Balenciaga’nın video oyunu şeklinde tanıttığı defilesinden Gucci’nin 12 dolar değerindeki dijital sneaker’larına lüks modanın geleceği kripto cüzdanlar, Blockchain teknolojisi ve NFT piyasasına odaklanmış durumda. Son günlerde fazlasıyla revaçta olan bu sözcükler teknoloji ve ekonomi dergilerinin sayfaları arasında kaybolduğumu hissettiriyor. Anlamlarını biliyor muyum, tam emin değilim. Ama şu anda muhabbetlerden geri kalmamak adına konunun bir parçası olmam gerektiğini biliyorum. Sokak kültürünün ve sokak modasının üzerine araştırmalar yapan Highsnobiety’ye göre dijital kıyafet satın alanların miktarı hiç de azımsanmayacak boyutta ve yüzde 60 oranında. Yani modanın geleceği gerçekten de birler ve sıfırlardan oluşan dijital dünyada.
GUCCI
Biraz Google’dan yardım alıyorum, hadi açık konuşayım. Epey kopya çektim. Çünkü bir anlığına aklımda şöyle bir soru belirmişti: İnternetten bir tıkla ulaşabileceğimiz dijital işler neden milyon dolara alıcı buluyor? Araç çubuğuna NFT nedir diye yazdığımda internet olabilecek en basit şekilde şunu öneriyor. “Bir eserin biricikliğine ve gerçek olduğuna dikkat çeken terim.” Gerçek olduğuna emin miyiz peki? Satın aldığımız şey aslında gerçek değil. Elle tutulmuyor, NFT ya da bir nevi dijital olan sertifikalar da biricikliği temsil etmek için var zaten. Sanki biri bizi var olmayan bir şeyin aslında var olduğuna inandırmak istiyor gibi. Teknoloji ve internetin işin içinde olduğu her şey gibi bu da demokratikleşmeye giden bir adım. NFT var olan bir şeyi depoladığı için sonradan bir değişiklik yapma imkanı da yok. Hayat boyu sizin, onu satın aldığınız ilk anda olduğu gibi.
MODA DÜNYASI NASIL YORUMLUYOR?
Dijital sanat eserlerinin binlerce dolarlık kripto para birimleri karşılığında açık artırmalarda satılmaya başlandığı anda artık geriye dönüşün olmadığı yeni bir dünyaya geçtiğimizi fark etmişsinizdir. Bu yeni düzende kumaşların neye benzediğini, tene değdiğinde neler hissettireceğini, dikişlerin nasıl olması gerektiğini bilmenize pek gerek yok. Bilmeniz gereken tek şey artırılmış gerçeklik ve yapay zeka mevzusu. En iyisi örnekler üzerinden gitmek. Lüks moda markalarının online satışlarda ne kadar geri kaldıklarını konuşarak başlamıştık modanın dijitalle olan ilişkisine. Z jenerasyonu söz sahibi olmaya başladığında elbette işin yüzü 180 derece değişti. Jenerasyon kendi markalarını yaratarak dijital olmak konusunda ders verdi. Yani bugün Balenciaga’nın da Gucci’nin de LVMH’in de blockchain yatırımlarının bir çıkış noktası var.
Fabricant, Tribute Brand, Leela ya da Carlings. Henüz onlar Paris ya da New York’un resmi takviminde değil ama geleceği onlar belirliyor.
The Fabricant, Leela ve Carlings yeni akımın önderleri. Kıyafetleri dijital ortamda ürettiler, bir nevi photoshop yardımıyla biz de bunları üzerimize geçirdik. Photoshop demek olayı basite indirgemek tabii. Yeni markalar bunu bir sanat akımı olan foto-realizm’den örnek alarak oluşturduklarını söylediler. Moschino’nun, Kim Kardashian’ın video oyunlarındaki karakterler için kıyafet tasarlamalarından farksızdı bu. Sonra zaten çare artık dijital dediğimiz pandemi dönemiyle de bu markaların şanı yürümeye devam etti.
