Korkusuz yazarı Can Ataklı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Ulaştırma Bakanlığı ortasında süren metro tansiyonuna ait olarak, “Şimdi Ulaştırma Bakanı’nın danışmanının bana verdiği bilgiye nazaran İstanbul’da bir değil 7 çizgi bakanlık tarafından yapılıyor. Pekala neden? Ulaştırma Bakanı’nın danışmanı aslında bunun yeni olmadığını söyledi. Meğerse evvelki İBB idaresi bir protokol imzalayarak kimi sınırların imalini zati bakanlığa devretmiş. Maksat, belediyenin yükünü azaltmakmış. Yani iktidar İstanbul Belediyesi’ne dayanak olmak için en büyük maliyetli projeleri üstlenmiş” bilgisini paylaştı.
Ataklı yazısına şöyle devam etti:
“Birinci sorum; Belediye AKP’li olmasaydı, hükümet bu fedakârlığı yapar mıydı? Ulaştırma Bakanı’nın danışmanı soruya ‘bunu bilemem’ diye karşılık verdi fakat kendi bilgilerini anlatmaya devam etti.
Dedi ki; ‘Bakanlık tarafından yapılan sınırlar lokal seçimler sonrası üretimleri daha da hızlandırıldı. İBB’nin yapması gereken hastane metrosu o yapmadığı için vatandaşın hastaneye ulaşımını sağlamak maksadıyla bakanlık tarafından üstlenildi. Tıpkı halde Çamlıca metrosu da İBB’nin sorumluluğunda olmasına karşın yapılmadığı için bakanlık tarafından yapılıyor.’
İkinci sorum şu; ‘Belediye niye başlamış olan metroları bitiremiyor?’ Ulaştırma Bakanı’nın danışmanına nazaran İBB bu bahiste aciz kalıyor.
Şöyle dedi; ‘Metro ya ayrılmış bütçeleri, evvelki periyot nazaran çok daha fazla borçlanma yapmalarına karşın işler durmuş yahut çok yavaş gidiyor. Mahmutbey-Esenyurt metrosu 4 yıl evvel ihalesi yapılmasına karşın geçen hafta iş başlatıldı. Ataköy-İkitelli çizgisi var mevcut krediden harcama yapılmasına karşın seçim öncesi yüzde 80’i bitmiş çizgisi bitirmiyorlar. Pendik -Tuzla çizgisi tekrar ilerlemiyor. Göztepe-Ümraniye çizgisinin geçtiği Ataşehir finans merkezi bitiyor metro çok yavaş bu gidişle 4 yılda bitmez.’
Ve en değerli soru; ‘İBB’ye sağlanan dış kredilerin hiçbirine saray onay vermiyor, yani iktidar İBB’nin elini kolunu bağlıyor. Bu adil mi?’
Bakan danışmanı ‘Elbette bu bahiste bilgim yok, ben size mevcut durumu aktardım’ dedi.
Sonuç şudur; Bakanlık muhtemelen hakikat maddi bilgiler veriyor. Bitmeyen metrolar olduğu da doğru… Bakanlığın birtakım metro üretimlerini üstlendiği de gerçek.
Lakin tüm bu doğrular yapılanın ahlaki olduğunu göstermez. Ulaştırma Bakanın’ın iktidarın her bahiste yaptığı üzere metro konusunda da bölücü davrandığı, yalnızca kendilerinden olmadığı için belediyeyi zora soktuğu, bunu da iktidar gücünü kullanarak kendi avantajına çevirmeye çalıştığı da doğrudur ve bu doğrular mevzunun ahlaki olmadığının öteki delilleridir.”
