Karadeniz Tatil Yerleri! Koşarak Gideceğiniz, Batı Karadeniz’de Yer Alan 13 Kaçış Noktası

Karadeniz’in şirin mi şirin minik ilçesi Amasra… Yakınlarınızda sakin, huzurlu bir tatil arayışındaysanız Amasra tam size göre.

Gittiğiniz andan itibaren o kadar benimseyeceğiniz bir ortam kucaklıyor ki sanki hep buralarda bir yerde yaşamış gibi hissediyor, hep burada kalmak istiyorsunuz. Muhabbeti hoş sımsıcak halkıyla sevimli mi sevimli, keyifle tatil arayanlar için tam bir sahil kenti.

İçerisinde mevsimine göre yaklaşık 27 sebzeyi barındıran, her mevsim size farklı damak tatları yaşatan meşhur Amasra Salatasını her gün yemek isteyeceksiniz.

Yalnızca bir hafta sonu için gelip, evini Amasra’ya taşımaya karar verenlere hak vereceksiniz…

Ahşap ürünlerden oyuncaklara, güzel kumaşlardan yöresel lezzetlere her tür hediyelik eşyayı barındıran çarşıdan alışverişinizi yapabilir, sevdiklerinize hediyelikler alabilirsiniz.

Hatta yaz aylarında o kadar çok insanla dolup taşıyor ki plaj, kimi zaman bu yoğunluğu kaldırmakta zorlanıyor desek yeridir. Amasra Büyük Liman Plajı’nda güneşlenmek ve denize girmek için en uygun zaman Temmuz başlangıcı ve yaz sonu.

3000 yıllık tarihi kent olan Amasra’nın müzesi de Bizans’tan Osmanlı’ya kadar birçok tarihi eseri bünyesinde bulunduruyor.

Olağanüstü bir güzelliğe sahip olan ve cenneti anımsatan İnkumu Plajı, Bartın’ın en beğenilen yerlerinden biri.

Değişik bir bölgede tatil yapma isteğiniz varsa, burası tam size göre.

Bartın’da bulunan ve 80 milyon yıllık tarihiyle Güzelcehisar’ı anlamlı kılan, eşsiz ve büyüleyici güzelliğe sahip olan Lav Sütunları… Çapları 50-100 cm, boyları ise 30 metre üzerinde olan Lav Sütunları, dünyanın ender gelişmiş doğal oluşumlarından sayılıyor.

Bununla birlikte, dünyada en eski 3 yanardağı kalıntısından biri de burada bulunuyor. Sahili ise inanılmaz… Burası sizin gizli kaçış yeriniz olmaya şimdiden aday…

Kastamonu ve Bartın arasında uzanan harika bir doğal güzellik. Ender rastlanan bir coğrafyaya sahip. Şelaleler, mağaralar, kanyonlar, yemyeşil bitki örtüsü derken insanı çok uzaklara alıp götüren bir yer kısaca. Tabi ayı, geyik, kurt gibi pek çok yaban hayvanı da bu doğanın en güzel parçaları. Kamp, foto safari, bisiklet, trekking gibi şehirden kaçarak doğayla baş başa kalabileceğiniz aktivitelere de fazlasıyla elverişli.

Bartın’ın Ulus ilçesinde bulunan Ulukaya Şelalesinde yaşayacağınız deneyim oldukça özel olacak.

Ulukaya Şelalesi’nin bulunduğu yerde bir tesis yok ama kanyonun içinden akan şelalenin çevresi keşfedilmeyi bekleyen detaylarla dolu… Ayrıca mitolojik bir hikayeye göre bu şelalenin, suyundan içeni aşk acısından arındırdığına inanılıyor. Eğer Bartın tatili planlıyorsanız kesinlikle Ulukaya Şelalesi’nin eşsiz müziğini dinlemeye gitmelisiniz.

Gökgöl Mağarası, Zonguldak’ın turizmini canlandıran gezi alanlarından biri. İçerisindeki mistik atmosfer yaratan sarkıtları, dikitleri ve galerileri gerçekten görülmeye değer, fantastik bir dünya sunuyor.

Yeni ışıklandırma ve düzenlemelerin yapılmasıyla Gökgöl Mağarası, Zonguldak-Ankara Yolu üzerinde bulunmasının da verdiği artıyla mükemmel bir uğrak noktası.

Mitolojik bir hikayeye sahip olan Cehennemağzı Mağaraları, Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde yer alıyor.

Aynı zamanda güç tanrısı Heracles’in (Herkül) yeryüzündeki 12. görevini gerçekleştirdiği yer olarak da bahsedilmekte. Hikayeye göre Herkül altın postu bulmak için Cehennemağzı Mağaraları’na girmiştir ve görevi tamamlamıştır. Siz de hem bu konuda detaylı bilgi edinmek hem de mağaranın büyüsüne kapılmak için rotanıza burayı ekleyebilirsiniz.

