Türk askerine ‘Mehmetçik’ adının kendisinden dolayı verildiği belirtilen Çanakkale Gazisi Bigalı Mehmet Çavuş‘un adını taşıyan Bigalı Mehmet Çavuş Müzesi’ne kapı ve camlarını kırarak giren kimliği belirsiz kişi ya da kişiler alarmın çalması üzerine kaçtı.
Seddülbahir kahramanı Çanakkale Gazisi Bigalı Mehmet Çavuş’un Biga ilçesine bağlı Bahçeli köyündeki müzesinin kapı ve camları dün kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından kırıldı. Müzedeki alarmın çalması üzerine şüpheliler kaçtı. Hırsızlık girişimi üzerine jandarma hemen harekete geçti. Olay Yeri İnceleme ekibi, müzede geniş çaplı araştırma yaptı. Jandarma şüpheli ya da şüphelileri belirleyerek, yakalamak için çalışma başlattı.
Bigalı Mehmet Çavuş Derneği Başkanı Necdet Özer, “Tarihimize saygısı olmayan kişi ya da kişilerin gerçekleştirmek istediği hırsızlık olayı müzedeki alarmın devreye girmesiyle engellendi. Jandarma ekiplerimiz hırsızlık girişiminde bulunan bu kişi ya da kişilerin yakalanması için başlattığı çalışmalar devam ediyor” dedi.
‘Mehmetçik’ adı ondan geliyor
DHA’da yer alan bilgilere göre Mehmet Çavuş’un hikâyesi şöyle:
1878 yılında Bulgaristan’ın Filibe Kasabasında dünyaya gelen Mehmet Çavuş’un ailesi, 1877- 1878 Osmanlı Rus Savaşı sırasında Anadolu’ya göç ederek Bahçeli köyüne yerleşti. Mehmet Çavuş, Balkan Savaşları ve 1. Dünya Savaşı’nda 16 yıl askerlik yaptı.
4 Mart 1915 günü Seddülbahir çıkarması sırasında bir yandan gemilerin bombardıman ateşi diğer yandan makinalı tüfek ve İngiliz askerlerinin saldırısına Mehmet Çavuş, yaklaşık 20 askeriyle karşı koyar. Karşısındaki düşmanın sayıca çokluğunu ve silah olarak üstünlüğünü önemsemeden askerleriyle birlikte yere yatarak düşmana ateş açar. 3 saat süren mücadele sırasında Mehmet Çavuş’un tüfeğinin mekanizması işlemez olur. Tüfeğini yere atarak istihkam küreğini eline alır. Yanındaki askerleri de süngü hücumuna kaldırır. İngilizler 23 ölü, 25 yaralı ve 4 kayıpla gemilerine geri döner. Bu çarpışmada Türk askerlerinden 6 şehit, 13 yaralı vardır. Mehmet Çavuş da başından ve göğsünden yaralanır. Avuçlarının içi de paramparçadır. Tedavisinin ardından Mehmet Çavuş, hava değişimi için izin verilerek köyüne gönderilir. Fakat izin süresini tamamlamadan tekrar cepheye döner ve çarpışmaya devam eder.
Çanakkale Savaşı bitince köyüne döner. Kendisine teklif edilen maddi yardımları; “Ben vatanım için savaştım, para için savaşmadım” diyerek reddeder.
4 Mart günü Seddülbahir’deki çatışmayı Harapkale’den izleyen 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, Çanakkale Müstahkem Komutanlığı’na gönderdiği raporunda Mehmet Çavuş’un madalyayla veya başka biçimde ödüllendirilmesini ister. Mehmet Çavuş, Gümüş Harp madalyası ile ödüllendirilir. Ayrıca kendisine Atatürk tarafından köstekli gümüş saat ve gümüş tabaka (tütün koyma yeri ve kahramanlık beratını koymak için ayrı bir bölümü olan) hediye edilir.
Mehmet Çavuş’un kahramanlığı büyük bir gurur ve kıvanç kaynağı olur. İstanbul gazeteleri ondan bahseder. Türk askeri, Bigalı Mehmet Çavuş ve kahramanlığından ilhâm alınarak, o günden sonra Türk Milleti tarafından ‘Mehmetçik’ diye anılır.
3 Şubat 1964 tarihinde 86 yaşında vefat eden Mehmet Çavuş, köyünün mezarlığına, eşinin yanına defnedilir.