Memur-Sen, Anadolu Meydanı’nda yaptığı mitingle hükümetin iki yıl için önerdiği yüzde 23 artırım teklifine reaksiyon gösterdi. Memur-Sen Genel Lideri Ali Yalçın, “Toplu mukavele müzakereleri için son 3 gün… Bu 3 gün çok âlâ değerlendirilmeli. Yeni, adil, müzakere edilebilir bir teklif bekliyoruz. Biz çok şey istemiyoruz. Alın terimizin hakkını, emeğimizin karşılığını istiyoruz. Biz adalet diyoruz, adalet istiyoruz” dedi.
Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım, kamu çalışanları için “2022 yılı için birinci 6 ay için yüzde 5, ikinci 6 ay için yüzde 6 ve enflasyon farkı. 2023 birinci 6 ay için yüzde 6, ikinci 6 ay için yüzde 6 ve enflasyon farkı” teklifini sunmuştu. Kamu çalışanları ismine yetkili sendika Memur-Sen, kendi istedikleri artırım oranı ile hükümetin teklifi ortasında önemli fark olduğunu belirterek hükümetin teklifine reaksiyon gösterdi. Ankara’da Anadolu (Tandoğan) Meydanı’nda buluşan yaklaşık 15 bin kamu çalışanı, “daha adil bir teklif” talebi ile miting yaptı.
Kuran-ı Kerim okunmasıyla başlayan miting, Memur-Sen’e bağlı sendika liderlerinin kürsüye çıkması ile devam etti. Mitinge katılan kamu çalışanları ellerindeki dövizlerle ve sloganlarla taleplerini tabir etti.
“Masayı tanımıyorum diyeni de masa tanımasın”
Mitingde konuşan Memur-Sen Genel Lideri Ali Yalçın, kendilerini eleştiren kamu çalışanlarının ve öteki sendikaların üyelerinin toplu mukaveleden faydalanamamasını isteyerek şunları söyledi:
“Örgütlülüğümüz pahalı, fakat emeğimiz bedelsiz. Sendikasız arkadaşımız bize bir sürü cümle kuruyor, lakin bizim aldığımız kazanımı bedavadan alıyor biz boş yere çalışıyormuş üzere değersizlik hissi yaşıyoruz. Bir diğeri gelmiş masanın karşı tarafında bir yerden hareket yapıyor, ‘toplu mukavele masasını tanımıyorum’ diyor. İşçiler gecenin karanlığında çıktılar, kilometrelerce yol teptiler. Bu emek peşkeş çekilmesin. ‘Masayı tanımıyorum’ diyen adamı da masa tanımasın.”
Memur-Sen’in son yıllarda üye sayısındaki düşüşe de dikkat çeken Yalçın, “Bu ülkede memur sendikacılığı örgütlülükte yüzde 71 oranını gördü. Artık memur sendikacılığında bir ölçü aşağı trend gözüküyor. Bu bizim emeğimizin, ekmeğimizin herkese dağıtılmasından kaynaklanıyor. Bu toplu kontratta gereğini bekliyoruz” diye konuştu.
Yalçın’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“Adil teklif için alandayız”
“Zor vakitlerden geçiyoruz. İnsanlarımızı değerlerimizi güneyde yangına – kuzeyde sele verdik, Ormanlarımız yandı, ciğerlerimiz hala yangın yeri… Yüreğimize ateş düştü, gönlümüz kan revan içinde. Gözlerimiz kurumadı, gönlümüz durulmadı. Biz her afette, her problemde, her ıstırapta milletimizin ve insanlığın yanında olduk. Biz Memur-Sen olarak, Memur-Sen’liler olarak, bir yandan milletimizin gerçeklerini ıskalamamanın sıkıntısındayız. Başka taraftan da milletimizin hizmetkârı kamu görevlilerimizin, haklarını muhafazanın, hukukunu gözetmenin, maaşlarını yükseltmenin, refahtan hisse almasının peşindeyiz. Bugün tam da bunun için buradayız. Kabul etmediklerimizi söz etmek, beklentilerimizi deklare etmek, emeğin örgütlü gücüyle Kamu Patronuna yani hükümete yeni, adil teklif getirmesi gerektiğini güçlü bir biçimde tekrar etmek için alanlardayız.