Zonguldak’ta Bronz Çağ’a tarihlenen Porsuk ağacının (Taxus baccata), Anadolu’nun bilinen en yaşlı ağacı olduğu ortaya çıktı. Ağaç aynı zamanda dünyanın en yaşlı beş ağacı arasına girdi. Türkiye’nin en yaşlı ağacı ve dünyada bilinen en yaşlı 5 ağaçtan bir tanesi olan bu ağaçla tanışmak oldukça etkileyici bir deneyim olacak…

Binlerce yıl önce Teion – Billaos Antik Kenti’nde mutlu insanların yaşadığı yer Filyos. Eşsiz doğal güzellikleriyle günümüzde Karadeniz’in saklı kalmış cennet köşelerinden. Büyük şehirlere bu kadar yakın bir cennetin olduğuna inanamayacak, her hafta sonu buraya kaçmak isteyeceksiniz.

Tropik bölgeler dışında dünyanın ender coğrafyalarında rastlanan anıtsal ağaçları, yemyeşil vadileri, yükseklikleri iki bin metrelere ulaşan dağları, derin kanyonları, her daim çağıltılı dereleri, sürpriz şelaleleri, yaban hayatı ve değişik bitki çeşitliliğiyle Yenice Ormanları, farklı outdoor aktiviteleri için gerçek bir ekoturizm merkezi. Günübirlik veya kamplı yürüyüş güzergahları ile bisiklet rotaları dışında, kanyoning, kaya tırmanışı, kuş gözlemi, foto safari, botanik yürüyüşleri, rafting ve yamaç paraşütü gibi etkinlikler de yapılabiliyor bu bakir alanda.

Yürüyüşünüz sırasında ceylanların ve geyiklerin ayak izleriyle karşılaşabilirsiniz.

Ormanın içinde kaybolmanızı önleyecek yön levhaları bulunmaktadır.

Ahşap evleriyle, ünlü mimarisiyle göz kamaştıran Safranbolu’ya henüz gitmediyseniz bu tatilde Batı Karadeniz’e gitmek için bir sebebiniz daha var demektir.

Eskiden günümüzdeki alışveriş merkezlerinin işlevini gören bu çarşı, unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarının icra edildiği iş yerleri, ufak atölye ve satış yerleri, dükkanları, kahvehaneleri ve leziz yerel yemeklerin pişirilerek sunulduğu lokantalarıyla o kadar şirin ve samimi ki…

Tarihi belgeler, eserler, yazılar, eşyalar sergileniyor. Konağın bahçesindeyse 12 metrelik Anadolu’nun ilk saat kulesi ziyaretçilerini bekliyor.

3 katı, 7 odası ve bahçesiyle mükemmel bir destinasyon. Tüm gerçeğe uygun, tarihi detaylarıyla bu ortam sizi ayrı bir büyüleyecek.

Evde bekleyenleri de unutmamak gerek tabi, bir küçük paket de evdekilere…

Tokatlı Kanyonu’nun üzerindeki bir yamaçta kurulan ve kanyonun tüm güzelliklerini ayaklarınızın altına seren Kristal Teras size çok farklı bir deneyim yaşatacak. Zemini camdan yapılan bu terasta yürürken 75 metre yükseklikte uçuyor hissine kapılacaksınız. Yükseklik korkunuz varsa yenmek için doğru nokta olabilir. Şehirden uzakta rahat bir soluk almak isteyenler için ideal.

Unesco Dünya Miras Listesi’nde yer alan Safranbolu’dan ulaşımı oldukça kolay olan Tokatlı Kanyonu, doğal güzelliklerin tadını çıkarabileceğiniz cezbeden manzarasıyla sizleri bekliyor.

Dere boyunca keyifli bir yürüyüş yapabilir, hatta kanyonda paintball bile oynayabilirsiniz.

Karabük ve Safranbolu’ya komşu sayılan bu mağaraya girebilmek için 150 basamak çıkmanız gerekse de içeri girdiğinizde fazlasıyla değecek… Dışarıdaki sıcağa aldanıp hırkaları arabada bırakmayın, içerisi oldukça serin olacak. Mağarada bulunan 65-200 arası yaşa sahip sarkıtlar, dikitler, sütunlar müthiş renk düzenlemesiyle sizi büyüleyecek.

Bartın-Karabük istikametindeki bu yolda ağaçların gökyüzüne doğru birleşmesi sonucunda bir büyüleyici bir ağaç tüneli oluşuyor.

Amasra-Safranbolu arası bir rota çizdiyseniz bu yoldan geçecek, ne demek
istediğimizi anlayacaksınız.

Çünkü kendinizi bu büyüleyici atmosferde fotoğraf çekmekten alamayacaksınız… Yanınıza kamp sandalyelerinizi de aldıysanız yeşillikler arasında çay kahve keyfi yapabilir, gününüzü renklendirebilirsiniz.

Şimdiden iyi gezmeler…

Ülker olarak, “Önce Ülkem, sonra Ülker” ilkesiyle “Güzel Ülkem İçin Doğa Bize Emanet” diyoruz ve sürdürülebilirlik konusunu önemsiyoruz!

#GüzelÜlkem #DoğaBizeEmanet