Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dün (11 Eylül 2019) Beştepe’de büyükşehir belediye başkanları toplantısındaki “Bizler İBB başına geldiğimizde çalışan, bulunduğu yeri hak eden hiç kimseye dokunmadık” sözleri gözleri Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemine çevirdi. Erdoğan’ın 1994 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na gelmesiyle İSTON’dan 139, Suser’den bin 200, Metro AŞ’den 45 işçi çıkarıldı.
Beştepe’deki toplantıda 23 Haziran seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan seçilen Ekrem İmamoğlu’nun 1244 işçiyi işten çıkarmasına gönderme yapan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Belediye başkanlarının görevi devri sabık peşinde koşmak değil, en verimli hizmetleri getirmek için çalışmaktır. Sendika değiştirme baskısından işten atmalara pek çok vicdan yaralayıcı habere rastlıyoruz. Belediye başkanlarının kurumlarını yönetme tasarrufu, ekmek paralarını kazanma peşindeki insanlarının hayatlarını altüst edebilecekleri anlamına gelmiyor. Ahı olan insanların üzerine ne siyaset ne hizmet inşa edilebilir. Varsa birkaç katı örnek bahane edilerek yüzlerce kişinin ekmeğiyle oynanması ne hakka, ne adalete sığar. Tüm kamuda taşeron şirketler üzerinde çalışan işçileri kadroya geçirdik. Son aylarda bazı belediyelerimizde yaşanan hadiseleri üzüntüyle takip ediyoruz. Bizler İBB başına geldiğimizde bir tek kişinin dahi ekmeğiyle oynamadık. Kimseyi ekmeğinden aşından etmedik. Ne araçlarla ne personelle uğraştık.”
Erdoğan’ın bu sözleri, 27 Mart 1994 yerel seçimlerinde Refah Partisi’nden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten 5 ay sonra Su Servisi A.Ş.’yi (SUSER) kapatma kararı aldığı, şirkette çalışan 1200 işçinin de işsiz kaldığını akıllara getirdi.
Şirket kapatıldığı gün açıklama yapan, SUSER’de örgütlü Tes-İş Sendikası’nın 5 No’lu Şube Başkanı Şenol Altunay, işçilerin yarısının zorla istifa ettirildiğini, istifa edenlere kıdem tazminatının tek seferde ödendiğini ancak istifa etmeyen işçilere tazminatlarının uzun bir vadeye yayılarak ödeneceğinin bildirildiğini söylemişti.
Söz konusu haber Milliyet gazetesinde şöyle yer almıştı:
Altunay’ın dikkat çektiği toplu sözleşme hükümlerine göre; işten çıkarılan işçilerin belediye bağlı başka şirketlerde görevlendirilmesi gerekiyordu ancak bu hüküm uygulanmadı.
Erdoğan’ın sözlerindeki 25 yıldaki değişim
* İstanbul Belediye Başkanı iken 1996’da yaptığı bir konuşmada, “Ulus devlet bitti. Türkiye gibi bir ülkeyi Ankara’dan yönetmek artık mümkün değildir. Yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması, merkezi yönetimin toplum hayatının birçok alanından çekilmesi gerekir” diyen Erdoğan, İmamoğlu başkan olunca önce belediye iştiraklerine atama yetkisini başkanlardan aldı, ardından da, “Merkezi yönetimle uyum içerisinde olmayanlar kesinlikle oradan iflaslarını ilan ederler. Halkın oy verirken merkezi hükümetle uyum içerisinde olmayan belediyeler kazanırsa bizim halimiz ne olur diye düşünmesi lazım” dedi.
* 516 bin Suriyeli mültecinin İstanbul’a yerleşmesine karşı çıkanları eleştirerek “Elimizde bir tas çorbamız varsa, o bir tas çorbayı mülteci kardeşlerimizle paylaşarak yolumuza devam edeceğiz” diyen Erdoğan, İBB Başkanlığı döneminde İstanbul’a göçü önlemek için vize uygulayacağını ve başıboş insanları kente sokmayacağını belirtmişti.
* İmamoğlu’nun ‘belli’ vakıflara aktarılan 357 milyon lirayı kesmesinin ardından, “Koltuğa oturur oturmaz, işe öğrencilere hizmet veren vakıf ve derneklere saldırmaktan başladılar” diyen Erdoğan, İBB başkanlığına geldikten sonra 18 Eylül 1994’te Darülaceze Vakfı zabıtalar tarafından basılarak eşyalara el konulmuştu.
* İmamoğlu’nun iki seçim arasında göreve alınan binlerce işçiyle ilgili aldığı işten çıkarma kararına, “Belediyede kimseyi işten çıkarmayacaklarını söylediler, çıkardılar. Bizim de yapacaklarımız var. Ekmeklerinden edilen işçilerimizin mücadelelerine hukuki, sosyal, her türlü desteği biz vereceğiz. Biz böyle bir davanın, böyle bir medeniyetin, temsilcisi olan Ak Parti’yiz” diyerek tepki gösteren Erdoğan, 1994 yerel seçimlerinde Belediye Başkanı olunca haziran ayında İSTON’dan 139, Suser’den 1200, Metro AŞ’den 45 işçi çıkarıldı. İşçiler belediye binası önünde oturma eylemi yaptı. İşe iade konusunda dilekçe vermek istediklerinde belediyeye sokulmadı. Sözen döneminde yapılan sınavda memuriyete hak kazananları görevlerine atamadı. Yeni memur sınavı açarken, bu sınavın ilanı bir tek Milli Gazete’ye verdi.