Artemisia Gentileschi, ‘Madonna ve Çocuk’, ‘Susanna ve Yaşlılar’ ve ‘Judith Slaying Holofernes’ üzere yapıtlarıyla tanınan Barok periyot ressamıydı. Kadın ressamların şimdi kabul görmediği ve sanatsal bir topluluk olarak görülmediği bir periyotta Floransa’da Accademia di Arte del Disegno’ya kabul edilen birinci bayan oldu.
Artemisia Lomi Gentileschi, Archivio di Stato’dan aldığı doğum evrakının 1590’da doğduğunu göstermesine karşın, 8 Temmuz 1593’te Roma’da doğdu. Prudenzia di Ottaviano Montoni ve Toskana ressamı Orazio Gentileschi’nin en büyük çocuğuydu .
Prudenzia di Ottaviano Montoni ve Toskana ressamı Orazio Gentileschi’nin en büyük çocuğuydu . Babası Orazio Gentileschi, Pisalı bir ressamdı. Roma’ya geldikten sonra resmi, Caravaggio’nun yeniliklerinden ilham alarak, sanatının etkileyici doruğuna ulaştı. Artemisia, doğumundan iki gün sonra Lucina’daki San Lorenzo kilisesinde vaftiz edildi, küçük Artemisia 1605’te annesini kaybetti. Resme yaklaşması muhtemelen bu sıralardaydı.
Artemisia, babasının atölyesinde fotoğrafla tanıştı ve onunla birlikte çalışan erkek kardeşlerinden çok daha fazla heves ve yetenek gösterdi. Çizim yapmayı, renkleri karıştırmayı ve boyamayı öğrendi.
Bu devirde babasının üslubu Caravaggio’dan ilham aldı, bu yüzden onun üslubu da ondan güçlü bir formda etkilendi. Lakin Artemisia’nın bahse yaklaşımı babasınınkinden farklıydı. Fotoğrafları epeyce natüralistti.
Yapıtlarında Artemisia Gentileschi, on yedinci yüzyılda muvaffakiyete ulaşan birinci ve tek bayan sanatkarlardan biriydi.
Barok fotoğrafları, jenerasyonunun en dramatik ve dinamiklerinden bazılarıydı ve gerçekçiliği, parlak ışıklandırmayı başarılı kullanımı, bayanları ve öykülerini tüm fotoğraflarının merkezine yerleştirmesiyle tanındı. Toplumun erkek hâkim tabiatına yorum yapmak ve bayan failliğine alternatif bir odaklanma yerleştirmek için kullanarak, periyodun kültürel ve toplumsal normları, çoklukla kasıtlı olarak bilakis çevirdiği normlar hakkında eşsiz bir bakış açısı sunar.
Nüdizm akımını bayanların yapması yasak olduğundan yapıtlarında, mitolojik ve dinî figürleri kullanarak çıplaklığa yer veriyordu. Bu bayan Mitolojik karakterleri kullanırken, erkek bakışının pasif objeleri yerine kendi kararlarını verebilen kendi kendini motive eden kahramanlar olarak sundu.
Artemisia, babasının meslektaşlarından biri olan Agostino Tassi tarafından tecavüze uğradı. Tassi onunla evlenmeyi reddedince, babası ona karşı dava açtı. Duruşma birkaç ay sürdü. Mahkeme Tassi’yi Roma’dan sürgün etme kararı verdi, lakin bu karar hiçbir vakit uygulanmadı.
Sanatkarın uğradığı tecavüz, çalışmalarının birçoklarını etkiledi. Tecavüz ve şiddet temaları fotoğraflarının birçoklarına nüfuz etti.
1611 civarında sanatçı, Judith’i Süryani General Holofernes’i öldürerek Yahudi halkını kurtarmasını tasvir eden ‘Judith ve Holofernes’i tamamladı. Fotoğraf bu acımasız sahneyi en uygun halde gösteriyordu. Judith, hizmetçisi onu tutmasına yardımcı olurken Holofernes’in boğazını deşiyordu. Daha sonra Gentileschi, Holofernes’in vefatından sonra Judith ve hizmetçinin kopmuş kafayı bir sepette tutarkenki halini gösteren ‘Judith ve Hizmetçi’ yapıtını verdi. Holofernes’in çadırından kaçmaya çalışan Judith ve hizmetçisinin göstermekteydi. Gentileschi ayrıyeten 1615’te ‘Minerva’ ve 1621-1622 yılları ortasında da ‘Kleopatra’ üzere eserler verdi. Tarih ve mitolojide bilinen öteki isimler de çalışmalarında figür haline geldi.
Sanatkarın tecavüzden yalnızca iki yıl sonra yapmış olduğu “Bebek” tablosunda, tecavüzcüsü Agostino Tassi’ye dolaylı bir gönderme yaptığına inanılır. Güçlü ve ıstırap çeken bir bayanı betimler ve onun ıstırabına, dışavurumcu sanatsal yeteneğine ışık meblağ.
Tıpkı vakitte kendi otoportresini ele alan sanatkarlardan birisiydi. Kısa bir müddet sonra 1635’te dini temalı bir diğer çalışma daha yaptı. 1639’da babasıyla çalışmak için İngiltere’ye gitti.
Kral I. Charles’ın karısı Kraliçe Henrietta Maria tarafından Greenwich’teki meskeni için bir dizi fotoğraf yaratması için görevlendirildi. Gentileschi günlerinin geri kalanında üretkenliğini sürdürerek fotoğraf yapmaya devam etti.
1653’de Napoli’de ölen Artemisia, erkek hâkim bir dünyada bayan olarak yetişmesine karşın dik duruşuyla dikkat çekmişti. Artık kuşağının en ilerici ve etkileyici ressamlarından biri olarak kabul ediliyor.
