Cumartesi Anneleri, 854. hafta açıklamasında gözaltına kaybedilen Özgür Gündem Gazetesi’nin Bitlis muhabiri Ferhat Zirve için adalet istedi. Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’nın belgeyi, vakit aşımına uğramasını münasebet göstererek kapattığı hatırlatılan açıklamada, “Oysa, Savcılığın bu kararından 10 yıl evvel AİHM, 9 Mayıs 2003 tarihli kararında, Ferhat Zirve soruşturmasında “şaşırtıcı eksiklikler” olduğu tespitini yapmış ve aktif bir cezai soruşturma yapmadığını belirterek Türkiye’yi mahkum etmişti” denildi.
Ferhat Zirve’nin gözaltına kaybedildiğine dair kanıtlara ve savlara yer verilen açıklamada, “AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin devletin faal soruşturma yükümlülüğünü yerine getirmediğini kayıt altına aldığı Ferhat Zirve evrakının, vakit aşımı münasebeti ile kapatılmasını kabul etmiyoruz” tabirlerine yer verildi.
|
Ferhat Zirve için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz! Göz Atın Gözaltında kaybedilen insanlarımız için hakikat ve adalet arayışımızın 854. haftasındayız. 854. haftamızda basın özgürlüğünü ve demokratik siyaset yapma hakkını da gaye alan bir zorla kaybedilme evrakını kamuoyu ile paylaşıyoruz. 19 yaşındaki Ferhat Zirve, Özgür Gündem Gazetesi’nin Bitlis muhabiriydi. Gazetesi, güç sahiplerinin görünmesini, gösterilmesini istemediği olayları görünür kılmayı hedefleyen bir gazetecilik anlayışını savunuyordu. Bu yüzden gazete ve çalışanları ağır baskı ve tehditle karşı karşıyaydı. Girdiği üniversite imtihanının sonuçlarını bekleyen Ferhat, 28 Temmuz 1993 tarihinde kent merkezindeki konutundan gazeteye gitmek üzere çıktı ve bir daha geri dönemedi. Görgü şahitleri onun silahlı, telsizli üç kişi tarafından kaçırıldığını söyledi. Haberi alan Ferhat’ın DEP Bitlis Vilayet Lideri olan babası İsak Zirve, Bitlis Asayiş Şube Başkanlığı’na, Emniyet Müdürlüğü’ne, Savcılığa, Valiliğe, OHAL Valisi’ne, İçişleri Bakanı’na ve Başbakan’a başvurarak oğlunun bulunmasını istedi. Bu sırada İsak Tepe’yi telefonla arayan bir kişi, oğlunu Türk İntikam Tugayı ismine kaçırdıklarını söyledi. Ferhat’ın özgür bırakılması için de DEP Vilayet Örgütünün kapatılmasını ve 1 milyar TL para istedi. İsak Zirve telefondaki kişinin sesini, periyodun Tatvan 6. Zırhlı Tugay Kumandanı Tuğgeneral Korkmaz Tağma’ya benzetti. Çünkü Zirve Tağma’nın sesine aşinaydı. Ferhat’ın kaçırılmasından kısa bir mühlet evvel Bitlis’teki parti liderlerinin da çağırıldığı bir toplantıda İsak Zirve ile Tağma ortasında hak ihlallerine yönelik tartışma yaşanmış ve Zirve, Tağma tarafından tehdit edilmişti. Ailenin başvurduğu kurumlar olayı aydınlatacak, Ferhat’ın can güvenliğini sağlayacak hiçbir süreç yapmadı. 13 günlük ısrarlı bir arayışın sonunda ailesi Ferhat’ın ağır azap görmüş vücuduna Elazığ Kimsesizler Mezarlığı’nda ulaştı. Bir balıkçı tarafından Hazar Gölü’nde bulunan Ferhat, ailesi her yerde onu ararken “meçhul kişi” olarak gömülmüştü. Resmi sav ise Ferhat’ın yüzlerce km uzaklıktaki Hazar Gölü’ne yüzmeye gittiği ancak yüzme bilmediği için de boğulduğu formundaydı… Ailenin yaptığı tüm müracaatlar sonuçsuz bırakıldı. Ferhat’ı Diyarbakır Jandarma Alay Komutanlığında azaplı sorguda gördüğünü söyleyen çok sayıda şahidin sözüne başvurulmadı. Ailenin Korkmaz Tağma’ya yönelik tezleri soruşturmaya dahil edilmedi. Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı kanıtları toplamadan, şahitleri dinlemeden, olayı aydınlatacak hiçbir teşebbüste bulunmadan soruşturmayı taammüden vakit aşımına uğratarak kapattı. Meğer, Savcılığın bu kararından 10 yıl evvel AİHM, 9 Mayıs 2003 tarihli kararında, Ferhat Zirve soruşturmasında “şaşırtıcı eksiklikler” olduğu tespitini yapmış ve faal bir cezai soruşturma yapmadığını belirterek Türkiye’yi mahkum etmişti. (Tepe/Türkiye, B. No: 27244/95) Savcılığın aktif bir soruşturma yürütmeksizin belgeyi kapatması üzerine aile bu sefer de Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi 16 Haziran 2016 tarihli kararında, savcılığın soruşturmayı genişletmek için somut hiçbir talimat vermediğini, olayı aydınlatacak süreç yapmadığını, kanıtların toplanması konusunda gerekli itinanın gösterilmediğini, rutin yazışmalar dışında hareketsiz kaldığını, soruşturmanın sürüncemede bırakıldığını belirtti ve ihlal kararı verdi. Lakin vakit aşımını münasebet göstererek soruşturmanın yine açılmasını engelledi. Devlet vazifelilerinin taammüden vakit aşımına soktuğu bu evrakta yalnızca hak ihlali tespiti yapmakla yetindi. Hasılı Anayasa Mahkemesi verdiği bu kararla zorla kaybetmeler karşısında tesirli bir hukuk yolu olmadığı tezimizi güçlendirdi. AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin devletin aktif soruşturma yükümlülüğünü yerine getirmediğini kayıt altına aldığı Ferhat Zirve evrakının, vakit aşımı münasebeti ile kapatılmasını kabul etmiyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin; Ferhat Zirve için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 155 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma yerimiz Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.
Cumartesi Anneleri İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Kurul
|