Frankfurter Allgemeine Zeitung‘da yer alan yorumda, Rusya’daki yerel seçimlerde Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yakın adayların Moskova’da ciddi oranda oy kaybına uğraması mercek altına alınıyor:
“Muhalif çevreler hiçbir Rus kentinde Moskova’daki kadar geniş çaplı değil. Ancak Moskova emsalsiz bir vaka olsa da, bu sonuç Putin rejimi için bir uyarı sinyali niteliğinde. Ve bu yalnızca Rusya’nın, tüm kararların başkentte verildiği, son derece merkeziyetçi bir yapıya sahip olmasından kaynaklanmıyor. Moskova’daki oy kayıpları, Kremlin partisinin yara alabileceğini gösterdi. Rejim bundan bazı sonuçlar çıkaracak ve muhtemelen uyguladığı baskıyı artıracak. Tabii Putin’in yeniden önceki seferkine benzer bir yol izleme tehlikesi de bulunuyor: O yol iktidarının toplumsal tabanının parçalanmaya başlamasıyla sonuçlanmıştı. O dönemde kendisi Kırım’ı ilhak etmiş ve Doğu Ukrayna’da savaş başlatmıştı. Bugün Rusya’yla yeniden yakınlaşmadan bahsedenlerin bunları unutmaması gerekiyor.”
Hannoversche Allgemeine Zeitung‘da da Putin’in sonuçlardan ders alabileceği yorumu yapılıyor:
“Putin dünya sahnesinde ABD Başkanı da dahil olmak üzere diğer liderlerden daha güçlü gözüküyor. Ancak Putin’in kuvveti kendi ülkesinde düşüşte: Ekonomik, kültürel ve duygusal açıdan. Böylece Putinli ya da Putinsiz yeni bir Rusya için belirsiz umutlar yeşeriyor. Belki de Putin bu sonuçtan ders alıp kendisine çekidüzen verir. Örneğin Ukrayna ile yapılan esir değiştokuşu uzun yıllardır Moskova’dan gelen en iyi haberdi.”
Frankenpost‘taki yorum sütunlarında ise “Putin’in imparatorluğunun” çöküşte olduğu değerlendirmesi yapılıyor:
“Süper güç olma hayali hala birçok Rus’un kafasında mevcut ve Kremlin’in patronu Vladimir Putin, hiddetli bir biçimde geçmişten kalma bu kudret hasretini tatmin etmeye çalışıyor. Ancak büyü bozuluyor, giderek daha fazla insan Putin’in izlediği politikadan duydukları memnuniyetsizliği ifade ediyor. Özellikle de Moskova’daki seçim sonucu, Kremlin’i hayal kırıklığına uğrattı. Rusya bugün ABD ile Çin arasında bir üçüncü rol oynuyor. Putin’in imparatorluğu giderek daha fazla geri püskürtülüyor.”
Neue Osnabrücker Zeitung‘da ise Almanya’nın Hessen eyaletinde aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Partili (NPD) siyasetçinin Hristiyan Demokrat Birlik (CDU), Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Hür Demokrat Parti (FDP) oylarıyla muhtar seçilmesinin yarattığı tartışmalar ele alınıyor:
“Unutup geçelim? Yalnızca bölgesel bir mesele? NPD’li siyasetçi Stefan Jagsch’ın Altenstadt’ta muhtar seçilmesinin ardından Hessen’da bu hatadan dönülmesi için çaba sarf edildi. Bu doğru bir adımdı… Yaşananlar bölge ve eyalet sınırlarını aşan bir uyarı sinyali niteliğindedir. Demokratların NPD’li siyasetçileri seçme gafletine girmesi, önemsenmeyecek bir mesele değildir. Zira NPD milliyetçi, Neo-Nazi eğilimleri olan, ırkçı ve Anayasa düşmanı bir partidir. Federal Anayasa Mahkemesi de kendilerini, Nasyonal Sosyalizm ile doğrudan ilintili’ olarak görmektedir.”
BÜ/GA © Deutsche Welle Türkçe