırdan daha uzun bir süre önce, 1879 yılında, bilim tarihinin en uzun süren deneylerinden biri Michigan, East Lansing’de başladı. Her 20 yılda bir, bilim insanları bu deneyi kontrol ediyor. Salgın sebebiyle bir yıl gecikmenin ardından geçtiğimiz hafta bir kez daha bu deney kontrol edildi.
Nisan 1879’da William Beal, her biri kumlu toprak ve bölgeye ait otların 1.000’den fazla tohumunu içeren 20 şişeyi, şu anda Michigan Eyalet Üniversitesi kampüsü arazisi içerisinde olan gizli bir yere gömdü. Beal, bitki ilaçlarının öncesinde tohumların toprakta ne kadar uzun bir süre hayatta kalabileceğini öğrenmenin çiftçilere yardımcı olacağını düşünüyordu. Şişeler, tohumların yeşermesini önlemek için açıklıkları aşağı bakacak şekilde gömüldüler ancak Beal, her 5 yılda bir bir şişeyi çıkartarak tohumları verimli toprağa aktarmayı ve nelerin uzun süreli tehdit oluşturduğunu öğrenmeyi planlıyordu.
Eğer deney Beal’in orijinal planıyla devam etseydi, kendisinin ölümünden sonra uzun bir süre daha devam edecek, ancak geçtiğimiz yüzyılın sonlarında sona erecekti. Ama 1920’de sadece birkaç türün varlıklarını korumaya devam etmesi ile beraber 5 yıllık döngünün artık gereksiz olduğuna karar verildi. O zamandan beri kalan şişeler 20 yılda bir çıkartılıyorlar ve geçtiğimiz yıl sondan beşinci şişenin çıkartılması gerekiyordu.
Şişe, salgın sebebiyle ertelenen çıkartma anını 21 Nisan, Çarşamba sabahında yaşadı. Beal’in mirasını üstlenenler, meraklı kişilerin veya zarar vermek isteyenlerin kalan dört şişeyi bulmasından endişe duydukları için bu bölge sıkı bir şekilde sır olarak saklanıyor ve şişeleri çıkarmak için yapılan kazılar gece vakti, karanlıkta, kürekler ve meşaleler ile yapılıyor. Çıkartılan tohumlar daha sonra bir ekim toprağına yerleştiriliyor ve bulaşma ihtimallerinden korunarak ışık altında tutuluyor.
Beal’in şişelere yerleştirdiği türlerin büyük bir kısmı deneyin ilk birkaç yılında filizlenmeyi bırakmış olsa da, diğerleri çok daha dayanıklı olduklarını gösteriyor. 2000 yılında Beal Botanik Bahçesi’nin yöneticisi Profesör Frank Telewski, 50 “moth mullein” (bir sığırkuyruğu türü) tohumunun neredeyse yarısını ve tek bir Malva rotundifolia tohumunu çimlendirmeyi başardı.
Şimdi 60’larında olan Telewski, kazıda kendine yardımcı olması ve kalan şişelerin gömülme yerlerinin gizli bilgisini taşımaları için üç genç öğretim üyesini kendi seçti. Ancak bu yerin korunması, sadece unutulma riskini barındırmıyor, üniversitenin yanlış bir yerde yapmayı planladığı herhangi bir inşaat veya kazının, sorunun tam olarak nerede olduğunu belirtmeden farklı bir yere taşınması gerekiyor.
Hatta NPR’ın söylediğine göre oldukça değerli olarak görülen bir harita ve Telewski’nin hafızasına rağmen doğru noktayı karanlıkta bulmak beklenenden daha zor oldu ve ekip, gün doğumuna kadar başaramayacaklarından endişelenmeye başladı.
Deneyin tamamlanması adına her türün 50 temsilcisinin çoğu tekrar ekiliyor ancak daha başarısız olan türlerden birkaç örnek, iç hücre yapısının durumunu incelemesi için moleküler biyolog Dr. Margaret Fleming‘e verildi.
Beal deneyi bazen Dünya’nın en uzun bilimsel deneyi olarak tanımlansa da, Guinness Rekorlar Kitabı’na göre bu unvan, 1843 yılından beri (yani Beal’in deneyinin başlangıcından 36 yıl önce) gübrelerin kış buğdayı üzerindeki etkisini inceleyen Broadbalk Deneyi‘ne verilmiş durumda.
20 yıllık döngü ile Beal’in şişeleri 2100 yılında, yani deneyin başlamasından 221 yıl sonra sona erecek. Yedi yıl önce başlatılan ve muhtemelen Beal’in çalışmasından ilham alan bir bakteriyel yaşayabilirlik deneyi ise bu süreyi iki katından fazlasına arttırmayı ve 500 yıl boyunca devam etmeyi hedefliyor.