TBMM Müsilaj Araştırma Komisyonu’na sunum yapan Prof. Dr. Sarı, yüzeyden temizlense de tabanda çeşitli metrelerde müsilaj varlığının devam ettiğini belirtti. Sarı, TBMM’de Marmara için “deniz ölüyor, denizin vakti yok” ikazında bulundu.
Marmara’nın müsilaj sıkıntısından kurtulması için kurulan Marmara Denizi Bilim ve Teknik Heyeti Üyesi, Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, TBMM’de Marmara için “deniz ölüyor, denizin vakti yok” ihtarında bulundu.
Milliyet gazetesinden Lider Yılmaz’ın haberine nazaran, Sarı, TBMM Müsilaj Araştırma Komisyonu’na geçtiğimiz hafta yaptığı sunumda, müsilaj temizleme çalışmalarının yeterli bir gelişme olduğunu lakin deniz altında değişen bir şey olmadığını belirtti.
Su altında şahsen kendisinin çektiği fotoğrafları komite üyesi milletvekillerine gösteren Sarı, deniz yüzeyinden 3 metre aşağıda başlayıp, 30 metreye kadar müsilajın aldığı biçimlere dikkati çekti.
TÜBİTAK Lideri Prof. Dr. Hasan Mandal’ın, “hangi bölgede” sorusu üzerine Prof. Dr. Sarı, “Tavşan Adası’na yakın bir bölgede, çalışmalarımız bitmek üzere, 3 metre derinliğe indiğimiz andan itibaren aşağıya yanlışsız indikçe yoğunluk artıyor, ışık azalıyor. Etrafta müsilaj bulutlar üzere devam ediyor. Art geriye labirentler oluşturulmuş tüllerden adeta” bilgisini verdi.
Çektiği fotoğraflar üzerinden, 15 metreden sonra müsilaj parçacıklarının uygunca büyüdüğüne dikkat çeken Sarı, “30 metreye geldiğimizde zifiri karanlıkta kaldık. Olağanda ışık görmemiz lazım. 0’la 30 metre ortasında bir müsilaj yoğunluğunu görmüş olduk. Yani müsilaj yalnızca yüzeyde gördüklerimiz değil. Çok farklı formları var, müsilaj yapan alt kümeleri çok çok farklı” sözlerini kullandı.
Marmara’nın çeşitli bölgelerinden imgeler paylaşan Prof. Dr. Sarı, yüzeyden temizlense de çeşitli metrelerde müsilaj varlığının devam ettiğini söyledi.
Sarı, “Bunlar şimdilik askıda duruyor, yüzeye çıkma bahtları yok. Büyüdükten sonra kıymetli bir kısmı deniz tabanına çökecek, denizin tabanındaki hayatı öldürecek. Yüzeyi temizledik fakat müsilaj denizin altında devam ediyor” dedi. Marmara’nın her bölgesinin birebir olmadığını, istekli dalgıçlardan oluşan müşahede ağı aracılığıyla takip yaptıklarını aktaran Sarı, mevcut durumda, “Denizin tabanında değişen hiçbir şey yok” değerlendirmesini yaptı.
İklim değişikliği ve sıcaklık artışını durdurma talihi olmadığını kaydeden Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’nin süratli onarımının sağlanması, ekosistemin toparlanması zorunluluğuna işaret etti. Sarı, Marmara’nın hemen “koruma alanı” ilan edilmesi, endüstriyel atıkların ileri biyolojik arıtmaya tabi tutulması gerektiğini söz etti. İleri biyolojik arıtma tesislerinin üç yılda kurulabildiğini aktaran Sarı, “Marmara denizinin bu kadar vakti yok. Deniz ölüyor” diye konuştu.