“Biz çok şey istemiyoruz”
Hükümete ve Patron heyetine bir mevzuyu hatırlatarak başlamak istiyorum: Toplu mukavele müzakereleri için son 3 gün… Bu 3 gün çok âlâ değerlendirilmeli. Güçlü Türkiye’nin sayılarıyla, Yeni Türkiye’nin oranlarıyla, Büyük Türkiye’nin haklarıyla donatılmış teklif istiyoruz. Yeni, adil, müzakere edilebilir bir teklif bekliyoruz. Biz çok şey istemiyoruz. Alın terimizin hakkını, emeğimizin karşılığını istiyoruz. Biz adalet diyoruz, adalet istiyoruz. Kamu patronunun, hükümetin bütün bunlara olumlu yanıt vermesi için koskoca 3 gün var. Son günü, son anı beklemeye gerek yok. Hükümetin, kamu patronunun işi kolay… Hakikat oranı, adil olanı, hakkımızın gereğini bize teklif etsin ve bizim yanıtımızı beklesin. Toplu mukaveleden toplumsal uzlaşma çıkarmalıyız. Göğsümüzü gere gere, adaletin gereği yerine geldi demeliyiz, bayram yapmalıyız, şölen yapmalıyız.
“Bütçeden hakkımızı istiyoruz”
Adil teklif gelmediği için, bütçeden hisse gelmediği için bugün eylemdeyiz. Adil bir teklif gelsin, bütçeden hisse verilsin; bugün hareket, yarın bayram olsun! Biz bu toplu kontratta dünün ziyanını gidermenin, günün gereğini yerine getirmenin, yarına umut yüklemenin tekliflerini masaya sunduk. Dedik ki; patron Hakem iştirakinin yapıtı ziyan karşılansın, kamu görevlilerine 600 TL seyyanen artırım yapılsın. Kelamımız çok açık ve çok net: Türkiye büyüyor, büyüme sayıları açıklanıyor. Enflasyon da büyüyor. O yüzden enflasyona ezilmek istemiyor bütçeden hakkımızı, refahtan hissemizi istiyoruz. Devletin bütçesi büyürken memurun bütçesi küçülsün mü? İhracat artarken maaşlar azalsın mı? Enflasyon yükselirken maaşlar yerinde mi saysın?
“Orta sınıf yok oluyor”
Faizler artıyor, kur yükseliyor, besin fiyatları asansörle üst çıkıyor. İşçinin geliri azalsın kim diyebilir? Kamu görevlisinin maaşı yükselmesin teklifini kim verebilir? Fiyatlar koşarken maaşlar emeklesin kim diyebilir? Hiç kimse kusura bakmasın! Herkes gerçek için, adil için, makul için cümle kursun! Biz, bunu yaptık. Hiç kimse patronun cimriliğine, adil teklif sunmama gerçeğine bütçe imkanlarını mevzuata münasebet göstermesin. Gerçekleşen ekonomik büyüme tabana yansımıyor. Sebebi ne olursa olsun görünen bir gerçek var. Kişi başına düşen ulusal gelir azalıyor, gelir dağılımında adalet tablosu bozuluyor. Çok daha vahimiyse bütün bilgiler orta sınıfın yok olduğuna işaret ediyor. Gelir dağılımında makas açılmasın Ülkeyi ayakta tutan orta sınıf yok olmasın istiyorsak bunun yeri de vakti da toplu kontrattır.
