Bugün yapılan basın açıklamasına HDP milletvekilleri, İnsan ve Özgürlükler Partisi Genel Başkanı Mehmet Kamaç, Barış Anneleri, Özgür Kadın Hareketi (TJA) üyesi kadınlar ve çok sayıda kişi katıldı. Açıklamanın yapıldığı alan polis araçlarıyla kapatılarak yurttaşların açıklamaya katılması engellenirken, “Kayyum idaresi değil halk iradesi” yazılı pankart açıldı. Nöbet eyleminde HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü ile Mehmet Kamaç birer konuşma yaptı.
Üç büyükşehir belediyelerinin kayyum tarafından gasp edildiğini belirten Sürücü, “Sadece eş başkanlarımıza kayyum atanmadı. Halkımıza, gençlere, kadınlara ve üç büyükşehrin iradelerine kayyum atandı. İradeyi gasp eden kayyumları buradan bir kez daha kınıyoruz. Kayyum; kadın ve halkların düşmanıdır. Bizler sonuna kadar bu gasba karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Kayyum atanma sebeplerinden biri de eş başkanlık sistemidir. Bizler kadın olarak bu gerekçeyi de kınıyoruz. Bizler sonuna kadar eş başkanlık sistemini korumaya devam edeceğiz. Eş başkanlık sistemi bizim kırmızı ve mor çizgimizdir” dedi.
Kayyım atanan belediyelerde ilk olarak kadın kazanımlarının hedef alındığını söyleyen Sürücü, “Alo şiddet hattı” ve sığınma evlerinin bile kapatıldığını ifade etti. Sürücü, “Bu kurumlar kapatılarak kadınlar şiddet gördükleri mekanlara geri dönmek zorunda bırakıldı. Kayyum sisteminin amacı kadınlara, topluma yaşamı daraltmaktır. Sayın Öcalan iktidara ‘ben Kürt sorununu bir haftada çözebilirim’ diyerek samimi bir adım atma çağrısı yapmıştı. Fakat bildiğiniz üzere bir hafta içinde üç büyükşehire kayyum atandı. Sayın Öcalan’ın barış çağrısına kayyum atayarak cevap verilmiştir” şeklinde konuştu.
Her gün yeni bir kaosa uyandıklarını ve kaosun giderek arttığını ifade eden Sürücü, konuşmasını şöyle noktaladı: “Bu kaostan ancak Kürt sorununu barışçıl bir şekilde çözerseniz çıkabilirsiniz. Onurlu bir barışın tek muhatabı Sayın Öcalan’dır. Bir kez daha iktidara sesleniyoruz; kayyum politikalarından, irade gaspından vazgeçin, Kürt sorununun çözümü ve onurlu bir barış için Sayın Öcalan ile yeni bir süreç başlatın. Ancak barış bu ülkeyi kurtarır.”
Eylem oturma eylemi ve sloganlarla sona erdi.
HDP’lilerin birkaç gün öncesine kadar eylemlerini sürdürdükleri Karayolları Parkı ile birlikte partinin İl Örgütü binasını ablukaya alan polisler, aralarında milletvekillerinin de olduğu HDP’lilerin parka gitmelerine engel oldu. Bunun üzerine HDP’liler parti binası önünde oturma eylemine geçti. Yer yer alkış ve şarkılarla devam eden eylemde bir saati aşkın bir süre oturma eylemi devam etti.
Oturma eyleminin ardından HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ konuştu. Kayyum atamalarının Kürt halkının iradesinin ve varlığının yok sayılması anlamını taşıdığını söyleyen HDP’li vekil, kayyımlar için yine, “Aynı zamanda Kürtlerin şehirlerinin seçimsiz bölge olarak nitelendirilmesinin bir diğer adıdır” dedi.
Bu nedenle kayyumlara karşı alanlarda olmaya, tepki göstermeye devam edeceklerini vurgulayan Dağ, “Şehirlerimizi, belediyelerimizi onlardan alana kadar her gün alanlarda olacağız” diye konuştu.
Dağ, belediyelerinin yanı sıra partili birçok belediye meclis üyeleri yerine kayyım atanması üzerinde de durdu. Bu durumun “tek adam zihniyetinin her yerde uygulanması” olduğunu kaydeden Dağ, bugüne kadar faşist uygulamalar karşısında diz çökmediklerini gibi bundan sonra da diz çökmeyeceklerini söyledi.
“Barış için buradayız”
31 Mart yerel seçimlerinde HDP’nin ve Kürtlerin etkisinin Türkiye’nin büyük kentlerinde kendisini gösterdiğine işaret eden Dağ, “Bugün tekrar gücümüzü gösteriyoruz. Buradan tekrar iktidarı uyarıyoruz. Kürtleri karşınıza almayın. Kürtlere savaş ilan etmeyin. Eğer Kürtlerle savaşmak isterseniz, Kürtlere karşı bir savaş yürütmek isterseniz, kaybeden siz olacaksınız. 31 Mart’ta nasıl kaybettinizse, bundan sonra da kaybetmeye devam edeceksiniz. Gelin bu faşist uygulamalarınızdan vazgeçin. Kayyum politikalarınızdan vazgeçin. Kürtleri karşınıza almayın. 31 Mart’ta elinizdeki büyük tahtları nasıl kaybettiyseniz, Kürtleri karşınıza alırsanız elinizde kalan tahtları da kaybedeceksiniz. Bizler sizin faşizminiz karşısında boyun eğmeyen Şeyh Sait’lerin, Seyit Rıza’ların torunlarıyız. Sizin bütün zulmünüze karşı demokratik siyasette ısrar eden Vedat Aydın’ların, Orhan Doğan’ların ardıllarıyız. Gelin yol yakınken vazgeçin, kaybeden siz olacaksınız. Kürtlere karşı savaş değil, barış politikalarını yürütün. Bizler hazırız, barış için buradayız” diye konuştu.
