Artan artırımlarla birlikte tüketicinin açıkta satılan besinlere yöneldiğine ve buradaki risklere dikkat çeken Besin Güvenliği Derneği Lideri Samim Saner; bilhassa kuruyemiş, baharat, kuru meyve, et, tavuk, süt eserleri ve bakliyat üzere besinlerde mutlaka resmi denetimlere tabi ambalajlı eserlerin tercih edilmesi gerektiğini lisana getirdi: “Bir besinin kimin tarafından üretildiğinin ve Resmi Denetimlerden geçtiğinin bilinmesi lazım. Hangi tarihte üretildiği, son kullanım tarihi, içinde ne bulunduğu, üreticinin bakanlığa kayıtlı olup olmadığını, yani bir eserin etiketini okumayı bilmemiz gerekiyor. Şayet riskli bir gıdayı etiketsiz ve ambalajsız halde satın alıyorsanız, muhtemelen resmi denetimlerden geçmemiş müsaadesiz bir gıdayı alıyorsunuz ve tüketici olarak hijyen ve besin güvenliği manasında önemli bir kusur yapıyorsunuz.”
AÇIKTA SATILAN KURUYEMİŞTE ‘AFLATOKSİN’ RİSKİ ARTIYOR
Bilhassa yaz aylarının yaklaşmasıyla açıkta satılan eserler içinde en fazla risk barındıran besin kümelerinin başında kuruyemiş, kuru meyve, baharatlar ve bakliyatlar geliyor. Bilhassa kuruyemiş ve kuru meyvelerden kayısı, gün kurusu, fındık, yerfıstığı, Antepfıstığı alırken tüketicilerin mutlaka ambalajlı eserlere yönelmeleri gerektiğini söyleyen Saner, aflatoksin riskine de işaret etti: “Açıkta satılan kuru meyveler ve kuruyemişler karaciğer kanseri riski barındırıyor zira eser tarladan sofraya gelene kadar hijyen teknolojilerinin değeri çok büyük. Bu, direkt karaciğer sıhhatimizi etkileyen bir faktör!”
“SICAK SATILAN KURUYEMİŞ TAZE DEMEK DEĞİLDİR”
Tüketicilerin açıkta satılan kuruyemişler sıcak servis edildiğinde o eserin ‘taze’ olarak benimsediğini vurgulayan Samim Saner, gerçek manada tazelik ve hijyen için en inançlı yolun ambalajlı ve son kullanma tarihi belirli eserleri tercih etmek olacağını vurguladı.
YALNIZCA AMBALAJLI KÜMES HAYVANLARINI TÜKETİN!
Açıkta satılan kümes hayvanlarının katiyetle satın alınmaması gerektiğini vurgulayan Saner, eserin ambalajlı ve Tarım ve Ormancılık Bakanlığı tarafından onay-kayıt numarası verilmiş firmalar tarafından üretilmiş olmasının çok kıymetli olduğunu lisana getirdi. Öte yandan Saner, açıkta satılan eserler ortasında en yaygın olan balık kategorisi için tazelik ve hijyen ipuçlarını sıraladı: “Taze balığın eti sert ve dışı parlak, tıpkı formda yüzgeçleri de parlak ve kırmızı olmalıdır. Bastırıldığında yüzeyinde çökme meydana gelmemeli, gözleri berrak ve dolu olmalıdır. Ayrıyeten kenarlarında sarı ve kahverengi renk oluşumları gözlenmemelidir. Taze balıklarda gözler kabarık ve parlak göz bebeği de besbellidir, bayatlamış balıklarda ise çökük durumda ve üzeri bariz bir katman ile kaplıdır.”
AÇIKTA SATILAN SOKAK SÜTÜ ‘ORGANİK’ ÜZERE TANITILIYOR
Son vakitlerde halk ortasında pastörize ve UHT sütlere karşı son derece yanlış ve bilimsel gerçeklere dayanmayan bir algı yerleşmeye başladığını ve açıkta satılan sütün ‘organik’ algısıyla tüketiciyi yanılttığını belirten Saner, Organik süt almak isteyenlerin lakin üzerinde Türkiye haritalı Organik logosu olan sütlere güvenebileceklerinin altını çizdi. Açık süt almak isteyen tüketicilerin ise sütlerini Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından denetlenen çiğ süt satış noktalarından almaları gerektiğini belirtti. Saner, tüketicilerin yalnızca tadı güzeline gidiyor diye kendilerinin ve ailelerinin sıhhatlerinden olmamaları için açıkta satılan sütlere prestij etmemeleri gerektiğini vurguladı.