Ankara’nın Altındağ ilçesinde Suriyeli 2 genç ile ortalarında çıkan arbedede çocukluk arkadaşı ‘ı kaybeden, kendisi ise yaralı kurtulan Ali Yasin Ülger ilçede gerginliğe neden olan arbedenin, karşı kümesi küfürlü konuşmaları nedeniyle uyarmaları sonucu çıktığını söyledi. Ülger, “Bunun siyaset gereci yapılmasını istemiyoruz. ‘Kardeşim’ dediğim insanı yeni kaybettim. Tek isteğimiz şey, bizi rahat bıraksınlar, acımızı yaşayalım” dedi.
Altındağ ilçesi Battalgazi Mahallesi’nde 10 Ağustos günü saat 21.30’da meydana gelen olayda, çocukluk arkadaşı olan Emirhan Yalçın ve Ali Yasin Ülger, Suriyeli Yahya Al Abdo (20) ve Almed Muhammed Abdo (16) ile tartıştı. Arbedeye dönen olayda Yahya Al Abdo, Emirhan Yalçın ve Ali Yasin Ülger’i bıçaklayarak kaçtı.Hastaneye kaldırılan yaralılardan Emirhan Yalçın, hayatını kaybetti.
Gözaltına alınan Suriyeli Yahya Al Abdo ve Almed Muhammed Abdo ise sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece ‘tasarlayarak öldürme’ cürmünden tutuklandı. Kararda; Ahmed Muhammed Abdo’nun, kendilerini uyaran Emirhan ve Ali Yasin’e “Kavga mı istiyorsunuz, niçin bağırıyorsunuz?” dediği, şüphelilerin “2 dakikaya geliyoruz, bekleyin. Size çok berbat şeyler yapacağız” diyerek uzaklaştıkları, bir mühlet sonra elinde bıçak ile gelen Yahya Al Abdo’nun saldırıyı gerçekleştirdiği belirtildi.
“Küfürlü konuşuyorlardı müdahale ettik”
Hengamede yaralanan ve hastanede tedavisi devam eden Ali Yasin Ülger, 12 yıllık arkadaşı Emirhan ile o akşam parkta buluştuklarını anlatarak, “Her zamanki üzere çimenlerin üzerine oturduk. O gün yaptıklarımızı anlattık. Emirhan’ın üniversiteyle ilgili hayalleri vardı, polis olmak istiyordu. Yaklaşık 45 dakika kadar oturduk. Hiçbir sorun yoktu. Uzaktan küfür sesleri duymaya başladık. Oturduğumuz aşikâr olduğu için aldırış etmedik. Etrafımızda aileler vardı. Kendi ailemizin duyunca rahatsız olacağı şeyleri diğerinin duymasını istemeyiz. Emirhan da ‘Biraz sakin olun, artta aileler var, küfürlü konuşmayın’ diye uyardı. Biz Suriyeli olduğunu bile anlamadık; zira o kadar hoş Türkçe küfürler edebiliyorlardı ki benden hoş Türkçe konuşabiliyorlardı. Bize, ‘Sizin canınız arbede mı istiyor’ diyerek başımıza dikildiler. Emirhan’ın ayağına tekme attılar. Tehditkar kelamlar ettiler. Biz de ayağa kalktık” dedi.
“Bıçak darbesini vurup kaçtı”
Arbede çıktığını belirten Ülger, şunları anlattı:
“Biraz geride kaldım, olayı ayırma taraftarıydım lakin fırsat bulamadım; Suriyeli arkadaş bıçağına yöneldi. Yerden bir taş aldım, gözünü korkutmak istedim. Rastgele vurmaya çalışıyormuş üzere taşı salladım. Hengame bitti sandık. O bıçak kullanan arkadaş giderken tehdit etmeye devam etti. Biz de reaksiyon verince arbede tekrar alevlendi. Emirhan yemiş olduğu darbelerin acısını hissetmeye başlayınca biraz daha geride kaldı. Sonra bıçak kullanan arkadaşla ben karşı karşıya geldim. Bana iki bıçak darbesi vurduktan sonra kaçtı. Ben de bıçaklandığımı hissetmedim, koştum yakalamaya çalıştım. Vurduğu şeyin bıçak mı, yumruk mu olduğunu fark edemedim. Acı da hissetmiyorsunuz yalnızca biraz sıcaklık. Çocuğu yakalayamayacağımı anlayıp, gerimi döndüğümde Emirhan’ın tişörtünü kaldırmış ‘Ben bıçaklanmışım’ dediğini duydum ve yere serildiğini gördüm. O an hiçbir şey düşünmeden geri Emirhan’a döndüm. Emirhan’ın yarasına baskı uygulamak için tişörtümü çıkartırken kendim de yaralandığımı fark etti.”
“Bizi rahat bıraksınlar, acımızı yaşayalım”
Atakta hayatını kaybeden Emirhan Yalçın
Emirhan’ı kardeşi üzere sevdiğini anlatan Ali Yasin Ülger, “‘Sen düğün yapsan ben gelirim’ diyordum. O bana anlatıyor, ben ona anlatıyordum. Daima tıpkı ortamdaydık. Acımı tam yaşamadım. Şu an hastane odasındayım; bu kadar rahat konuşabiliyorsam acımı tam yaşayamadığımdan. Daha ne yaşadığımın farkında değilim. Yarın bir gün çıktığımda, o aileden birini gördüğümde, o balkonda onu göremediğimde yaşayacağım şeyleri ben bile iddia edemiyorum. Benimle Emirhan’ın ailesinin kurduğu cümleler çok ziyadesiyle gündemde lakin bunun siyaset materyali yapılmasını istemiyoruz. Tek istediğim ‘kardeşim’ dediğim insanı yeni kaybettim. Onlar da evlatlarını kaybetti. Tek isteğimiz şey, bizi rahat bıraksınlar, acımızı yaşayalım. Kardeşim üzereydi, çocukluktan beri ailesiyle yediğimiz içtiğimiz farklı gitmedi” dedi.