Açıklamanın ardından kitle alkışlar eşliğinde eylemine son verdi.
Diyarbakır
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) karşısında bulunan Lise Caddesi’nde başlatılan Demokrasi Nöbeti, bugün de devam etti. Eyleme HDP Hakkari Milletvekili DTK Eş Başkanı Leyla Güven, HDP Gençlik Meclisi üyeleri, Barış Anneleri, kadın kurumları, sanatçılar, HDP milletvekilleri, STK üye ve temsilcileri katıldı.
Ablukaya rağmen eyleme yine çok sayıda kişi katıldı. Nöbet yerine gelen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, kitle tarafından alkış ve sloganlar ile karşılandı. Eylemcilerle tek tek tokalaşan Mızraklı, ardından Demokrasi Nöbeti’ndeki yerini aldı. Ziya Gökalp Lisesi önünden taşıdıkları “İrademe kentime dokunma” pankartı arkasında nöbet alanına yürümek isteyen emek örgütleri ise, polis engeli ile karşılaştı. Ancak tüm engellemelere rağmen emek örgütleri taşıdıkları pankartla nöbet alanına geldi.
Emek örgütleri kitle tarafından alkışlar ile karşılandıktan sonra DBB Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı ile meclis üyeleri tarafından toplantı alındı. Eylem alanında yapılan toplantıda önce HDP Meclis Grubu Eş Sözcüsü Mehmet Akdoğan açılış konuşması yaptı.
Mızraklı, şunları dile getirdi:
“Demokratik haklarını, hukukun verdiği olanakları kullanarak adil, eşit, özgürce bu ülkede yarın hepimize yer var söyleyişleri karşılık bulmuş oldu. Ben hekimim arkadaşlar, Hipokrat yemini ettim. Din, dil, ırk, sınıfı ayrımı yapmayacağım dedim. Şimdi birileri bana kalkar ve ayrım gözet derse ben kendi değerlerimi ve yeminime yabancılaşmış olurum. Evet bu parti, evet bu çizgi işte o Hipokrat yemini eden o çizgidir. O ayrımları yapmayan inançlar arasında ayrım yapmayan çizgidir.”
Öte yandan Diyarbakır’da kayyım eylemlerinin yapıldığı Lise Caddesi’nde bugün aynı zamanda belediye meclis toplantısı yapıldı.
“Her alandaki baskıyı direniş ile kıracağız”
Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki izlenimlerini aktaran HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca da oradaki halkın selamlarını eylemdekilere iletti. Maxmur Kampını da ziyaret ettiğini belirten Uca, devam eden ablukaya karşı direnen anneleri hatırlatarak, “Hastaneye gidemediği için çocuğunu kaybedenler olmuş. Bunu yaşatanlar bu durumdan utanç duymalı. Bu abluka derhal kaldırılmalı. Eğer Kürtler birlik olmasa düşmanın saldırısına karşı güçlü bir duruş ortaya çıkmaz. Var olan sorunlarımızı ortadan kaldırıp mücadeleyi yükseltelim. Her alandaki baskıyı direniş ile kıracağız. Orada abluka burada kayyum. Topyekun saldırıya karşı topyekun direniş” dedi.
Şırnak Milletvekili Nuran İmir de direnişin büyüyerek devam edeceğini söyledi.
Leyla Güven: İl binası önünde bekleyen iki anne özür dileyerek oradan ayrıldı
Daha sonra konuşan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven ise Hakkari halkından selam getirdiğini belirterek, “Kayyum darbesine karşı verilen mücadele tüm engellemelere rağmen devam ediyor. Kürt halkı üzerinden zulmü eksik etmeden ayakta kalmaya çalışanlar yenildi. Halkımız büyük bir emek ve çaba ile kayyumları gönderdi. Mesele bir kaç belediye değil mesele AKP-MHP’nin çöküşüdür. Günlerdir kayyumu anlatmaya çalışıyorlar. Kayyum onların elinde kaldı. İçinden çıkamıyorlar. AKP-MHP zor durumda. HDP İl binası önünde bir provokasyon sergileniyor. Ama oyunları tutmuyor. Bugün aldığımız habere göre iki anne özür dileyerek oradan ayrıldı” dedi.
Açlık grevinde saldırıya uğrayan anneleri hatırlatan Güven, “O gün anneler saldırıya uğrarken İl binası önünde oturan anneler neden yoktu? Barış istiyorum diyen herkes bizimle direniş sergilemeli. Bu ülke herşeyi yaşadı ama onurlu bir barış inşa edilmedi. Burada bulunan halkımız bilsin ki kazanıyoruz. Eşbaşkanlarımız tekrar görevlerine dönecekler” diye konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından 5 dakikalık oturma eylemine geçildi. Alkış, slogan ve dengbêj sesinin hiç dinmediği direniş yarın devam edecek.