İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun, “Vakıflara verilen 357 milyon liraya nokta koymuş durumdayız” açıklaması bir kez daha gözleri belediye bütçesinden destek alan vakıflara çevirdi. Sözcü yazarı Çiğdem Toker, eğitim politikalarını ikame etmek üzere kurdurulan ve vergiden muaf tutulan TÜGAV ve TÜRGEV’in faaliyet raporlarını açıklamadığına dikkati çekerek, “Kamu kaynaklarını harcayan vakıflar, hesabı kime nasıl veriyor?” diye sordu.
Hakkında davalar açılan “2018 İBB STK Okul Yurt Faaliyet Raporu”nu hatırlatan ve raporda belirtilen miktardan 50 milyon lira daha fazla vakıflara harcanmış olduğuna dikkati çeken Toker’in, “İmtiyazlı ama hesap vermeyen vakıflar” başlığıyla (28 Ağustos 2019) yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) bütçesinden sağlanan desteklerin parasal tutarı 357 milyon 453 bin 972 TL. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun iptal açıklaması, yerel seçimler öncesinde ve sonrasında fasılalarla gündeme gelen vakıflara kamu kaynaklarından yardım tartışmasını yeniden açtı. İmamoğlu’nun “Bu daha başlangıç” sözüyle belediyenin paylaştığı bilgilere göre; Ensar Vakfı, TÜRGEV, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, Daru’l Fünun İlahiyat Vakfı, Hoca Ahmet Yesevi Vakfı ve TÜGVA’nın aralarında yer aldığı vakıflarla yapılan protokoller feshedildi.
Yılın ilk ayında bu köşeden üç yazıyla duyurduğumuz “İBB STK Okul Yurt Faaliyet Raporu 2018” belgesinde okullar hariç, vakıf ve derneklere sağlanan destek tutarın 308 milyon TL’ydi. İBB’nin o zamanki yönetiminin “gerçek dışı” dediği raporla ilgili davalar açıldı. Davalara girmeyeceğim. Dikkatinize getirmek istediğim konular başka: Biri İBB’nin yeni açıklamasındaki destek tutarı: 357.5 milyon TL.
Bu tutar, söz konusu raporun hazırlandığı tarihten bu yana, İBB bütçesinden neredeyse 50 milyon TL artı kaynak çıktığı anlamına mı geliyor? Altını çizmek istediğimiz bir diğer husus da İBB’nin protokol iptallerinde uyguladığı kriterlerin ne olduğu. Önceki yönetim döneminde hazırlanan raporda, 14 vakıf, iki derneğin yanı sıra bir de destek karşılığı 15.6 milyon TL olarak görünen “Diğer Vakıflar” başlığı yer alıyordu.
Özetle, iptal edildiği açıklanan protokol sayısı ve vakıfların sayısı nedir?
Kamu kaynaklarının doğru kullanımı, saydamlık ve devletin hesap verebilirliği bakımından burada temel soru şudur:
Öğrencilere, temel ihtiyaçlarından biri olan yurt konusunda destek olunacaksa, bu destek neden devletin asli kurumları tarafından verilmiyor? AKP patronajında kurulan vakıflar, öğrencilerin barınma sorunu için aracı kılınmasındaki sebeplerin ne olduğunu hepimizin bilmesi gerekiyor. Kamu kaynaklarını harcayan vakıflar, hesabı kime nasıl veriyor? Vakıflar Genel Müdürlüğü denetliyorsa, sonuçlar nerede?