İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Muharrem ayının insanlığın arınmasına vesile olmasını dileyerek, “Özünü insanın cebirinden gayri gören, nefsinden uzaklaşan canların matemleri hak erenler katında kabul olsun” dedi.
Muharrem Ayının, Ehl-i Beyt aşığı Aleviler için en önemli ay olduğunu belirten İmamoğlu, Hz. Hüseyin’in yasının başladığı günler ile birlikte oruç tutan Ailevilerin, on iki gün boyunca Hz. Hüseyin’in yoksunluğuna nazire olarak, sudan mahrum kalmalarına dikkat çekti. İmamoğlu, Muharrem Ayı nedeniyle yaptığı açıklamada şunları dedi:
“Kerbela Çöllerinin acı hatırasıyla insanlığın kadim acılarını hatırlar, insanlık için yas tutarlar. Özünü insanın cebirinden gayri gören, nefsinden uzaklaşan canların matemleri hak erenler katında kabul olsun.
Alevilik inancına göre bu ay canların hakkın makamı olan gönüllerden cebirin, kinin uzaklaştırıldığı, insana ve evrene karşı zalimliğin ve haksızlığın lanetlendiği, birlik, kardeşlik ve barış duygularının pekiştirildiği, mazlumun yanında olmanın, özü dara çekme ve gönülleri insan olma onuruyla yıkamanın ayı’dır.”
Açıklamasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak Muharrem ayı boyunca İstanbul’da bulunan 93 cemevinde oruçlarını açacak İstanbullulara muharrem lokması dağıtılacağı bilgisine de yer veren İmamoğlu, “Tüm insanlığın kadim acıları anısına Fatma ana kuzusu, şehid-i deşt-i Kerbelâ Hz Hüseyin ve 72 masumun acısını hatırlayacağımız bu günlerde insanlığımız yunsun arınsın” dileğinde bulundu.
İmamoğlu, açıklamasını Kağızmanlı Cemal Hoca’nın şu satırlarıyla tamamladı:
“Medine dağlarında susamla sümbül ağlar.
Dağlar inim iniler sular sarhoş sel ağlar.
Cümle kuşlar figanda vah dertli bülbül ağlar.
Viranede baykuşlar hû çeker yıl yıl ağlar.
Kerbelaya kulak ver sahra ağlar çöl ağlar.”
Muharrem ayının anlamı nedir?
Muharrem Hicri takvime göre yılın birinci ayıdır. Muharrem Arapça bir kelime olup, kelime kökü itibarıyla “haram”dan türemiştir. Sözcük karşılığı, haram olan, yasaklanan anlamındadır. Araplar, İslamiyet öncesi dönemde (Cahiliye döneminde) dahi, kabile yaşantısının bencilliklerinden kaçınarak, Arabi ilk ay olan “muharrem” ayında birbirlerine savaş açmak gibi “yasaklanan” fiillerden kaçınırlar.
Muharrem Matemi’nin amacı, bu türlü acıların bir daha yaşanmaması için gerekli olan insanlık değerlerini ve Alevî öğretisini özümsemektir. Matem süresince bıçağa ve kesici aletlere el sürülmez, kurban kesilmez ve et yenmez. Matem boyunca hiçbir canlıya eziyet edilmez.
Kimsenin kalbini kırmamak, dili ile kimseyi incitmemek, kimse hakkında dedikodu yapmamak Mâtem Orucu’nun temel ilkesidir. Sağlığı yerinde olanlar oruç tutarlar. Matemden amaç, kendine eziyet yapmak değil, kötülük ve katliamların bir daha olmaması adına anmak ve unutmamaktır. Kerbelâ katliamında hasta olması nedeniyle İmam Zeynel Abidin’in kurtulması ve Ali’nin soyunun devam etmesi nedeniyle de Allah’a şükredilir. Bu nedenle Muharrem mâtemi, aşûre geleneği ile biter. 12 gün orucun ardından Aşûre Günü yapılır. 12 değişik malzemeden oluşan aşûre yenilir ve dağıtılır.