Marmaris İçmeler’deki canlı yayınına atak düzenlenen Halk TV, “Biz korkmuyoruz, boyun eğmiyoruz, basın özgürlüğü mevzilerini terk etmiyoruz” açıklamasını yaptı.
halktv.com.tr’den yayımlanan yazılı açıklamada, “Sözlü akınlar, münasebeti izaha muhtaç idari cezalar ve kısa bir müddet içinde iki fiziki hücum yalnızca Halk TV’yi değil, basın özgürlüğünü de maksat almaktadır. Halk TV, ismine yakışır biçimde, tüm zorbalıklara karşı halkı aydınlatma ve gerçeklerle buluşturma sorumluluğunu sürdürecektir. Ülkenin kurtarıcısı ve Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk’ün mirasına sahip çıkacaktır. Biz korkmuyoruz, boyun eğmiyoruz, basın özgürlüğü mevzilerini terk etmiyoruz.” denildi.
Açıklamada şu sözlere yer verildi:
“Ancak bu ülkenin idaresinden sorumlu tüm makam ve şahıslara bir davette bulunuyoruz: 5 Ağustos Perşembe gecesi Halk TV’nin Marmaris’teki yayınında konuşmalarıyla milyonları ağlatan yurttaşlarımızın korunmasını sağlayınız. Biz habercilerin üzerinde sonuç alamadığınız kaygı sopasını, bırakın suçlanmayı, alkışı hak eden o yurttaşlara doğrultmayınız. Her alanda tüm gerçekleri olduğu üzere, bu mevzudaki gelişmeleri de hassasiyetle izleyeceğimizi belirtir, hürmetler sunarız.”
Ne olmuştu?
Halk TV’nin Marmaris İçmeler’de canlı olarak gerçekleştirdiği ve orman yangınlarının ele alındığı yayının basılması olayında gözaltına alınan 5 saldırgandan 4’ü hür bırakılırken, 1 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Ne olmuştu?
Halk TV’nin Marmaris İçmeler’de canlı olarak gerçekleştirdiği ve orman yangınlarının ele alındığı yayının basılması olayında gözaltına alınan 5 saldırgandan 4’ü hür bırakılırken, 1 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Halk TV canlı yayınına saldıranlardan 4’ü hür bırakıldı; bir kişi mahkemeye sevk edildi
Halk TV yayınına baskın! “Yanlış konuştuğunuzda engelleriz!”
Halk TV’ye canlı yayında akın anları
Halk TV yayın takımına akına reaksiyon: “RTÜK baskılarının akabinde eşkıyalar da sokağa döküldü!”
RTÜK Lideri: Halk TV’ye yapılan saldırıyı da kabul etmiyoruz, kimilerinin yaptığı üzere bizim için medyanın ötekileştirilmesi asla kelam konusu değil