Esra Yalçınalp
Türkiye’de 28 Temmuz’da başlayan orman yangınları bilhassa ülkenin güneyinde ve güneybatısında tesirli oluyor.
Orman yangınlarında şu ana kadar yedisi Antalya’da, biri de Muğla’da olmak üzere sekiz kişi hayatını kaybetti.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin paylaştığı son bilgilere nazaran vilayette Manavgat’ta dört, Gündoğmuş ve İbradı’da iki, Alanya ve Akseki’de ise birer noktada olmak üzere 5 ilçede toplam 10 mahallede yangınlarla çaba devam ediyor.
Kentte yangınlar sebebiyle çok sayıda bölgede büyük maddi hasar meydana geldi.
Antalya Büyükşehir Belediye Lideri Muhittin Böcek, kentte devam eden yangınların seyrine ait BBC Türkçe’nin soruları yanıtladı:
- Yangınlarla ilgili son durum hakkında bilgi alabilir miyiz?
Muhittin Böcek: 9’uncu günündeyiz yangının. Çarşamba günü öğlen sularında başlayan yangın devam ediyor. Şu anda [Antalya’da] 7 can kaybımız var. Allah’tan rahmet ve ailelerine sabırlar diliyorum. Antalya’mızın, Manavgat’ımızın baş sağolsun. Öte yandan ormanlarımız, canımız, geleceğimiz yanıyor. Orada da çok sayıda canlıyı kaybettik.
- Antalya’daki yangınların neden çıktığına ait elinizde bir bilgi var mı?
Yangınlar 4 başka noktada çıkması esasen düşündürücü diye söylemiştim. Yangınlarla ilgili isimli mercilerimiz araştırmalar yapıyor. Önümüzdeki günlerde son formuyla bakanlarımız ilgili açıklamalarını yapacaktır.
- Yangının dokuzuncu gündeyiz. Sizce neden bu kadar uzun sürdü?
Hava kuralları birinci sebep. Yanan yerlerin sarp yerler olması da ikinci sebep. Karadan müdahale edilemiyor yangına. Ülkemizde çok yerde yangın var. Üstten müdahale yapılamaması nedeniyle yangın söndürülemiyor.
- Dün sizin de içinde yer aldığınız 11 büyükşehir belediye lideri, Türk Hava Kurumu’na (THK) bünyesindeki yangın söndürme uçaklarının bakım ve işletme masraflarını karşılamaya hazır olduğunuzu belirten resmi müracaatları yaptı. Bu adımı neden gerekli gördünüz?
THK’nın araçları hepimizin bildiği üzere ülke yangınlarında çok hedefli kullanılmaktayken günümüzde kullanılmıyor. Bununla ilgili sayın genel liderimiz öncülük yaptı. Biz de 11 büyükşehir belediye lideri olarak tamiri, üretimi ve işletilmesiyle ilgili olarak gerekli adımı attık. Dün biz de Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak müracaatımızı yaptık.
“Bir çam ağacı kesileceğinde bile Orman Bölge Müdürlüğü’nün müsaadesi lazım”
- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, A Haber/ATV ortak yayınında “Yerleşim bölgelerindeki yangının sorumluluğu kimin? Oradaki büyük kent belediyelerinin sorumluluğundadır” dedi. Buna dair ne dersiniz?
Sayın Cumhurbaşkanımıza buradan yanlışsız bilgi verilmiyor diye düşünüyorum. Zira Antalya’da yangın dört farklı noktada, ormanda başladı. Biliyorsunuz imarlı bir parselde bile bir çam ağacı kesileceğinde Orman Bölge Müdürlüğü’nden müsaade alma mecburiyeti vardır. Tüm ormanlar Tarım ve Orman Bakanlığı’na aittir. Ben bu mevzularla ilgili sayın Cumhurbaşkanımıza yahut devlet büyüklerimize, genel liderlerimize bir şey söyleyecek değilim. İçimiz yanıyor. Ben yangının bir an evvel söndürülmesini istiyorum.
- Gündoğmuş ilçesinde “Yangın kente indi. Buraya helikopter, uçak gönderin. Yanıyor insanlar” diyerek yetkililere davette bulundunuz. Bunu neye dayanarak söylediniz?
Gördüklerimizle. Oraya gittiğimizde Gündoğmuş halkı “Biz yanıyoruz başkanım” diye sarılıp ağlıyordu. Mal canın yongası. Kendilerinin de hayati tehlikesi varken büyükbaş ve küçükbaş hayvanları tahliye ediyorduk. Halkın tahliye edilmesi tarafında karar vardı. Biz de Büyükşehir olarak üzerimize düşeni yaptık. Orada gördüğüm şuydu: 2 helikopter vardı. Bunların çoğaltılmasını istedim.
Buralarda arazözler, yangın söndürme araçlarımız yetişmiyor o bölgelere. “Helikopter, uçak gönderin” diye o yüzden söyledim. Orada o anda benim yerimdesayın Cumhurbaşkanımız da olsa, kim olsa o feryadı yapmak zorundaydı. Hepsi o akşam toplumsal medyalarında “İyi ki geldiniz, Gündoğmuş’u kurtardınız” dedi. Bir arka niyetimiz yok. İnsanların canıyla uğraşıyoruz. Oradaki o acılı durumu görünce kendimizi de kaybettik. Ve de sonuç alındı diye düşünüyorum.
“Yangının söndürülmesi uçak ve helikopterler sayesinde olacak”
- Antalya’nın iktisadı turizm, tarım ve hayvancılık üzerine şurası bir iktisat. Bu yaraları nasıl saracaksınız?
Biz Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak mecliste fevkalâde oturum yaptık. Bu oturumda bir taraftan 100 milyon lira kredi, bir taraftan da Antalya Su ve Atıksu Yönetimi Genel Müdürlüğü’nde (ASAT) su mevzusuyla ilgili alınması gereken kararları aldı. Yangın başladığı gün prestijiyle 64 mahallemize su verememiştik. Zira elektrikler kesilmişti. Jet süratiyle sonraki gün 83 jeneratörümüzle bütün mahallelerimizde çalışmaya başladık. 2 gün evvel, 2 mahallemize veremiyorduk, onları da çözdük. Şu anda afet yerinde yangın alanında bütün mahallelerimize su verdik. Bir sıkıntımız yok. Altyapı ile ilgili belediyemizin üstüne düşen ne varsa yapmaya çalışıyoruz. Burada siyaset üstü bir çalışma yapıyoruz. Antalya Büyükşehir Belediyesi ve başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye’de büyükşehir, vilayet ve ilçe belediye liderlerimiz katkı koyuyor. Bakanlığımız katkı koyuyor. Devlet millet el ele. Yani burada eksiklik burada sırf uçak ve helikopterdir. Yangının bir anda söndürülmesi uçak ve helikopterler sayesinde olacaktır. Gerisi hepsi oluyor. Herkes çalışıyor. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Minnettarım Antalya halkı ismine.
Uçak ve helikopter istiyoruz. Başkalarını biz devlet-millet işbirliği içerisinde çözeceğiz. Vatandaşlarımızın yarasını en kısa vakitte saracağız.