İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor.
Ekrem İmamoğlu’nun Haber Global canlı yayınında söylediklerinden öne çıkanlar şöyle:
“Orada elbette bir oturma düzeni vardı, herkesin yeri belliydi. Oturduk, naklen yayından sonra ben konuşmamı yaptım. Sonra o esnada sandalye kırıldı, biraz yere düştük haliyle. Sonrasında ikinci sandalye de öyle sıkıntılıydı, sonra üçüncüyü verdiler. Sn Cumhurbaşkanı “İsraf ediyorsun” gibi bir espri yaptı, ben de kendisine “İsraf değil, sandalye yanlış” gibi bir söz söyleyince o yine “İsraf ediyorsun” dedi. Ben de “İkinciye sağlam otururuz” dedim. Bir kere söyleyeyim sandalyenin sahibi ben değilim. Her şeye rağmen ben oradaki süreci talihsizlik olarak yorumluyorum, her ne kadar kamuoyu böyle yorumlamasa da.
“Tabi orada birçok arkadaşımız kendi illeriyle ilgili yerel sorunlara değindi ama İstanbul öyle bir masada konuşulacak bir şehir değil. İstanbul 16 milyonluk bir kent, politik olarak çok gündemde, her diyalog sorgulanıyor. Dolayısıyla İstanbul adına tabii ki Cumhurbaşkanı’ndan görüşme talebim olacaktır. İstanbul Türkiye için tek başına bir gündemdir, yapacağınız her şey Türkiye için önemlidir. Sadece Sn. Cumhurbaşkanı’yla değil, bakanlarla olsun, başka insanlarla olsun, İstanbul’la alakalı her konuyu diyalogla çözmeye açığız. Milletimiz bizi seçmiş, kendilerini seçtiği gibi, bizim yapacağımız diyalogların tümü toplumun lehine. Artık seçim bitti, bize oy veren vermeyen yok. Bu talebimizi yapacağız, elbetteki somut konular üzerine olacak. Kendileri de İstanbul’la ilgili konulara birçok konuşmasında da değiniyor, farkındasınızdır. Bunun birinci muhatabı biziz. Kentsel dönüşümle ilgili bir toplantı yaptı Çevre ve Şehircilik Bakanımız, İBB’den kimse davet edilmedi. Tüm konuları bizim Çevrecilik, Ulaştırma, Turizm ve Tarım bakanımızla konuşabiliyor olmamız gerekir. Valimizle zaten her hususu görüşüyoruz. Bazı konular vardır ki İstanbul üzerinde bir takım koşulların hızlıca devreye sokulması gerekilebilir. Bunun muhatabı olarak herkes dahildir, devletin her kurumuyla konuşabilme konusunda her zaman kapıyı çalmaya hazırız. Kimseye mesafe koyamayız. Hatırlatırım ki hiç kimsenin de böyle de bir hakkı yoktur. Şimdi o hizmet sürecini biz en iyi şekilde hazırlayacağız, tüm şeffaflığımızla. Herkes işini yapsın, toplum fayda görsün.
“