CHP Parti Sözcüsü ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, mülteci sorunu ile ilgili olarak; “Sınır ülkenin namusudur lakin bugün ülkemizin sonları resmen kevgire dönmüştür. Gelen geçmektedir, giden geçmektedir hudutlarımızdan. Türkiye Afganistan’ın komşusu değil, Afgan göçmenleri evvel İran’a geçiyor, İran üzerinden de elini kolunu sallaya sallaya Türkiye’ye geçiyor” dedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde, Çorlu, Ergene ve Marmaraereğlisi ilçelerinde misyon yapan mahalle muhtarları ile biraya geldi. Burada muhtarların meselelerini dinleyen Öztrak, “CHP devrinde Muhtar Yasası’nı çıkartacaklarını” söyledi.
Öztrak, kelam konusu yasa için şunları söyledi:
“Muhtarlarla ilgili 82 kanun, 354 unsur var; tek kanunda toplayacağız”
“Bugün muhtarları ilgilendiren 82 tane kanun var ve muhtarlarla ilgili kanunlarda da 354 tane de husus var. Muhtarlarımız nasıl iş yapacakları konusunda tek bir kaynağa sahip değiller. 82 kanuna ve 354 hususa bakarak haklarını, hukuklarını ve vazifelerine bakmak zorunda kalıyorlar. Bizim birinci kelamımız bir muhtar kanunu çıkartmaktır. Bütün her yere dağılmış olan bu hususları tek bir kanunda toplamaktır.
“Muhtarlık seçiminde birleşik pusula”
Buna da bir şey ek etmemiz lazım. Muhtarlarımızın seçimlerinde önemli kahırlar var. Her seçimlerde devlet bir formda müdahale ediyor, pusulayı bastırıyor, muhtarlara gelince ‘kendin bastır’ diyor, derhal bunu bitireceğiz. Muhtarlar için de birleşik bir oy pusulası olacak. Belediyelerin bir belediyeler birliği var. Buradan, iş makineleri alıyor, gereksinim duyulan şeyleri alıyor. Ancak muhtarların bir birliği yok. Muhtarların dernekleri var hürmet duyuyorum bu derneklerin hepsinin bir ortaya gelip bir resmi motamot belediyelerde olduğu üzere bir birlik oluşturmaları lazım. Lakin o vakit halka en yakın seçilmiş ünite olan muhtarlıklar kendilerinden beklenen bu misyonları bu koşulları sağladığımızda yapar hale gelecekler. Millete sesini üstlere daha düzgün duyurabilir hale gelecektir.”
“Cakaya gelince her şey var millete gelince yok”
Öztrak, muhtarlarla yapılan toplantının akabinde gazetecilerle bir ortaya gelerek soruları yanıtladı. Yunanistan’da devam eden orman yangınlarını söndürme çalışmalarına takviye vermek üzere Türkiye’nin iki yangın söndürme uçağı göndermesini eleştiren Öztrak, “Gerçekten akıl tutulması var. Türkiye yangının en hararetli noktasında, çıktığında anda yangını söndürecek uçak bulamadı artık diyoruz ki ‘Başka ülkelere uçak vereceğiz. Yunanistan’a iki tane uçak göndereceğiz’ yani afra, tafra, cakaya gelince her şey var ancak millete gelince hiçbir şey yok. Ülkenin ormanları yandı uçak bulamadık, artık öteki ülkeye uçak gönderiyoruz. Komik” dedi.
“Afganlar ellerini kollarını sallayarak ülkemize giriyor”
Daha sonra, gazetecilerin sorularını yanıtlayan Öztrak; Türkiye hududunu rahatça geçerek ülkeye kaçak yollarla giriş yapan Afgan mülteciler ve hudut güvenliğine de değindi. Öztrak, şunları söyledi:
“Sınır ülkenin namusudur. Ancak bugün ülkemizin sonları resmen kevgire dönmüştür. Gelen geçmektedir, giden geçmektedir hudutlarımızdan. Türkiye Afganistan’ın komşusu değil, Afgan göçmenleri evvel İran’a geçiyor, İran üzerinden de elini kolunu sallaya sallaya Türkiye’ye geçiyor. AK Parti’nin sözcüsü, ‘Bu kadarı da fazla, bu kadar mülteciyi taşıyamaz bu ülke’ diyor; AK Parti’nin Genel Lider Yardımcıları tıpkı kelamları söylüyor. Fakat AK Parti’nin Genel Lideri apayrı bir şey söylüyor. Diyor ki ‘Biz finansı biliriz, mültecileri alırız.’ Bir sefer finansla mülteci bağlantısı nedir. Herhalde, ‘Biz Orta Doğu’da sorun çıkartalım, Orta Doğu kan gölüne dönsün, Afganistan kan gölüne dönsün. Oradan kaçan beşerler da Avrupa’ya gelmesin, bize gelmesin. Ancak Türkiye’de kalsınlar, Türkiye bunları tutsun. Türkiye bir mülteci gettosu olsun.’ Bunu insani olarak kabul etmek mümkün değil. Ne mülteciler açısından kabul edebilmek mümkün ne de vatandaşlarımız açısından. Bu büyük bir haksızlık. ‘3-5 milyar euro verelim onlar orada tutsunlar.’ Maliyeti bu işin 3-5 milyar değil ki. En son hükümet, Suriyelilerin maliyetini 40 milyar dolar olarak açıkladı. İnsan hakları son derece kıymetli, fakat ‘Geleni kabul ederim’ diyerek çözmeniz mümkün değil ki. Bu yükün tamamını Türkiye’nin çekmesi mümkün değil esasen tüm dünya da şaşıyor, ‘Siz ne yapıyorsunuz’ diye. Genel Liderimiz söyledi bu sıkıntıyı Cumhuriyet Halk Partisi periyodunda iki yıl içerisinde çözeriz. Bu problem yalnızca Türkiye’nin sıkıntısı değil, Avrupa’nın da sorunu Avrupa’nın sorunu haline getirmek lazım ve o halde çözmek lazım.”