“600 TL seyyanen zam”
Mutabakatsızlıkla sonuçlanan 5. Periyot Toplu Sözleşme’den bu yana tam 19 ay geçti. 19 ayda kıyma yüzde 92 pirinç, yüzde 50, simit yüzde 28, sıvıyağ yüzde 94, süt yüzde 60, makarna yüzde 37, deterjan yüzde 28 arttı. Enflasyon yüzde 26, dolar yüzde 46, avro yüzde 56, altın yüzde 71 arttı. Pekala, bunlar artarken düşen ne, memurun alım gücü. 5. periyot toplu mukavelenin ziyanları görülmeli, 600 TL seyyanen artırımla kayıplar giderilmeli. Ayrım yapılmadan, tüm kamu vazifelileri 3600 Ek Gösterge’den yararlandırılmalı. Kıdem aylığında sınırlama kalkmalı, gösterge sayısı artmalı mevcut kontratlı işçi takıma geçirilmeli, kamuda kontratlı istihdama son verilmeli, bayan kamu vazifelileri desteklenmeli, beklentileri önemsenmeli ve hayata geçirilmeli Covid-19 nedeniyle oluşan ziyanlar giderilmeli ve sağlanan haklar genişletilmeli kamu vazifelilerinin anayasal haklarını kullanmasına ait maniler sona ermeli. Demokratik ve sendikal hakları kullanmaya yönelik alan genişletilmeli sendikalı olmanın farkı yaşatılmalı, toplu kontrat ikramiyesi artırılmalı.
“Masayı tanımıyorum diyen adamı da masa tanımasın”
“Örgütlülüğümüz pahalı lakin emeğimiz kıymetsiz. Sendikasız arkadaşımız bize bir sürü cümle kuruyor, fakat bizim aldığımız kazanımı bedavadan alıyor biz boş yere çalışıyormuş üzere değersizlik hissi yaşıyoruz. Biz masada toplu mukavelenin gayretini veriyoruz, kamu vazifelilerinin hakkını alması için ter akıtıyoruz bir diğeri gelmiş masanın karşı tarafında bir yerden hareket yapıyor, ‘toplu mukavele masasını tanımıyorum’ diyor. Beni tanımayanı sen niçin tanıyorsun masada? Gelin bu toplu mukavelede masada bulunmayı pahalı kılalım. İşçiler gecenin karanlığında çıktılar, kilometrelerce yol teptiler. Bu emek peşkeş çekilmesin. Masayı tanımıyorum diyen adamı da masa tanımasın.
“Üye sayısı düşüyor”
“Bu ülkede memur sendikacılığı örgütlülükte yüzde 71 oranını gördü. Artık memur sendikacılığında bir ölçü aşağı trend gözüküyor. Bu bizim emeğimizin, ekmeğimizin herkese dağıtılmasından kaynaklanıyor. Bu toplu kontratta gereğini bekliyoruz.”
Kamuda toplu mukavele süreci
Memur-Sen, taban aylığa 600 lira seyyanen artırım, 2022’de yüzde 21, 2023’te yüzde 17, her yıl yüzde 3 olmak üzere iki yılda toplam yüzde 6 refah hissesi artışı talebinde bulunmuştu. Kamu çalışanları ismine Memur-Sen’in istediği artırım oranı ile hükümetin istediği iki yıllık toplam artırım oranı ortasında 15 puanlık bir fark var. Türkiye’nin pek çok yerinden gelen Memur-Sen üyeleri Anadolu Meydanı’nda toplanarak hükümetin toplu kontrat teklifine reaksiyon göstererek hükümete yeni bir teklif için talepte bulundu.
2 Ağustos’ta başlayan toplu kontratlarda, memur bölümü taleplerini iletti. İkinci toplantıda ise hükümet kendi teklifini açıkladı. 22 Ağustos’a kadar bir uzlaşı sağlanamaması halinde husus Kamu Vazifelileri Hakem Heyeti’ne gidecek. Hakem Heyeti de çalışmalarını tamamladıktan sonra ay sonunda en son sayısı açıklayacak.