MODA SANAT MIDIR?
Cevabımız kesinlikle evet. Zira NFT olarak sahip olduğumuz bu yeni ‘moda’ parçalar, ürünler örtünmek ya da daha iyi görünmek için üzerimize geçirdiğimiz kıyafetlerin aksine birer sanat eseri olarak varlıklarını sürdürüyorlar.
Üç arkadaş tarafından kurulan ve kendilerini kripto moda olarak tanımlayan RTFKT ürettikleri benzersiz dijital sneaker’larla biliniyorlar daha çok. Blockchain ve artırılmış gerçeklik alanında hizmet etmek için geçen sene kurulmuşlardı. Radarımıza giriş sebepleri ise dijital bir ceketi 125 bin dolara satmalarıydı. RTFKT web sitelerinde NFT’nin moda dünyasıyla bire bir örtüştüğünü yazıyor. Zira her ikisi de koleksiyonlerlik üzerine kurulu. Marka sırf geçtiğimiz yıl dijital satışlarından 4 milyon dolardan fazla gelir elde etmiş.
Ezbere bildiğimiz modaevleri henüz bir adım atmış değil ama, geç kalacaklarını sanmıyorum. NFT kendi yıldız markalarını yarattı bile. 26.000 dolara alıcı bulan sweatshirt’üyle Overpriced. Yaz aylarında ayağımızdan çıkarmadığımız flip flop’ların yaratıcısı Havaianas, São Paulo’daki sanat galerilerine destek çıkmak açısından NFT olarak satışa çıkardığı yeni bir model tasarladı. Sokak modasına kelimenin tam anlamıyla yön veren Supreme bu kez bir trend başlatmamış olsa da akıma ilk ayak uyduranlardan. 2020 yılında Yohji Yamamoto ile yaptıkları kapsül koleksiyonda satışa çıkmayan bir tişörtü NFT olarak piyasaya sürdü bu kez.
NFT NEYİ DEĞİŞTİREBİLİR?
Ya da neyi amaçlayabilir? Modanın geleceğini dijitale taşıyor ya da dijital bir dünya yaratıp modayı da oranın bir parçası haline getiriyor. Somut bir örnekleme yapacak olursam tıpkı Mars’a taşınmak gibi. Carlings iki sene önce dijital koleksiyonu yarattığında “Sanal dünyada geçirdiğimiz vakit arttıkça, dijital kıyafetlere sahip olmak da isteyeceğiz” demişti. NFT gösteriyor ki Carlings tezinde haklı.
Emily Ratajkowski ve Kate Moss NFT dünyasına atlayan iki süpermodel.
NFT’den şu anda internet aleminde devrim olarak da bahsediliyor. Tweet’lerin, meme’lerin satılabildiği bir devire geçmiş bulunuyoruz. NFT eşsiz ve kendi dijital gerçekliğini yarattığı için zamanı geldiğinde elle tutulur bir couture’dan bile daha biricik ve değerli olabilecek, zira gerçek hayatta üretimi gerekli olmadığından limit gerçekten de gökyüzü ve hatta ötesi. Tıpkı piyasaya sürdükleri her farklı ürünle farklı bir kitleye, yer aldıkları sosyal ağlarda farklı hedef kitlelerine hitap ettikleri gibi NFT sayesinde de yeni bir alan açacaklar kendilerine. Teknoloji startup’ları ise bir kıyafeti NFT olarak satın aldığınızda onu internette avatar olarak giyebilmenizi sağlayacak. Björk’un kuğusu, Rihanna’nın Met Gala ile özdeşleşen Guo Pei elbisesi ya da Jennifer Lopez’in Google Images’ı başlatan tropikal Versace’si her an sizin olabilir. Yani kısmen. Bir diğer önemli sorunun cevabını ise zaman içerisinde göreceğiz. Bugün yaptığımız bu yatırımlar ileride de geçerliliğini korumaya devam edebilecek mi?
Yazı: Aykun Taşdöner
ELLE Türkiye Haziran 2021 sayısından alınmıştır.